Beşiktaş-Malatyaspor maçı bana göre "one man show!..", yani tek kişilik oyundu. İlhan Mansız denilen harika çocuk 90 dakikayı 3 dakikada 3 golle özetleyiverdi. Goller şahaneydi. Ama daha güzeli, İlhan'ın tavrından çıkarılacak derslerdi. Neydi bu dersler? Anlatalım: Birincisi, "Bir maç nasıl kazanılır"ın tek vuruşlarla anlatımıydı. İkincisi, hücum-savunma kurgusu üstüne bir tezdi. Nitekim, Malatyaspor'un hocası Ziya Doğan'ın doğru teşhisini İlhan, ustalığıyla bitiriverdi. Ziya Hoca, Beşiktaş'ı iyi tahlil etmişti. İki büyük silahı Stavrum ve İlhan'ın başına iki oyuncu vermiş, onları adam adama markajla etkisiz kılmayı hedeflemişti. Düne kadar Beşiktaş'ı sırtlayan Norveçli Stavrum'u Ziya Şahin mükemmel markajıyla sahadan silip attı. Ama Ömer, iri fiziğine rağmen İlhan'ı durduramadı. Zira İlhan, bir tilki kadar kurnaz, bir tazı kadar çabuk ve bir boğa kadar da zaptedilmesi zor bir oyun oynuyordu. Doğrusu dün onu gururla seyrettik. İlhan'ın dışındaki Beşiktaş'a baktığımızda, bir olumlu, bir de olumsuz iki şey tesbit ettik. Kartal adına iyi olan şey, savunmasının Ahmet Yıldırım ve Tayfur ile toparlanmış olmasıydı. Nitekim, hem Ahmet, hem de Ronaldo bu toparlanmadan faydalanarak, hücuma destek verdiler. Ve Beşiktaş'ın gollerinde, hazırlayıcı olarak ciddi rol oynadılar. Ancak, Beşiktaş'ın hâlâ çözemediği problemler var. Birincisi, özgüven... İkincisi, bundan kaynaklanan sorumluluk duygusunun gelişmemiş olması. İşte bu iki duygu geçmişte, Fevzi'yi istenmeyen adam ilân ettirdi. Dün de Stavrum'a bulutları yoklattırdı. Norveçli golcü, topu kaleye göndermek yerine, dışarı atmanın daha zor olduğu bir pozisyonda ikincisini başardı. Bunun da sebebi panik ve telaştı. Bir diğer olumsuzluk ise Yasin ve Tümer gibi, son derece yetenekli oyuncuların sorumluluk almak istememeleriydi. Nitekim, Yasin orta sahada oyun kurucu olarak görev almasına rağmen buluştuğu topları, daha çok geriye oynayarak bir ölçüde takımını frenledi. Yazık. Tümer'e gelince, sorumluluk almaya başladığı anda, mevcut olan muazzam potansiyelini ortaya çıkarıyor ve Beşiktaş'a ciddi manada güç katıyor. Tıpkı İlhan'a verdiği gol paslarındaki gibi... Türk futbolu adına biz Tümer'i hep böyle aktif görmek istiyoruz. Maçın hakemi Serdar Tatlı, İbrahim'in cezasahasında düşürüldüğü pozisyonu dışarı taşıması dışında ciddi bir hata yapmadı. Son derece iyi niyetli ve yerinde kararlarıyla maçın tempolu geçmesini sağladı.