Tacikistan’da neler oluyor?

A -
A +

Gündem öyle yoğun ki bu gelişme de gözden kaçtı.

 

Tacikistan’da Orta Doğu menşeli radikal dinî gruplara tabiri caizse resmen "savaş" açıldı. Hatırlarsanız Rusya’daki son terör olayından sonra yazdığımız bir makalede Rus Gizli Servisi (FSB) ajanlarının Tacikistan’da derin bir soruşturma yürüttüklerini belirtmiş, Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın radikal gruplara ve teröre karışmış milyonlarca Tacik vatandaşının olduğunu ve onlardan utanç duyduğunu söylediğini ifade etmiştik.  

 

FSB bütün çalışmalarını tamamladı ve fatura Tacikistan’a kesildi. Tacikistan Rusya’nın tazyikini püskürtemedi ve gerçekten çok ağır diyebileceğimiz ciddi kararlar aldı. Ancak öyle böyle kararlar değil bunlar. Kurunun yanında yaşın da yandığı, anti demokratik bir fırtına diyebileceğimiz çok keskin yasaklar geldi.  Bir anda bütün dinî grupların, vakıfların, derneklerin faaliyetlerine yasak getirilmesine ve ibadetlerin dahi kısmen engellenmesine ve binlerce kişinin göz altına alınmasına başlandı.

 

İşte başlıca kararlar:

 

-Dinî çağrışım yapan her türlü kıyafetin giyilmesi, ithal edilmesi ve hatta satılması bile yasaklandı. Uymayanlara hapis, çok ciddi para cezaları verilmesi karara bağlandı.

 

-Tacikistan'da erkeklerin sakal bırakması da yasaklar arasında. “Vehhabi usulü” tıraş olanlara, yani çenesinde ve yanaklarında kıl bırakıp bıyıklarını kazıyanlara taviz verilmeyeceği açıklandı. Vehhabi usulü sakalı olanlar derdest edilip erkek berbere götürülüp kestiriliyor! Öyle ki Tacik medyasına göre sadece Khatlon bölgesinde 13 bin kişinin tıraş olmaya zorlandığı belirtildi!

 

Bize göre alınan kararlar içinde en vahimi, en haksız ve yanlış olanı şu karardır:

 

- 18 yaş altı Tacik gençlerin camileri ziyaret etmeleri, 35 yaş altı gençlerin Mekke ve Medine’ye gidip hac yapmaları ve devlet yetkililerinin cuma namazına katılmaları bundan böyle yasak!

 

-Suriye ve Irak’tan dönen, yani DEAŞ’ın ordusuna katılıp bir süre bu coğrafyada ikamet etmiş Tacikler ülkelerine döndükleri takdirde çocukları varsa şayet ellerinden alınıp devlet yurtlarına veriliyor.

 

-Yine öldürülen terör örgütü mensuplarının cenazeleri ailelerine verilmiyor. Aile hiçbir şekilde o mezarların yerini öğrenemiyor! Bu aileler, akrabalar hem devlet hem de halk tarafından dışlanıyor. İş verilmiyor, ev verilmiyor, hizmet verilmiyor. Hatta birtakım tecavüz ve zorbalıklara maruz kaldıklarında devletin polisi müdahale etmiyor!

 

Radikal dinî gruplar, ülkeden hızla ayrılıyorlar.  Kendilerine rahat edecekleri yeni ülke arayışındalar. Ancak kültürel anlamda kendilerine en yakın duran İran dahi bu insanları kabul etmiyor!

 

Tacikistan özelinden yola çıkarsak şayet bir de şöyle bir durum ve tehlike var:

 

Suudi Arabistan ve bazı Arap ülkelerinde alınan kimi kararlar neticesinde bazı radikal kesimlerin kendileri için yeni coğrafya arayışına girdikleri konuşuluyor.  Ve en fazla konuşulan ülkeler ise Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan!

 

Hemen belirtelim ki bu radikal grupları finanse eden İngiltere, ABD ve hatta İsrail gibi ülkelerin amacı Orta Asya’da huzur ve sükûnu bozmanın yanında bu coğrafyayı diri ve iri tutan Hanefi-Maturidi çizgiyi aşındırmak ve bu radikal gruplar marifetiyle o coğrafyaya yeni bir “Orta Doğu” taşımaktır. 

 

Türkiye bu konuda çok itidalli olmalı ve ilgili ülkelerle bu konuları sık sık istişare etmeli ve istihbarat aygıtını iyi kullanmalıdır. Orta Asya’nın, özellikle Türk Cumhuriyetlerinin bu kabil zararlı akımlardan korunması hayati önem taşıyor.

 

Hasılı kurt meyveye düşmeden sıkı adımlar zamanında atılmalıdır.

 

Tacikistan meselesi  daha çok su kaldırır! Bekleyip göreceğiz…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.