Su, su, su!

Sesli Dinle
A -
A +
Kuraklık geliyor!
 
Dünya nüfusu artıyor buna karşın su kaynakları azalıyor. İllerimizdeki içme suyu barajları kış ayından çıkarken yüzde yüz doluluk oranına ulaşamadı ve hatta bazı illerimizde yüzde ellinin bile altında kaldı!
 
En fazla yağış alan Marmara ve Karadeniz illeri de buna dâhil ne yazık ki…
 
Türkiye, gelecek yıllarda iklim değişikliğiyle daha fazla yüzleşecek. Ancak toplum hâlâ bu konunun ciddiyetinin farkında olmadığı gibi umursamıyor da. Türkiye’nin yağış grafiklerine baktığımızda Marmara ve Karadeniz bölgesi hariç diğer bölgelerde iklim değişikliğine bağlı bir kuraklığın başladığı çok bariz bir şekilde görülüyor.
 
“Kahire İklim Kuşağı” denilen ve gelecek yıllarda ülkemizi çok ciddi biçimde etkileyeceği söylenen iklim değişikliğinin Marmara ve Karadeniz hariç bütün bölgelerimizi etkisi altına alacağını söyleyen bilim insanları var.
 
Akdeniz, Ege ve İç Anadolu daha şimdiden ilk belirtilerini vermeye başladı bile. Antalya’ya paralel bütün şehirler Muğla’dan Hakkâri’ye kadar olan coğrafya, sene sene bu değişikliği yaşayacak, yaşıyor.
 
Konya’daki devasa obruklar, Anadolu’da gittikçe kuruyup azalan göller, susan çeşmeler, azalan yağmurlar, yağmayan karlar gelecek günleri fısıldıyor bizlere. Diz boyu yağar kar olaylarını unuttuk! Bardaktan boşanırcasına yağar yağmur ve fırtınalar da kesildi!
 
Bu iklim değişikliği birçok Asya ülkesinde de hissediliyor. Kuraklık gelecek yıllarda en fazla konuşacağımız, şimdilik kimseciklerin ellemediği sorun olarak raflarda öylece duruyor! Bu meseleyi ta ki evlerdeki musluklardan "ıslık" seslerini duyana kadar da ciddiye almayacağımız aşikâr!
Kocaeli, Türkiye’de Rize’den sonra belki de en fazla yağış alan nadir illerden birisi. Şu an bile Kartepe’nin zirvesinde kar balkonları var. Yuvacık barajı yüzde yüz doluluk seviyesine ulaşınca Sapanca Gölü'ne su takviyesi dahi yapıldı. Buna rağmen Kocaeli dahi eski yağış miktarlarına ulaşamıyor!
Kocaeli ve civarında birçok doğal derenin kuruduğunu gözlemleyebiliyorum. Doğayı dikkatle takip eden, tabiatla yakından bağ kuran herkes olagelen değişiklikleri görebilir aslında. Kocaeli’de sebze ve meyve tarımında yazın kesinlikle sulama yapılmazdı zira en fazla haftada bir yağmur yağar.  Geçtiğimiz kış ayında birkaç hafta yağış gelmeyince bahçede kimi bitkileri ilk defa sulamak mecburiyeti hâsıl olunca durumun ciddiyetini daha iyi anladım.
 
Su meselesi gelecek yıllarda küresel bir sorun olarak ülkeler arası savaşları dahi tetikleyebilecek ciddi bir mesele. Türkiye’nin en önemli kimi nehirlerinin komşu ülkelerinin topraklarından geçmeleri bazı krizleri beraberinde getirecek potansiyele sahip. Doğu Anadolu bölgesinde de yağışların azalması Fırat Nehri'nin su kapasitesini hayli düşürmüş görünüyor.
 
Fırat Nehri, Atatürk ve Karakaya barajlarını besliyor! Geriye kalan su da komşu ülkelere bırakılıyor. Kuraklığın sürmesiyle birlikte gelecek yıllarda Türkiye, kendi su ihtiyacını karşılamak için hangi tedbirleri almalı? Komşu ülkelerle bir su krizi yaşanır mı? Muhtemel bir su krizi hangi olaylara kapı aralar? Hangi ülkelerle su problemleri yaşanır?
 
Açıkçası, bu konular uzmanların konuşması gereken sorunlar lakin ülkede siyaset dışında gündemimiz olmadığı için bu konular da tabiata ve su meselesine duyarlı bizim gibi yazarlara kaldı!
 
Duyanlar, duymayanlara anlatsın. Bizim su sorunumuz büyüyor! Yaz aylarında birçok tarım bölgesi bu mesele ile yüzleşecek. Sulama barajları da, içme suyu barajları da yüzde yüz doluluk oranına ulaşamadı çünkü! İşte bahar aylarını da geride bırakmak üzereyiz.
 
Umarız ki mayıs ayı bizleri mahcup eder ve bütün yaz su, su, su demeyiz!
 
İnşallah...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.