Zayatte'nin eli!

A -
A +

Bir adam bu kadar etki eder mi, maça; Konyaspor'da iki mutlak pozisyonu gol yapamayan Zayatte, etti arkadaş. Sakarlık ki ne sakarlık? Zayatte topa öyle bir el koydu ki, Beşiktaş'a sadece penaltı kazandırmadı, hem gol hem de prestijini kurtarmasına yardımcı oldu. Ama Konyaspor'un da umutlarını ziyan etti, Zayatte, yazık!. Komedi! Koskoca Beşiktaş'ın oynadığı futbola bakın! "Saldım çayıra, Mevla'm kayıra!" Ne disiplin, ne takım dayanışması ne yardımlaşma ne de üretkenlik; oyun kontrolü, dayanıklılık, şut denemesi, hız, kazanma azmi; hepsi birden hak getire! Düşmemek için direnen Konyaspor önündeki Beşiktaş manzarası bu? Güler misin, ağlar mısın? Doğrusu şaşırıyorum ama "Bu nasıl kupa finalisti?" diyemiyorum. Şaşıyorum ama "Bu nasıl Beşiktaş?" hiç soramıyorum. Çünkü ortada bilmem kaç milyon euro harcanarak kurulan Büyük Beşiktaş'tan bir eser yok. Nerede Guti? Nerede Almeida? Nerede Nihat? Yıldızlar kulübede, sahadakilerin ise hali melodram. Saman alevi gibi parlayıp sönen Querasma da dahil Fernandes dışındakilerin esamesi okunmuyor. Ernst daha ilk çeyrekte sakatlanıp çıkıyor. Aurelio oyuna girdiği anda Beşiktaş'ın orta saha düzeni iyice bozuluyor. Tek tük girilen pozisyonlarda ise tescilli golcü (!) Nobre; her zamanki gibi hayal kırıklığından başka bir şey üretmiyor. Necip, o kadar kolay kartlar görüp, takımını eksik bırakıyor! Bu ne sorumsuzluk, anlamak güç! Yazık: giydikleri o siyah-beyazlı formanın hakkını veremeyenlere! Yazık: Beşiktaş'ın kıt kaynaklarını böyle hoyratça çarçur edenlere! Geçelim... Konyaspor adına son umuttu, dün geceki Beşiktaş maçı, Süper Lig heyecanını sürdürebilmesi için. Bir ateşleyici gerekti Konyaspor'a... Bireysel beceriler öne çıktı. Gökhan Emreciksin ile birlikte adam eksilten topla hızlı çıkışlar yapan, tempo yükselten Mehmet Sedef, soldan altı pasa harika bir top kesti. Bir orta ancak o kadar güzel olabilir. Mehmet Sedef'i ayakta alkışladım. Fakat daha güzeli vardı, Robak o topa öyle bir yükseldi ki, o harika kafa vuruşu gol olmasa çok üzülürdüm. O kafa, gol olduğunda genç Cenk'e söyleyecek söz yoktu, kalede Rüştü de olsa yerdi o golü. O anda Beşiktaş savunmasını aradı gözlerim. İbranim Toraman, Sivok yerini kaybetmişti. İsmail ise yakın takibindeki Robak'ın da topun da altında ezilmişti. Böyle markaj mı olur, yazık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.