Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray düşüyor, Jose Mourinho yönetimindeki Fenerbahçe yükseliyor. Oysa sezon başında rüzgâr tam tersine esiyordu.
İşte o günlerde futbolun çok bilenleri Jose Morinhou’yu yerden yere vururken bu satırların yazarı; ‘’Kalite kalitedir. Kazanmadık kupa bırakmayan Portekizli teknik adama maharetlerini gösterebilmesi için süre tanıyın, hemen yerden yere vurmayın!’’ diye yazmış, TGRT EU’daki Futbol Ekstra ve TGRT FM’deki programda da sürekli bunu vurgulamıştım.
Ne oldu? Rüzgâr tam tersine döndü, değil mi?
‘’Galatasaray, Fenerbahçe derbisini kazanırsa yine aynı şeyleri mi yazacaksınız?’’ diye mırıldandığınızı duyar gibiyim. Doğrudur aynı görüşü yine seslendireceğim; tıpkı önceleri yazdıklarım gibi.
İşte o tesbitler
Tarih 22 Kasım 2024
''Jose Mourinho ile sezon sonu gelir mi Fenerbahçe'nin hâli ne olacak'' diye sorulduğu günlerde sarı lacivertli renklere gönül verenlere sabır tavsiyesinde bulunmuş ‘’Telaş ve stres yapmayın, bu ikisi Fener'i bitirir. Jose Mourinho’ya güvenin.’’ diye yazmıştım.
Dört gün sonra da Portekizli teknik adamın Fenerbahçe ve Türk futbolu adına ‘’model olabilecek’’ uygulamalarını anlatmış; ''Oğuz Aydın'ı ben geliştirdim. Fenerbahçe'ye kazandıracağım onun gibi daha çok Türk oyuncusu var. Yusuf Akçiçek de onlardan biri'' sözlerine yer vermiş ve ‘’Mourinho'nun bu misyonunu çok önemsiyorum. Sarı kanarya kendi yıldızını parlatmazsa borç da bütçe açığı da daha da büyür. Oyuncu kazanımları şampiyonluk kadar önemli.’’ diye vurgulamıştım.
Portekizli teknik adam Szymanski'yi o dönem kulübeye çekip sarı lacivertli formayı Kayseri'de iki gol bir asistle herkesi büyüleyen Oğuz Aydın'a vermek suretiyle Fenerbahçe’ye hem hızlı bir kenar oyuncusu kazandırdı hem de takım içi rekabeti güçlendirerek Anderlecht zaferinin kazanılmasında ciddi pay sahibi olan Szymanski'yi hazırlayıp yeniden takıma monte etti.
Ayrıca; çoğu kişinin biletini kesip göndermeye çalıştığı Tadic ve bugün alkışlanan gol silahı Youssef En-Nesyri takımda tutarak hem Fenerbahçe’nin atıl potansiyelini harekete geçirdi hem de gereksiz transfer hovardalığına kalkışmadı.
Bitmedi… Amansız şampiyonluk yarışı devam ederken risk almaktan çekinmeyip, forma verdiği Yusuf Akçiçek’i de yıldızlaştırarak, Avrupa Ligi Play-off zaferinin altyapısını hazırlarken Fenerbahçe’ye ve futbolumuza oyuncu kazandırmak yanında değerlerine de değer kattı.
Diyeceğim o ki, Mourinho yeteneklerin farkına varıp, onlara uygun şartları hazırlamak için inandığı yolda taviz vermeden yürüyen bir cesur teknik adam.
Özellikle hayli eleştirilen 3-4-1-2’deki ısrarıyla Fenerbahçe’nin oyun sistemini öyle bir oturttu ki; Anderlecht'e karşı alanı iyi parselleyen, doğru kurgu ve oyundan sonra artık kimse ‘’Bu takım üçlü oynar mı?’’ diye soramıyor.
İşte o tutkulu ve coşkulu Fenerbahçe’deki değişimin kahramanı hiç şüphesiz, farkını her manada hissettiren Jose Mourinho’dur.
