Bırakın bu paranoyaları!

A -
A +

Haluk Ulusoy ile Aziz Yıldırım'ın arası hiçbir dönem iyi olmadı.Ama Aziz Yıldırım'lı F.Bahçe şampiyonluklarının büyük bir kısmı Haluk Ulusoy dönemine rastlar. İzmir'de ikâmet eden Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan 2 yıldır birlikte görevdeler. Ne Altay, ne Karşıyaka, ne de Göztepe bir yerlere gelebildi. Hakemlerden en çok şikâyetçi olan Giresun, geçen hafta gitti, Altay'ı İzmir'de 4-1 yenip geldi. Herkes İzmir'den bir takımın ligde olmasını istiyor. Ama olmuyor. Başbakan 8 yıldır görevde. Futbolu biliyor ve seviyor. Memleketinin takımı Rizespor'un hâli ortada. Başbakan'a en yakın isim (ve hemşehrisi) Osman Avcı, sezon öncesi MHK dışında kaldı.Önceki yıl bir antrenör beni aradı. "Bursa'da 3.Lig'deki şu şu kulüpler, şu şu sonuçları alarak Levent Kızıl sayesinde kümede kalacaklar" dedi. Skorların tamamı dediğinin tersi çıktı! Ve sözkonusu kulüplerin hepsi amatöre düştü. Diyarbakır Başkanı genç bir arkadaş. Çabuk heyecana kapılıyor. Diyarbakır-Antalya maçındaki "ucuz" penaltıyı hemen unutuyor. Merhum Hasan Doğan döneminde Kastamonuspor hiçbir hedefine ulaşamadı. Üstelik rahmetli Doğan gibi, dönemin spor bakanı da Kastamonulu'ydu. Ulaştırma Bakanı büyük destek verdi, ama Erzincanspor amatör kümeye düştü. Sağlık Bakanı Erzurumlu. Erzurumspor kapanmak üzere... Kürşat Tüzmen, Mersin İdman Yurdu'na çok emek verdi. Olmadı. Örnekleri artırabiliriz. Bu paranoyalardan artık kurtulmalıyız. Sahaya çıkacaksın, oynayacaksın. Hakeme, federasyona takılıp kalmayacaksın. Antrenörün, futbolcun başarısızlıkta hakeme sığınıyor. Çıkıyor işin içinden. Yönetici de dolduruşa çabuk geliyor.  Ben isim vermemiştim ki!.. Geçtiğimiz hafta bazı kulüp başkanları, eski hakemlerle görüştüklerini, "Kural hatası, maçın tekrarı ve benzeri görüşleri" bu şekilde dile getirdiklerini açıkladılar. Bunun üzerine geçtiğimiz salı günkü yazımda yeni jenerasyondan bazı hakem yorumcularının bazı kulüp başkanları ile görüştüklerini ve onları, "Niye sessiz kalıyorsunuz? Bağıran kazanıyor. Bu MHK ile yürümez. Bunlar gitmeli" diye tahrik ettiklerini yazmıştım. Sevgili Muhittin Boşat aradı. Çok ciddi şekilde alındığını söyledi. Bursa-Antalya maçında kural hatası olmadığını yazdığını ve hiçbir kulüp başkanı ile de asla böyle bir diyaloğu bulunmadığını söyledi. Ben ise isim vermediğimi, alınmasının yersiz olduğunu söyledim. Ardından sevgili Bülent Yavuz hocam aradı. Yazımdan dolayı çok sinirlenmiş, incinmişti. Şu anda görev yapan her hakemde hatta mevcut MHK üyelerinin çoğunda emeği ve hakkı bulunduğunu, böyle bir şeyi asla yapmayacağını söyledi. Halbuki salı günkü yazımda isim vermemiştim. Yine de vermiyorum. Sadece Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar'ı ayrı tutmuştum. Sebebi, eleştirilerinde reyting ve tiraj kaygısı olsa da MHK'larda görev alma veya eğitimcilik gibi bir beklentilerinin olmadığını düşünmüştüm. Geçen salı günü kanayan bir yaraya parmak basmıştım. Ülkenin her tarafından bilgi aktı. Dağarcığımız biraz daha zenginleşti.  Geçiş dönemleri sancılıdır - Aloo? MHK Başkanı ile mi görüşüyom? - Evet, benim? - Başkan şu anda maçımızın elli altıncı dakikası... - Eee?? - Bizim sağ bek sürpriz bir şekilde rakip ceza sahasına girdi, onların kazma stoper çelmeyi taktı. - Eee? - Hakem penaltımızı vermedi. Bizim çocukların emeğine yazık değil mi? Soruyorum size, yazık değil mi? - Haklısın başkan. Ama sen hiç merak etme. Haftaya telafi ederiz. Ben eldeki malzemeye bi bakayım, size iyi bir çocuk göndereyim! Hadi görüşürüz başkan, çok öpüyorum. HHH Birileri bu tabloyu istiyor. Kulüp başkanı maç biter bitmez, hatta maç oynanırken MHK Başkanı'na telefonla ulaşmak istiyor. Geçmişte MHK başkanlarının nasıl fırça yediklerini, nasıl hakarete uğradıklarını çok duyduk. Kulüp başkanı, delegeleriyle Federasyonu seçti ya. MHK üyelerinin belirlenmesinde de söz sahibi olmak ister, hakem de ister. Bu ülkede FIFA kokartı takacak hakemi kulüp başkanlarının seçtiği dönemler olmuştu. Ve bunu açıkça da kamuoyuyla paylaşmışlardı. MHK toplantılarına kulüp başkanları katılmıştır. Değerli görüşlerini ve fikirlerini aktarmak için! MHK dışından insanlar dahi fikir vermek için bu toplantılara iştirak etmiştir. Hakem gitmiş, kulüp başkanından maç istemiştir. Siz başkandan maç isterseniz, başkan acaba sizden ne talep eder? Kulüp başkanları MHK başkanına ulaşamıyormuş. İsteklerini iletemiyorlarmış. Doğrusu ve olması gereken budur. Geçiş dönemlerine adapte olmak zordur. Alışkanlıklar zor değişir. Mesela askerin siyasetten çekilmesi gibi. Bilgisayarınız veya cep telefonunuz değişir. Alışmakta ve kullanmakta zorlanırsınız. Ben bu MHK'nın avukatı değilim. Çok mu başarılılar? Hayır! Gerek hakem tayinleri gerek sevk ve idare konusunda vasatlar. Konya-Hacettepe maçını TV'den izledim. O maçın hakemi bu hafta Antalya-Belediye maçına verilmiş. Yardımcı hakemi kendisini yaktı. Ama yardımcısına ihtiyaç duymayabilirdi. MHK ezberini bozamıyor. Bu tayin muhtemelen geçen haftadan planlanmış. O zaman birileri de istatistiklerle karşınıza dikilir. Zaman zaman benim de yaptığım gibi. Bırakın bu paranoyaları!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.