Denizli'nin dalgası

A -
A +

Ne yazık ki; "Kurumsallaşıyor" denilen F.Bahçe; sonuçlar ve sorunlar üzerine "kumar oynanan kulüp" olma özelliğini hâlâ sürdürüyor. Üstelik, insanlar ve değerlerle "Rus ruleti" oynayarak... Bakınız; Mustafa Denizli'yi göndermek için sabırsızlananlar; Rize deplasmanının kaybedilmesini beklerken, koca F.Bahçe ve hocasını ne hale getirdiler? Yönetici Hamdi Akın'ın kulakları çınlasın... O ve onun destekçileri daha çok bekleyecek, Denizli'yi F.Bahçe'den uzaklaştırmak için. O.Lyon maçı da yetmeyecek, Fener'in Şampiyonlar Ligi'ne havlu attığını görmek zevkini tadamayacaklar, Akın ve yandaşları! Neyse!..  Herkesin bildiği gerçekler; Rize'de sahaya çıkan F.Bahçeli oyunculara, çelikten yayların bile taşıyamayacağı bir gerilim yüklemişti. Oynamanın bile zor olduğu ağır şartlarda maç kazanmak hiç de kolay değildi. Üstelik hiç bir deplasmanı kazanamamış olan "bu takım" için, Rize'den galibiyetle dönmek, en zor şeydi. Pardon, "takım" dedik de... Aslında, ilk yarı "Fener" diye bir takım da yoktu Rize'de... "Her hafta farklı bir onbir deneyen" Mustafa hoca kariyeri üstüne "Rus ruleti" oynayanlarla açıkça dalga geçiyordu sahaya sürdüğü onbirle. Yusuf ve Revivo gibi bireysel yeteneklerin olmadığı bir karşılaşmanın; "fiziki güçleriyle F.Bahçe'ye avantaj sağlayacak" olan direkt oynaması gereken isimleri; Ali Akdeniz ve Andersson'du. Ama ikisi de ilk onbirde yoktu. Onların yerine, "Niçin oynatılmıyor?" diye sorulan Hakan Bayraktar ile "Oktay"ı tercih etmişti Denizli. Bu tercih "İşte görün" kabilinden Denizli'nin muhaliflerine verdiği bir mesaj olmakla birlikte aynı zamanda bir teknik direktörün harakirisiydi. Neyse ki, Mustafa Denizli büyük kumarından ikinci yarı vazgeçti. Doğruyu da yaptı. F.Bahçe'nin ilk yarı büyük riskler taşıyan kadrosunu, oyun düzenini ve maç taktiğini değiştirerek bütün eksikleri artıya çevirip; Rize Atatürk Stadı'ndaki matemi; Oktay ve Ali Akdeniz'in golleriyle bayrama çevirdi. İşte, Mustafa Denizli'yi ben, bu "Zorlukların üstesinden gelme özelliğinden ve inadından" dolayı çok seviyorum.  Yalnız, O.Lyon maçı öncesi bir kaç noktaya da temas edelim... Abdullah, Ali Akdeniz'in oyuna girmesinden sonra çok daha olumlu oynadı, orta alanı daha rasyonel hale kavuşturdu. Ama, Z.Mirkoviç, Ümit ve Mert'ten oluşan üçlü savunma tüm dikkatlerini Rizespor'un gol silahı Tetteh ve Okan'ın üstünde yoğunlaştırdıkları halde, gole mani olamadılar, neden? ..Ve benzer pozisyonlarda Johnson neden seyirci kaldı, defansına niçin yardımcı olmadı? Denizli ve ekibi Lyon maçına kadar bunları da düşünmeli..  Şimdi, 'Rus ruleti'ne gönüllü kafa uzatan Mustafa Denizli, dalga geçen bu üslubuyla şimdilik sırasını savdı. Ama önündeki O.Lyon ile "Hamlet"'i tek başına oynayacak. İnanıyor, kazanacak da...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.