Çok yüzlülük hiç bu kadar yaygınlaşmamıştı.
Haftalardır bazı TV kanalları ve gazeteler Muğla Milas’taki bir ormanda açılacak kömür madeni için kesilen ağaçlar nedeniyle büyük bir yaygara koparıyor. Ama ne yaygara!
Açık söyleyeyim ben de karşıyım orman alanlarının bu kabil işler için tahrip edilmesine, şiddetle karşıyım hem de. Ancak bu sözde çevrecilerin yaptığı bu tarafgir(!) kışkırtmacayla ortalığı karıştırma biçimine de karşıyım. İki veya çok yüzlü diyorum çünkü çok geçerli sebeplerim var.
Muğla Milas ve çevresini çok iyi bilirim zira ailemin de orada bir yazlığı var. Hemen her sene gidip kaldığım, gezip tozduğum bir coğrafya. Gerçekten de Allah vergisi güzel bir havası, muhteşem bir coğrafyası ve çok zengin bir bitki örtüsü var...
Yaşlısıyla genciyle, ünlüsüyle, siyasetçisiyle, şairi ve yazarıyla sol cephe, Muğla Milas ilçesinde nöbet tutuyor! Köylerden koparılan orman köylüsü alabildiğine kışkırtılmış ve doksanlık nineler mikrofonlara konuşturuluyor!
Bütün samimiyetimle söylüyorum, iki avuç kömür için bence de bu orman katliamına gerek yoktu! Hiç yoktu hem de. Hatta tek ağaç kesene baş kesmiş gibi büyük cezalar da verilmeli diye düşünüyorum.
Fakat bu olay bütünüyle siyasete alet edilmiş durumda. Bu sözde çevrecilere söylemek isterim, Milas’ın hemen yanı başındaki Akbük, Bozbük dağlarının zirvelerine ulaşmış yazlıkların inşa edildiği yerlerdeki zeytinlikler ve orman nerede? Oradaki orman denize baktığı için mi değersizdi? Bu küçük kasabalar hangi illere bağlı? Siz yazlıklar için kesilen koskoca ormanları görmeyin gidip kömür madeni kastıyla kesilen ağaçlar için kıyameti koparın!
İşte bu nedenle bu çevreler çok yüzlü diyorum...
Hadi Milas’tan çıkıp Ege’nin az kuzeyine doğru gidelim. Yer Balıkesir Edremit ilçesi… Güre, Akçay, Altınoluk civarında yazlık inşası için kesilen ve ortadan kaldırılan zeytinlikler bu çevrecilerin içini sızlattı mı hiç? Edremit Belediye Başkanı’na bu ne iştir diye soruldu mu?
Güre merkezden Kaz Dağlarına kadar uzanan o güzelim zeytin bahçelerine ne oldu? Her yer, yara bere içinde!
Ben cevap vermiş olayım: Yazlık ve otellerle doldu!
Biraz daha ileriye gideyim... Tarihî Assos bölgesinde özellikle denize yakın bütün coğrafyadaki güzelim zeytin bahçelerini imara açan kim? Binlerce hektar zeytinliğin yok edilmesine nasıl göz yumuldu? Bu sözde çevreciler neredeydiler?
İşin tuhafı bu saydığım coğrafyaların neredeyse yekûnu bu sol çevrelerin belediyelerine bağlı yerler! Demek ki neymiş? Yazlık için ağaç kesilebilir, maden için asla!
Boşuna demiyorum çok yüzlüsünüz diye!
Bu ülkede sağ da sol da ağacın, ormanın kıymetini bilmiyor! Betonu seviyor tuhaf bir şekilde. Seçilen belediye başkanlarının ormana, ağaca ve tabiata karşı sevgileri, ilgileri yok. Rantiyeciler tarafından anında kuşatılıyorlar!
Egeden sonra bir coğrafya daha bu şekilde yok ediliyor.
Son yıllarda Kocaeli’nin Kartepe, Sakarya’nın Sapanca ilçelerinde de çok ciddi orman katliamı ve ağaç kesimi var. İstanbul bölgesinden bu bölgeye akan nüfus bölgeyi istila etmiş durumda. Beş on yıl öncesine kadar dönüm içine verilen yüzdelik imar izni öyle artırılmış ki güzelim coğrafyada resmen gecekondular inşa ediliyor.
Sapanca dağlarına baktığınızda bu katliamı net bir şekilde görebilirsiniz! Kartepe de komşu ilçeye öyle imrenmiş ki ben de isterim nazireleri yapıyor! Bizim sözde çevrecilerden yine ses yok, soluk yok! Çünkü bu ormanlar yazlık ve villalar için yok ediliyor!
Hâsılı ben boşuna demiyorum bu ülkede çevreci yok diye.
Ve yine boşuna demiyorum çok yüzlüsünüz diye!