Yazık, kaçtı

A -
A +

Ali Sami Yen'de dün futbolun iki yüzü çarpıştı... Bir tarafta, Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur vizesi için sürekli gole oynayan G.Saray, karşı tarafta ise Avrupa Aslan'ı Cimbom'a, "İkinci tur için acelen ne?" diye karşı koyan ve kalesinde adeta etten duvar ören Nantes... İşte Cimbom dün maç boyu hücum ederek, Arif, Serkan, Sergen ve onlara geriden destek veren Hasaş Şaş ile bu etten duvarı aşmaya çalıştı... Ama ne kadar uğraştıysa uğraştı, olmadı... Mircea Lucescu'nun günlerdir hazırladığı oyun kurgusu bir türlü sahaya yansımadı. Cimbom'un baskısı Fransız'ın keçi inadını bir türlü kıramadı... Uzaktan Fransız şatosu gibi görkemli bir şekilde duran Nantes, sahanın tümünü kullanmak yerine sadece yarısına razı oluyor ve o bölgede markajın her türlüsünü gerçekleştirerek, rakibi canından bezdirip güçten düşüren, ölümcül bir savunma yaptı... Sahada 4-4-2 düzeninde yer alan Fransız takımını bu oyunla mağlup etmenin tek yolu, Nantes'ın ani kontratak çıkışlarındaki top kayıplarını değerlendirmekten geçiyordu. Bunu yapabilecek tek kişi de orta alanda kazanılan topları çok çabuk oyuna sokabilen Suat'tı... Ama o, ilk yarı kulübedeydi. Onun yerine bu görevi Ergün üstlendi... Nantes'ın ilk top kaybını çok çabuk bir şekilde uzun bir vuruşla Arif'in koşu yoluna ortaladı... Düşünce de pas da nefisti... Ama, Arif ile Serkan'ın trafik kazası ilk yarının tek ve en önemli pozisyonunu öldürdü... İkinci yarı, Fransız takımı futbolun ikinci yüzünü de hatırladı... Özellikle Djemba'nın hazırladığı pozisyonlarda Vahirua ile gol aradı... Neyse ki, bu defa da sakatlanmak pahasına geçit vermeyen Emre'li, Vedat'lı savunmamızdı... Sergen'in sönük kaldığı gecede Suat da çare üretemedi ve Cimbom vizeyi tek puanla erteledi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.