Beşiktaş, Antalya deplasmanında da muhteşem bir geri dönüşe imza attı ve G.Saray’ın ensesinde boza pişirmeye devam etti.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kıyasıya yarıştığı zirve ufuklarından Beşiktaş adına Güneş’in mutlaka doğacağına inanan Şenol Hoca, Antalya deplasmanına ‘’üç puan’’ umuduyla çıkarken kazanan on birde zorunlu iki değişikliğe gitmişti.
İkisi de Galatasaray’a karşı hem orta alan güvenliğini sağlayan hem takım savunması hem de ofansif oyuna güç katan Salih Uçan ile Colley’in yerine Maxim ve Welinton ile başlamasıydı. Sadece bu da değildi. Şenol Hoca, 4-2-3-1 düzeninde Galatasaray maçının yıldızı Gedson’u geriye Hadziahmetovic’in yanına atmış, Aboubakar’ı önde tek bırakırken, oyun kurma görevini de Maxsim’e vermişti. Kanatlara Cenk Tosun ile Redmond’u yerleştirmişti. Bu mecburiyet miydi? Kesinlikle hayır ama doğrusunun bu olduğuna inanmıştı Güneş, ayağına pranga vurur gibi.
Nitekim ilk yarıda rakibin oyununu kabullenmiş bir görüntü veren Beşiktaş geride birçok soru işareti bırakmıştı. Nerede Galatasaray karşısında destanlaşan Beşiktaş? Nerede o coşkulu, hırslı ve iddialı Kartal? Doğrusu taraftarını şampiyonluk için umutlandıran Beşiktaş’tan bu bölümde eser yoktu. Aksine rakibine geniş alan bırakan, pozisyon veren ve Ömer Toprak’ın kafa vuruşunda kalesinde gole engel olamayan bir Beşiktaş vardı.
Cenk Tosun bu düzende hücum anlamında etkili değildi, Aboubakar ise maçın başında 5’e 2 yakaladığı fırsat dışında oyunda yoktu. Şenol Hoca devre arası o sihirli dokunuşu yaptı yine. Ne zaman ki Onur ve Tayfur oyuna girdi, Cenk ile çift santrafora geçti Beşiktaş; işte o andan itibaren Redmond’un da sorumluluk almasıyla Kartal zafer yazdı. Önce Aboubakar ile beraberliği yakaladı sonra Cenk ile öne geçti ve sonunda rakibin de 10 kişi kalmasıyla Kamerunlu golcü harika füzesiyle ‘’Şampiyon olacağız’’ diye iddiasını ortaya koydu.
MAÇIN ADAMI: Aboubakar
