Fenerbahçe çok büyük bir fırsatı kaçırdı. Oğuz’un şık vuruşu gol olsa ya da Kostic’in ortasına En-Nesyri yetişebilse…
Bitmedi, Dzeko’nun kale önündeki vuruşunu kaleci Muslera kurtaramasa şu an Süper Lig’de bugün çok başka bir hikâye konuşuyor olacaktık.
Kimse kusura bakmasın bu sonuç, Galatasaray’ı şampiyon yapar, arkadaş.
Bu saatten sonra o altı puanlık fark kolay kolay kapanmaz.
Maç gerilim filmi gibiydi. Günler öncesinden psikolojik savaşa dönüşen mücadeleyi kaybetmek istemeyen Fenerbahçe 3-4-1-2 düzeninde maça başlarken amacı Galatasaray’a geniş alan bırakmamak ve kontra ataklarda Dzeko ve En-Nesyri ile golü bulup, üç puanı kazanarak ligi yeniden başlatmaktı. Olmadı.
Son iki sezonun şampiyonu Okan Buruk ve kariyeri kupalarla dolu olan Mourinho hamlelerle sonuca gitmek istese de gol gelmedi. Gerçi Fenerbahçe adına seken topta Oğuz’un ağlara bulan topu vardı ama hakem Vincic, Muslera’ya faul yapıldığına hükmetti, golü geçersiz saydı. Doğrusu Vincic’in hakkını teslim edelim bizim hakemler böyle bir kararı asla veremezdi.
Galatasaray’ın yenilerini beğendim. Frankowski, Eren ve Lemina takıma güç katmış. Frankowski, Szymanski’yi iyi kilitledi. Ancak tartışmasız en iyisi takıma güven veren oyunuyla tartışmasız Lemina. Bu arada Sanchez de, Dzeko’ya adım attırmadı.
Maçın adamı: Lemina
Hasan Sarıçiçek'in önceki yazıları...
