Atmosfer muhteşemdi, Galatasaray mı?
Osimhen ile küllerinden doğdu. Şöyle ki; Osimhen’in iki golünün ofsayt gerekçesiyle sayılmadığı maçta Galatasaray, Konyaspor karşısında bulduğu penaltı golüyle rahatladı ve elini daha da güçlendirdi.
Diyeceğim o ki; eğer düşünce kabiliyetinizi diri tutar, kazanmayı alışkanlık hâline getirirseniz ‘’mükemmellik’’ sıradanlaşır ve kendinize Süper Lig şampiyonluğundan da öte UEFA Avrupa Ligi ya da Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmak gibi hedefler seçersiniz.
İşte bize böyle güzel ümit vadeden Galatasaray son haftalarda dağıttığı puanlar sebebiyle düşüşe geçmiş, ‘’Ne oldu, yenilmez armadaya? Nerede o rekor üstüne rekor kıran ve seyirciyi mest eden Okan Buruk’un meşhur takımına?’’ diye futbolu sorgulanır hâle gelmişti.
Yeniden yükseliş için Konyaspor karşısında refleks gösteren Galatasaray, Osimhen ile kazandığı penaltıyı gole çevirerek haftalar süren isteksizlik, güçsüzlük ve performans düşüklüğüne son verip, Barış Alper, Yunus, Mertens ile eski Galatasaray’dan kesitler sundu.
Tek zaafı takım savunmasıydı ve Konyaspor’a pozisyonlar verdi.
Kaan, Davinson, Abdülkerim ve Torreira’ya rağmen Yusuf Erdoğan’ın başlattığı ataklar eğer gol olmadıysa bunda kaleci Muslera’nın kurtarışlarının payı büyüktü ki bu performansıyla sarı kırmızılı tribünlerle barışmasını sağladı.
Yeni transfer Ahmed Kutucu çok da etkili olamadı. Çünkü Recep Uçar taş gibi takım yapmış Konyaspor’u... Disiplinli, dengeli ve tehlikeli, sonuç mu; futbol bir güç oyunu. O da Galatasaray’da mevcut.
Maçın adamı: Victor Osimhen
Hasan Sarıçiçek'in önceki yazıları...