Şampiyonluk Okan Buruk'un karakterinde var
Başkan Dursun Özbek ve Erdem Timur'un şahsında 23. kez şampiyonluk ipini göğüsleyen Galatasaray camiasını ve özellikle de Okan Buruk Hoca'yı canı gönülden tebrik ediyorum.
İnanın bu tebriği Okan Hoca fazlasıyla hak etti. Neden mi?
On dokuz kupalı bir karakter şampiyon olmayacak da kim olacak? Bilgi onda, beceri onda, tecrübe onda, sevk ve idare gücü onda... Başarı hakkıydı, hakkıyla da kazandı. Tebrikler.
Beş puan geriden geldi ve...
Doğrusunu isterseniz sezon başında Galatasaray şampiyonlukta ne favori, ne plase ne de sürprizdi... Jorge Jesus'lu Fenerbahçe ve Abdullah Avcı'lı Trabzonspor'un olduğu ligde Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray'ın şampiyonluğuna şans verenlerin sayısı yok denecek kadar azdı. Öyle ki lig başladığında Galatasaray, Giresunspor ve Kayserispor maçlarını kaybedince. ''Hoca 6. haftaya kalmaz, gönderilir'' diye gün tayin ediliyordu. O süreçte bir de ardına Trabzonspor, Adana Demirspor ve Alanyaspor beraberlikleri yaşanınca Hoca'nın tahtı iyice sallanmaya başladı.
Gomis 17 puan kazandırdı
Ligin 11. haftasına girildiğinde lider Fenerbahçe'nin 5 puan gerisine düşen Galatasaray'ı ateşleyen adam 37'lik Gomis'ti. Şu ana kadar attığı gollerle 17 puanlık katkı sağlayan Fransız futbolcu, Seferovic ve İcardi'nin de olduğu süreçte üç haftada ürettiği skorlarla takımını liderliğe taşıdı. Şimdilerde vedaya hazırlanan Bafetimi Gomis şampiyonluğun görünmez kahramanlarındandı.
Buruk'un sihirli dokunuşu!
Şampiyonluğun baş mimarı hiç şüphesiz yıldızlar takımını başarıyla yöneten Okan Buruk. Hoca'nın takım mühendisliği inanılmazdı. Başarıdaki asıl güzellik ise sahada oynayan ile kulübede oturanların birbirini tamamlayan omurgalı takım bütünlüğüydü.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus'un oyuncuları çöpe çeviren rotasyon şovuna asla yeltenmedi Okan Hoca aksine takım içi arkadaşlık, dayanışma ve forma rekabeti ile oyuncularının aidiyet duygusunu öylesine güçlendirdi ki; tam bir voltran oluşturdu. Öyle ki; ''Galatasaray şampiyon olmazsa başarılı sayılamaz'' mottosunu herkese kabul ettirdi. Bu samimi dokunuş muazzamdı.
Zaniolo'yu tarihe geçiren tercih
Dikkat... Genç teknik adam Buruk, Fenerbahçe derbisinde ilk on birde üç değişikliğe gitti, üçü de yerli yerindeydi. Özellikle Oliveira'nın yerine Berkan'a Mertens'in yerine de Zaniolo'ya şans verdiğinde bir çok futbol otoritesi, bunu ''Okan Hoca harakiri yapmış'' diye değerlendirdi. Fenerbahçe karşısında orta sahadaki bu radikal değişikliğin ne kadar isabetli olduğu maç başladığında net olarak görüldü.
İsabetli pasları ile öne çıkan Berkan ve Kerem harika asistler yaptılar ve İstanbulspor maçında cezalı duruma düşen İtalyan futbolcu Zaniolo, Fenerbahçe'ye iki gol birden atarak hem kendini affettirdi hem maça damgasını vurdu hem de Roma'dan sonra Galatasaray'da da tarihe geçti. Bu müthiş gelişim.
Değerlere değer kattı
Muslera, İcardi ve Boey her teknik adamın ''Keşke benim takımımda olsa'' dediği muazzam karakterler. Ancak Okan Hoca sadece yıldızlara dokunuşuyla değil gençlere katkısıyla da değerlere değer kattı. Bu manada taktik oyunda Kazımcan rakibi kilitlemek adına Fenerbahçe'nin genç yeteneği Arda Güler'e adım attırmayarak kalitesini gösterdi.
Ne yaptığını bilen takım
Öz güveni yüksek, ne yaptığını bilen Galatasaray derbide 17 şut çekip 6'sında isabet sağlarken Fenerbahçe sadece 5 şutla yetindi ve hiç birinde çerçeveyi bulamadı. Bu fark bile Galatasaray'ın neden şampiyon olup, Fenerbahçe'nin kaybettiğini anlatmaya yeter de artar.