Ukrayna, Kırım, Rusya…

Sesli Dinle
A -
A +
Kırım, Türk milletinin ezeli ve ebedî vatanı…
 
Bunun böyle olduğunu Ukrayna da biliyor, Rusya da. Açıkçası bana göre Kırım Ukrayna’da kalsa da esirdir, Rusya da kalsa da… Kırım’ın Rusya’da kalması demek önce hatıralarımıza çok ağır geliyor zira Kırım’ın Rusya’da kalması demek Kırım sürgünü demek, kitlelerin yok edilişi demek, bir milletin kendi vatanına yasaklı olması demek!
 
Ancak benim için Kırım’ın Ukrayna’ya bağlanması de bundan farklı değil!
Kırım, yüzde yüz Kırım Tatarlarınındır. Bir asra yakındır çok ağır bedeller ödeyen Kırım Tatarları, vatanlarına dönmek istiyorlar, orada yaşamak istiyorlar ve orada ölmek istiyorlar. Ancak zaman geçtikçe her şey daha zorlaşıyor ve karmaşık hâle geliyor. 
 
Önceki gün Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Kırım Tatar Türkü Rüstem Umerov'u Savunma Bakanı olarak atama kararı aldı. Kulağa çok hoş geliyor. Bu aslında bir taşla iki kuş vurmak anlamına geliyor. Hem ülke dışındaki Tatarları hem de Rusya içindeki Tatarları “Vatan Kırım” için bir araya getirme planı aslında.
 
İşin tuhaf olan tarafı Rusya Savunma Bakanı da bir Tuva Türkü olan Sergey Şovgu… Zelenskiy, iki Türk kökenli savunma bakanını karşı karşıya getiriyor. Şovgu’nun bir Kırım derdi var mı ki diye soracaksınız biliyorum. Elbette yok! Ama açıkça söylemeliyim ki Zelenskiy’nin de bir “Kırım” derdi olduğunu sanmıyorum. Hele Zelenskiy’yi destekleyen Batılı ülkelerin böyle bir derdi hiç yok!
 
Kırım için canla başla savaşacak, vuruşacak, gözünü karartacak vatan sevdalısı Kırım Tatarlarını topyekûn savaş meydanına sürmeyi amaçlıyor Zelenskiy… Bu tercihinin oldukça akıllı bir manevra olduğunu söyleyebilirim.
Ancak Ukrayna Devlet Başkanı V. Zelenskiy, “Kırım Rusya’dan geri alınınca mutlaka hür ve müstakil olacaktır” sözünü vermediği takdirde bu kabil atamaların pek etkili olacağını düşünmüyorum. Ancak Ukrayna’nın Kırım Tatarlarını koruyup kollamasının, misafirperverliğinin takdire şayan olduğunu belirtmemiz gerek.
 
Kırım Millî Mücadelesinin sembol ismi Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun uzun yıllardır sürdürdüğü bu amansız mücadeleye bütün Türk Cumhuriyetlerinin destek vermesi beklenirdi lakin zamanın ruhu buna müsaade etmiyor! Stratejik ve coğrafi şartlar herkesin elini kolunu bağlıyor ne yazık ki…
Büyük hayaller kurmalıyız millet olarak.
 
Kırım, Türk dünyasının kutup yıldızıydı bir zamanlar. Türk dünyasının ilk cumhuriyeti olan Kırım Ahali Cumhuriyeti 1917 yılında bu topraklarda ilan edilmişti. Fikrin, düşüncenin, her türlü yeniliğin ve ıslahatın bu ülkeden diğer İslam ve Türk diyarlarına yayıldığını söylemek durumundayız.
Her anlamda eski Kırım’ı özlüyoruz. İsmail Bey Gaspıralı’yı, Tercüman’ı, Kırım hanlarını, eski zamanları…
 
Rusya, Kırım’a kara sevda ile bağlanmış bir ülke. Vermem asla diyor. Rusya için Kırım, vazgeçilmez demek. Bu savaş Kırım için uzadıkça uzayacak gibi görünüyor.
 
Yine olanlar Kırım Tatarlarına olacak! Yine onlar cephede ön safta çarpışacak, onlar ölecek, onlar yok olacak, onlar acı çekecek! Kırım’ın bahtı karadır ne yazık ki! Sözlerimizi ünlü Kırımlı yazar, romancı Cengiz Dağcı’nın sözleriyle noktalayalım:
 
“Ya Rabbim! O millet o topraktan ayrılırken niçin kıyamet kopmadı, bir zelzele olsun olmadı, denizler o yurdu, milletiyle beraber yutmadı! Niçin sen, Tatar milletini böyle temiz kalpli ve affedici yarattın! Düşmanlarımıza karşı savaşmak, o toprak için ölmek hakkından bizi mahrum mu ettin Allah'ım?
 
Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar, Türkmen diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azeri diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkurt, Kırgız diyorlar... Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız!"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.