Süper Lig'deki zirve yarışının seyrini değiştirecek erken final niteliğindeki Galatasaray-Beşiktaş maçını hangi takım kazanacak? Ligin en golcüsü Galatasaray mı yoksa en az gol yiyen ekibi Beşiktaş mı? İsterseniz soruyu şöyle özetleyelim; akıl oyununu Okan Buruk mu yoksa Giovanni van Brockhorst mu kazanacak? Doğrusunu isterseniz; çok bilinmeyenli denklem gibi zor, çetin ve sezona bedel diyeceğimiz bir o kadar da heyecanlı bir derbi bekliyor bizi.
Haliyle okurlarım soruyor...
Hocam, Galatasaray mı, Beşiktaş mı hangisi kazanır?
İlla da ikisinden birinin kazanması mı gerekiyor, futbol üç ihtimalli bir oyun değil mi?
Beraberliği de var bu oyunun ama kimse işin bu tarafını konuşmak istemiyor. Büyük çoğunluğun arzusu iki takımdan biri kazansın da zirve yarışı daha bir netleşip renklesin beklentisi içinde.
Haliyle teknik direktör gibi iki takımın avantajlarını ve dez avantajlarını düşünerek tarihi derbi başlamadan zihnimde farklı versiyonlarıyla oynuyorum sezona bedel maçı...
Parametler o kadar çok ki; hangisinden başlayacağımı da bilemiyorum açıksası...
Galatasaray'ın hücum gücünden mi, Beşiktaş'ın savunma becerisinden mi yoksa iki takımın kilit oyuncularından mı? Karar vermek güç...
Ligin en golcüsü maç başına 3 gol ortalaması ile 9 haftada rakip fileleri 27 kez havalandıran Galatasaray olduğuna göre hücum hattından başlayalım istiyorum.
Okan Hoca, bu dev maça da Elfborg karşılaimasındaki gibi 3-4-1-2 düzeni ve en önde yine İcardi-Osimhen ikilisiyle mi başlar?
Sanmıyorum... Çünkü Elfborg önündeki kadro ve taktik derbinin provası gibi gözükse de Okan Hoca'nın kupada 5-0 kaybettiği Beşiktaş'a bu riski almayacağına inanıyorum.
Niye?
Elfborg takımı Beşiktaş kadar güçlü değil de onun için.
Tabii ki altın krampon İcardi
Öyleyse İcardi mi Osimhen mi, Okan Hoca hangisiyle başlar?
Nedense içimdeki ses ''İcardi'' diye haykırıyor.
İstatistikler de öyle diyor...
Galatasaray'ın 27 gollük hücum performansındaki çeşitlilik o kadar etkileyici ki; Muslera dışında takımın neredeyse tamamı gol atmış. Sarı - kırmızılıların gol ayaklarını 10 futbolcu ile özetliyorsunuz.
En golüsü hiç şüphesiz son iki sezondur Galatasaray'ı şampiyonluğa taşıyan altın krampon Mauro Icardi.
Victor Osimhen mi, onun da 3 golü var... Ona da tek forvetli oyunda Batshuayi gibi kulübenin yolu gözüküyor. Nasıl olur, demeyin yarın maç başladığında görürsünüz... Sonuçta bir takımın gücü kulübesiyle eş değerdir.
Kaldı ki, Galatasaray'ın orta sahası da çok güçlü... Barış Alper Yılmaz'ı ayrı tutuyorum... Sara, Mertens ve Benfica'ya transfer olan Kerem Aktürkoğlu'nu aratmayan Yunus Akgün gerçekten mükemmel oynuyorlar.
Torreira takımın airo dinamiği... Hakeza savunmadan hücuma inanılmaz destek ve katkı veren Abdülkerim Bardakcı oyun takibi, zekası, fırsatçılığı ve ölü toplardaki becerisi ile alkışı fazlasıyla hak ediyor. Kritik pozisyonların adamı Sanchez de öyle.
Kalesinde neden 8 gol gördü?
Rehavet; öne geçtiği maçlardaki rahatlığı ve aşırı özgüveni sebebiyle...
Bu maçta aynı hatalar tekrarlanır mı?
Sanmıyorum ne Galatasaraylı futbolcular ne de Okan Buruk Hoca o hataya bir daha düşmezler. Özellikle de bu maçta...
Kupadaki 5-0'ın rövanşı mı bu maç?
İki maç da ayrı statüde ayrı ruh ve kadrolarla oynanıyor. Galatasaray bu maçta aynı yanlışları tekrarlamaz. Üstelik Muslera çok formda, İcardi de öyle...
Beşiktaş'ın güce ve zaafı ne?
Beşiktaş'ın en güçlü yanı hücum oyununda; İmobile, Rafa Silva ve Gedson Fernandes... Tabii Semih Kılıçsoy'u da bu üçlüye ekleyebiliriz. Eğer Galatasaray hücuma çıkarken ikinci bölgede top kaybı yaşar ya da kupada olduğu gibi savunma arkasına top ve adam kaçırırsa o zaman Kartal'ın kazanma şansı artar ama bu da zor görünüyor.
Özetle derbinin galibi Galatasaray mı?
Bana öyle geliyor.
İyi de Beşiktaş ligin ez az -5 gol- yiyen takımı değil mi?
Evet öyle ama Ajax ve Eintracht Frankfurt maçlarını hatırlayın o çelik kubbe gibi duran savunma nasıl çöktü
Yani?
Beşiktaş teknik direktörü Giovanni van Brockhorst zorluk derecesi yüksek maçlarda bocalıyor, karar vermekte zorlanıyor çünkü kulübesi güçlü değil, seçeneği az.