Avrupa’daki tek temsilcimiz Fenerbahçe, dün gece Anderlecht’ten turu söktü aldı.
Tek dişi kalmış Avrupa’nın makyajlı yüzlerindendir Belçika. Çağdaş, uyumlu, barışçıl görünürler. Ama Fenerbahçe karşısında gözyaşlarına karışan makyajları akınca gerçek yüzleri de ortaya çıktı. Biz onların ne ırkçı ne sömürgeci olduğunu iyi biliriz. Kongo’da milyonları katleden II. Leopold’un çocukları, Fenerbahçe karşısında yine madara olacağını anlayınca çirkefleşti. Ama boyun eğmekten öteye geçemedi. Mazlumun ahını aheste aheste çıkardı Fenerbahçe.
Derbi öncesi hem de Kadıköy’deki farklı galibiyete rağmen Jose Mourinho as kadrosunu sürdü sahaya. Galatasaray maçını düşünmeden, tamamen Avrupa’ya odaklanmış, işini riske bırakmayacak şekilde. Tur için saygı duyulan bu tercihle ilgili asıl yorumlar pazartesi akşamı Ali Sami Yen’de son düdük çaldığında yapılacaktır. Portekizli ya baş tacı edilecek ya da taşlanacak, ancak an itibarıyla alkışları toplamış durumda. Maça gelecek olursak…
Fenerbahçe, 38’lik Dzeko’nun yaptığı ön alan baskısında En-Nesyri ile golü buldu. Canı yanan Belçikalılar tribünleri karıştırdı. Baktılar ki İsviçreli hakemin şakası yok, 15 dakikada yerlerine oturdular. Soğuyan maç bu sefer de Coosemans’ın tansiyonu yükseltmesiyle ısındı. Oyuncularımızın gardı düşmüşken öne geçti Anderlecht ama Kadıköy kahramanı Yusuf, Belçika’da da sahne aldı. Vurdu kafayı yıktı Brüksel’i. Turu cebine koyan Fenerbahçe, şimdi yüzünü Süper Lig’e çevirdi.
Mehmet Emin Uluç'un önceki yazıları...