Bişkek zirvesi…

A -
A +

Bugün Kırgızistan’da Türk devletleri liderleri buluşuyor.

 

İlk kurulduğunda Türk Konseyi bugün ise Türk Devletleri Teşkilatı adıyla faaliyetlerini sürdüren bu kutlu organizasyon günden güne dünyada görünürlüğünü ve farkındalığını artırıyor.

 

Devletlerde süreklilik esastır. Bu organizasyon Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in teklifleriyle kurulmuştu. 2009 yılında kurulan Türk Konseyi bugün çok daha kurumsallaşmış dev bir organizasyona dönüşmüştür.

 

Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un ev sahipliğinde yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı 11. Liderler Zirvesine katılmak için Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e gitti.

 

Peki bu zirvede ne konuşulacak?

 

Öncelikle dünyadaki önemli siyasi, askerî ve ticari konuların konuşulacağını söyleyelim. Ancak zirve, “Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” sloganı çerçevesinde şekillenecek.

 

Bu zirveden önce teşkilat üyesi ülkelerin kıdemli yüksek memurları bir araya geliyor ve ana konuları görüşüyorlar. Ardından ilgili bakanlar toplanıyor. En son liderler toplanarak bu konuları en yüksek düzeyde müzakere edilip nihai kararlara imza atıyorlar.

 

Türk Devletleri Teşkilatının faaliyetleri bu şekilde yürüyor.

 

Türk Devletleri Teşkilatında “Dönem Başkanlığı” bir yıl sürüyor ve her liderler zirvesinde değişiyor. Bu yıl dönem başkanlığını Kazakistan Cumhuriyeti yürütüyordu. Bu zirve ile dönem başkanlığı Kırgızistan Cumhuriyeti’ne geçecek.

 

KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyesi. Lakin KKTC’yi siyasi anlamda henüz tanıyan üye ülke yok! Aslında KKTC’yi gözlemci üye statüsünde kabul etmeleri bile büyük bir gelişme. Azerbaycan, birkaç kez KKTC’yi tanıyacağını yüksek sesle dillendirdiği hâlde bunu gerçekleştirmiş değil! KKTC’nin tanınması meselesi Türk Devletleri Teşkilatı üye devletlerinin önünde acilen çözülmesi gereken bir sorun olarak duruyor.

 

KKTC’nin tanınması Türkiye’nin jeostratejik menfaati için hayati önem taşıyor. Yakın gelecekte Akdeniz’deki olası bir kaos bunun önemini daha da artıracaktır. Hâl böyle iken Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olan dost ve kardeş ülkelerin bu konuda artık nihai bir karara varmaları hayati önem taşıyor.

 

Türk Devletleri Teşkilatı, Adriyatik’ten Çin denizine kadar olan bütün Türk dünyası için çok büyük bir organizasyon. Nereden nereye dedirten bu kuruluştan haklı olarak kimi beklentilerimiz var. Lakin bazı konulara süratli yaklaşılması icap eder zira bazı fırsatların kısıtlı zamanı vardır. Bu fırsatların hayata geçirilmesi için kimi kıdemli memurların, iş bilmeyen kimi yöneticilerin keyfini beklemek, gerçeği bilen aydınlar için gerçekten züldür!

 

Türk Akademisi tarafından neşredilen Ortak Türk Tarihi, Ortak Türk Edebiyatı ve Ortak Türk Coğrafyası kitapları bütün Türk Cumhuriyetlerindeki okullarda koordineli bir şekilde okutulmadıktan, mecburi olmadıktan sonra ne ifade eder?

 

Türk Devletleri Teşkilatı liderler zirvesinde alınan kimi kritik kararlar ilgili ülkelerin kimi işgüzar yüksek memurları tarafından bağlamından kopartılarak işe yaramaz hâle getiriliyor! Alınan kararların pek çoğu hiçbir şekilde uygulanmadı!

 

Liderler Zirvesinde ortaya konan “vizyon belgeleri” gerçek anlamda hayata geçirilmiyor! Geçirilenler de maalesef ucundan kıyısından gerçekleşiyor. Mesele liderlerin bundan haberi var mıdır? Hiç sanmıyorum!

 

Bir yıl boyunca yüksek bütçelerle turist gibi ilgili ülkeler arasında gezi programları düzenleyen kimi yüksek memurlar bol bol toplantı yaparak tabiri caizse havanda su dövüyorlar!

 

Bizden söylemesi…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.