O ne muhteşem bir atmosferdi öyle!
‘’İşte Şampiyonlar Ligi’nin gerçek yüzü ve gücü bu’’ derken başımıza 35. dakikada Muhammed Elyounoussi yapımı bir kaya düştü.
Ahh!.. Nerede kademe? Nerede adam paylaşımı ve nerede G.Saray savunması? Sinirden tırnaklarımı yemişim. Bu ülkenin Avrupa’daki yüz akı G.Saray bu kadar basit gol mü yer? Ne diyeceğimi bilemiyorum ağzımın tadı kaçtı.
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park’taki o güzellik, harika ambiyans ve o coşku dolu destek bunun için miydi? Yazık! Pozisyonları biz ürettik golleri Kopenhag attı, zafer kaçtı. Boey ve Tete sahne almasa beraberliği de kurtaramayacaktık.
Rakip analizi eksik
Oysa Okan Buruk Hoca’mı haftalar önce uyarmıştım.
“Sakın, Danimarka temsilcisinin 60 milyon avroluk takım değeri aldatmasın sizi. Kopenhag genç, fizik gücü yüksek ve savunmayı önde kurup tempo yükselterek orta sahadan hızlı hücuma çıkabilen güçlü bir takım. En etkili silahı da Muhammed’’ demiştim. Pardon Gonçalves’i söylemeyi unutmuşum. Aynen vaki oldu. Maalesef, Okan Hoca’m dersine iyi çalışmamış, rakip analizi eksik, neyse ki hamle tuttu da 10 kişi kalan takım karşısında beraberliği kurtardık.
Keremler nerede?
Buna rağmen pozisyonları üreten aslında G.Saray’dı; Kerem Aktürkoğlu ile biri direkten dönen iki vuruş, Mertens ve İcardi ile toplam dört net pozisyonu ilk yarı değerlendiremedik. Arkası mâlum. Mertens ve Keremlere bir hâl oldu. İcardi vasatın üstüne çıkamadı. Boey ile bir gol ürettik ama üç puanı kaçırdık. Yazık!
Ahh. Keşke yanılsaydım da o tribündeki muazzam dayanışma ve sahadaki yürekten mücadele skor tabelasında da kendini bulsaydı! Maalesef olmadı,fırsat kaçtı. Öyle ki grubun en zayıf takımına karşı kazanmamız gereken bir mücadeleden bir puanı zor çıkardık.
Maçın adamı: Boey
