Trabzonspor, G.Saray’ı bundan daha zayıf anında yakalayabilir miydi, sanmıyorum yakalayamazdı. Gerçek şu ki, Nenad Bjelica’nın talebeleri dün büyük bir fırsat ve inanılmaz bir avantaj kaçırdı. Kazansalar, Karadeniz ekibi, G.Saray ile puan farkını daha ikinci haftada 5’e çıkaracaktı ve Rams Park’ın 17 maçlık yenilmezlik unvanına da son verecekti. …Ki, kontrataktan iki net pozisyon da bulmuştu.
“İki takım arasında orantısız güç farkı varken ve yenilerin sakata çıktığı bir gecede Visca da yokken mi?” diye düşünebilirsiniz, haklısınız ama henüz bu G.Saray da oyun ve kadro gücünün ancak şu an yüzde 55’ini sergiliyor.
Daha Okan Buruk ne kafasındaki gerçek G.Saray on birini kurabildi ne de oyun plânını oturtabildi. Nitekim oturmuş görünen Boey, Nelsson, Abdülkerim ve Angelino dörtlüsünde savunmadaki stoper hatası affedilir gibi değildi.
Bakesetas’ın hatası mı yoksa Toreira’nın büyüklüğü mü? Bence ikincisi G.Saray’ı İcardi’nin ayağından golle buluşturdu.
Yoksa G.Saray geniş kadrosuna rağmen o golü üretemese üç ayrı kulvardaki mücadelenin oluşturduğu psikolojinin etkisiyle Kayseri deplasmanındaki gibi sıkıntı yaşamaması işten değildi. Hakkını verelim
Trabzonspor ataklarının önünde dalgakıran, mendirek gibi duran Oliveira - Torreira ile önlerindeki Mertens ve Kerem’in hem oyuna kazandırdıkları tempo, hem de etkili pasları ile İcardi’yi o kadar rahatlattılar ki… Diyeceğim şu ki; bu kadar kaliteli ayaklara sahip olan G.Saray’ı açık futbol oynayarak durduramazsınız.
MAÇIN ADAMI: Torreira