Şampiyonlar Ligi neden bizim olmasın?

A -
A +

Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Jorge Jesus ne demişti, ''Türk kulüpleri büyük düşünemiyor!'

 

Tokat gibi bu açıklamayı; ''Haklı mı haksız mı? Söyleyen doğru mu söylüyor yanlış mı?'' diye düşünmeden ve de ardına önüne bakmadan bu sözleri şahsımıza yapılmış hakaret gibi algılayıp, o gün ''Sus pus'' ettik Jesus'u. 
Bir daha aynı şeyleri söyler mi adam söylemez, söylemedi de sanki o sözleri söyleyen o değilmiş gibi davrandı, sonrasında. 
Peki kim kaybetti Jesus mu, hayır!
Kaybeden biz olduk. Daha fenası hâlâ ''Kral çıplak'' diyen iradenin getirdiği eleştirinin önemini kavrayamamış olmamız.
Haliyle asıl kaybeden de bu özgün eleştiriyi anlamayan ve anlamak istemeyen kafalar oldu.
Nitekim Portekizli Teknik Adam Fenerbahçe'den ayrıldı ve çok daha iyi şartlarda Al-Hilal takımının başına geçti.
Yolu açık olsun.

 

Biz ne yapıyoruz?

 

Peki biz ne yaptık ve yapıyoruz? Galatasaray ile Fenerbahçe başkan ve yöneticilerinin birbirlerini ötekileştiren evlere şenlik tuluatını tiyatro seyreder gibi seyrediyoruz.
''Hodri meydan! Gel istediğin kanalda tartışalım!''
Şampiyonlar Ligi neden bizim olmasın?

 

''Bizim başkan sizinle konuşacak kadar hatip değil!''
Yapmayın, etmeyin beyler!
Birbirinizin boynuna kement atmaktan ve de ayağına çelme takmaktan vaz geçin artık. Laf yarışının bir faydası yok!
Bırakın, ''Galatasaray, Zalgiris'i zor geçmiş, daha ötesini nasıl başaracak''mış, teranelerinden. 
Hatta, ''Bu bütçe meselesi Galatasaray'ın gücü ne ki, Bayern Münih, Manchester United, Real Madrid ve Barcelona ile yarışacak?'' umutsuzluğundan vazgeçin. İnanın her şey para değil.
Lütfen, ''Bizi büyük yapan rakibimizin büyüklüğü'' deyin.
''Galatasaray'a Şampiyonlar Ligi Kupası pek güzel yakışır'' deyin.
Ülke puanına olabilecek pozitif etkisini düşünerek ''O kupa neden bizim olmasın?'' diye ortak değerlerin futbolumuza yapacağı kazanımlar ve toplam kaliteye odaklanın, lütfen.
''Bu sezon o sezon'' diye düşünüyorsanız, çıtayı yüseğe koyun... ''Beşiktaş'ı, Fenerbahçe'si, Adana Demirspor'undan biri bu sezon mutlaka Avrupa Konferans Ligi Kupası'nı kaldırmalı'' diye şartlandırın kendinizi. 

 

Anadolu'nun ayak sesleri

 

Avrupa'da temsilcilerimiz dörte dört yaptı; ülke puanına 1000 puanlık katkı. Ne büyük mutluluk.
Nasıl gurulandık öyle. Rakipleri tartıya alıp, kazanılan başarıyı hafife almanın hiç kimseye bir faydası yok.
Aksine asıl rekabetin Avrupa'da olması gerektiğini anlayıp, o yolda birbirinin varlığından güç alarak ilerlemek gerekmez mi, pekala gerekir.
Diyeceğim şu ki; küçük denizlerde boğulmayın, okyanuslara açılın. İnanın bunlar başarıldığında futbolumuzun seyri nasıl değişecek ve Galatasaraylısı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlısı, Adana Demirsporlusu ne ne kadar mutlu olacağız göreceksiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.