Gel de yanma arkadaş, tur ararken turist olduk! Ah Arda. Ah King, Valencia ve ah şu direkler!
Soruyorum... F.Bahçe’nin bu sezon üçlü savunmayla kazandığı büyük maç hiç oldu mu? “Yok” diye haykırışınızı duyar gibiyim.
Hatta Jorge Jesus’a “Bu inat niye?” diye diş bileyenler de çoktur. Lakin! İnanın ben de olsam Portekizli teknik adamın yaptığını yapardım dün. Niye?
Tur için Kadıköy’de Sevilla’dan gol yemeden üç gol atmak ya da ilk planda skoru 2-0 yapıp maçı uzatmaya götürmek gerekiyordu da ondan. Kolay mıydı bu, “zor” ama “imkânsız” değildi. Riske değerdi.
Sonuçta F.Bahçe’nin mazisinde tarih yatıyordu.
...Ve o zafer 15 yıl sonra yeniden yazılabilirdi. Nitekim az daha deviriyorduk, İspanyolları.
Portekizli teknik adam, Ferdi, İsmail, Zajc ve Oosterwolde ile orta sahayı kalabalık tutarken Arda, Batshuayi ve Valencia ile turu getirecek golleri hedefledi.
Bu tertip ile F.Bahçe pozisyon üstüne pozisyona üretirken aslında “Siz küçük derelerde boğulmaya devam edin ama ben büyük okyanuslara açılmak istiyorum” mesajını verdi bütün Türkiye’ye Jesus.
Anlayana! Şanssızlık işte!
Batshuayi erken sakatlandı. Ferdi’nin kazandırdığı penaltıda Valencia’nın hayat öpücüğü de maalesef tura yetmedi. Güle güle JeSUS!
Arda, efsane yıldız Alex’i hatırlatan akılcı, akıcı oyun görüşü ve futbol resitaliyle müthişti. İsmail’in Ferdi ile uyumu karşısında da “Bu çocuk niye sürekli oynamaz” diye sormaktan alamadım, kendimi. Şu bir gerçek ki başarıya giden yol; disiplin, azim, asla pes etmeyen gayret ve istikrardan geçer.
İşte futbolumuzdaki temel mesele de tam olarak bu değil mi?
“Günü kurtarma sevdası!”
MAÇIN ADAMI: Enner Valencia