Bülent Uygun ve kısıtlı kadroyla mücadele eden Sivasspor’u tebrik ediyorum. Trabzonspor’u ve kaleci Uğurcan’ı dün direkten dönen iki topla o kadar zorladılar ki, helal olsun.
Abdullah Avcı ve Trabzonspor için aynı şeyi söylemem maalesef mümkün değil.
Zor dostum zor?
Bu kadar oyun gücü düşük, oyun sistemi oturmamış, hazırlıksız, temposuz ve heyecansız takıma “Trabzonspor bu” tanımını yakıştıramıyorum maalesef.
İnanın bir yorumcu olarak Abdullah Avcı kadar güç durumdayım. O bildiğimiz baskın futbol ve efsane Trabzonspor’dan zerre eser yok, bu takım nasıl anlatılır?
Düşünün… Bardhi’nin frikiğine kadar ilk yarım saatlik bölümde Trabzonspor’u sahada ara ki bulasın. Orta sahası keten helva... Visca sıfıra inecek, Trezeguet veya Draguş’u arayacak ve Trabzon gol bulacak. Hoca sistem değiştirse de; çift forvet, tek forvet fark etmiyor.
Anlıyorum. Yeni sezon, ilk lig maçı ve rakip Sivasspor. Üstelik Rapid Wien maçından çıkmışsın. Şartlar ağır, kolay değil de Karadeniz Fırtınası bu kadar etkisiz olabilir mi? Trabzonspor adına ilk yarı sadece bir şut çekiyorsun rakip kaleye. Buna karşılık Uğur Çiftçi’nin direkte patlayan vuruşu dâhil beş net şutu var Sivasspor’un.
Tam dokuz transfer yapmış bir Trabzonspor rakibe bu kadar çok pozisyon verir mi, maalesef veriyor. Asıl şaşırdığım şey ise gelenlerin gidenleri aratıyor olması.
Draguş’un hakkını teslim edelim, futbol meziyeti ve ikiye birlerde çalımları ile kolay adam eksilten bir futbolcu ama Onuachu gibi golcü değil. Kenarda yardımcı forvet oynasa belki daha faydalı olur.
