Algıda gecikme!

Ligin en çok gol atan takımı Fenerbahçe’nin, evinde en az gol yiyen takımı Gaziantep’e konuk olduğu maçın önüne sonuna Jose Mourinho’nun neşteri damga vurdu.

 

Kayseri beraberliği sonrası yeniden üçlüye dönme kararı alan “kafası karışık” Portekizli, ilk on birde tam sekiz değişiklik yapmıştı.

 

Ama hocanın bu keskin hamlesi şampiyonluğu ufukta görmekte zorlanan futbolcuları çok da etkilemişe benzemiyordu.

 

İlk yarıda bir Fenerbahçe klasiği izledik.

 

Topu eveleyen, geveleyen bal yapmayan ve nihayetinde kalesinde golü gören!

 

 

Mourinho şaşırttı

 

 

Gaziantepli oyuncular biraz daha becerikli olsalar ilk yarıda daha farklı bir skor izleyebilirdik.

 

Bu arada goldeki Skriniar detayını atlamamak gerek.

 

Slovak yıldız, Kayseri maçında olduğu gibi bir hatalı pasla gole vize çıkardı.

 

Hani o kimselerin toz kondurmadığı Skriniar, dikkatinizi çekerim.

 

İlk yarı böyle biterken, çok garip bir şey oldu.

 

Mourinho çok daha kötü performanslar sonrası bile yapmadığı bir şeyi gerçekleştirerek değişikliğe gitti.

 

Portekizli sanki hocalığı hatırlamış gibiydi.

 

Peş peşe gelen hamleler golleri de aynı şekilde getirdi.

 

 

 

 

Biraz geç kaldınız

 

 

İkinci yarıya İsmail-En Nesyri hamlesiyle giren Fenerbahçe oyunu tam anlamıyla rakip yarı alana yığarken VAR’dan gelen penaltıyla açılan Gaziantep ağlarını Dzeko ile Fred de sallarken, üç gol toplam 6 dakikaya sığdı.

 

Fenerbahçe müthiş bir reaksiyonla geri dönüp maçı koparmıştı.

 

Ancak neye yarar?

 

Sezon boyunca tüm kırılma maçlarını kaybeden, en kritik puanları evinde kaptıran sarı lacivertlilere kalan haftalarda şov yaparak kazansa da izleyecekleri yeni bir Galatasaray şampiyonluğu olacak.

 

Sorumluların kendine yöneltmesi gereken soru, bu takım madem bu direnci gösterebiliyor, bu kırılmalar neden?

 

 

 

Mehmet Emin Uluç’un önceki yazıları...