Kerem kime özendi?

Eğer öz güveniniz yüksekse inandığınızı yaparsınız. Sonuç mu?

 

Öyle ya da böyle kazanıyor işte Okan Buruk ve talebeleri. İki topu direkten dönse de bir golü ofsayt diye iptal edilse de keyifler yerinde.

 

Lakin, “Ciddiyetsiz” gibi görünen sıra dışı bir tercihle kolay işi zora sokmak gibi fanteziler de yaşanıyor Cimbom’da.

 

Değer mi? Tartışılır, hem de çok.

 

Bence dünkü maçın en özel yanı da inanın bu.

Kapalı savunma dersi

Şöyle ki G.Saray dün 37 dakika İcardi, Kerem Aktürkoğlu, Tete ile kapalı bir kutuyu açmaya çalıştı. Sağdan, soldan, ortadan olmadı. Kalesinde etten duvar ören İstanbulspor’a karşı bırakın golü, pozisyon üretmekte dahi zorlandı sarı kırmızılılar.

 

Bu hâl Okan Hoca için ileriye dönük “Kapalı savunma nasıl açılır?” başlıklı bir ders niteliğindeydi.

 

Nitekim tam o sırada İcardi sahne aldı ve takımına penaltı kazandırdı. Hayda! 

Olur böyle fanteziler 

Penaltıyı kim atmalı?

 

Maç 0-0 devam ederken penaltı şova dönüştürülür mü hiç, dönüştürülür.
Futbol bir şov ise -ki öyle- Galasaraylılar “Penaltı kaçtı! Gol gelmeseydi bu fantezinin faturasını kim ödeyecekti?” diye ne Kerem’e ne de İcardi’ye kızsın. Zira 41 yıl önceki Cruyff’ün Ajax’taki golü ya da Messi’nin gol kralı yapmak için Suarez’e verdiği pas futbol dünyasında yıllardır konuşuluyorsa -ki konuşuluyor- böyle fanteziler oyunda nadir de olsa olmalı. Çünkü futbolu güzelleştiren böyle hikâyeler. 

 

Sonuç olarak İstanbulspor gibi kapalı savunma yapıp, kontra atakla sonuç arayan takımlar karşısında bu futbol ve bu sonuç hedefe giden yolda tatminkârdır. 

 

MAÇIN ADAMI: Icardi