Mahmut Özgener'in hassasiyeti

A -
A +

Geçen hafta hakem ve gözlemcilere yapılan zammın henüz yürürlüğe girmediğini bu sütunlarda yazdık. Hakemlere eski ücretlere devam edileceğinin söylendiğinduyurmuştuk. Oysa Federasyon Başkanı Mahmut Özgener, lig henüz başlamadan yüzde 15'lik zammı kamuoyuna açıklamıştı. "Sayın Özgener bunu herkesle paylaştı da muhasebe ile mi paylaşmadı?" diye de sormuştuk. Yazının yayınlandığı cuma sabahı erken saatlerde bütün hakem ve gözlemcilerin cep telefonlarına şu mesaj düştü: "Değerli gözlemciler ve hakemler, 2010 - 2011 futbol sezonu birinci haftasından geçerli olmak üzere tazminatlara artış getirilmiştir. Yeni tablo e-mailinize gönderilmiştir." Akşam saatlerinde de Sayın Mahmut Özgener aradı. "Ömer Bey sizi teşekkür etmek için arıyorum. Önemli bir konuda bizi uyardınız. Biz de derhal harekete geçtik. Ve 1.haftadan itibaren hakem ve gözlemcilerimize zam uygulanmaya başladı" dedi. Ben buradan şunu anladım. Sayın Özgener, hakemlerin ihtiyaçları, talepleri ve sıkıntıları konusunda çok hassas. Kendisine iletilen bir konuda derhal gerekeni yapıyor. Erteleme, askıya alma, dikkate almama gibi bir anlayış asla yok! Yeter ki, yöneticiler ihtiyaçlarını Sayın Başkan'a iletebilme cesaretini gösterebilsin. Bence bu anlayıştaki bir başkan hakem için, gözlemci için çok büyük bir şans. Uyuz oluyorum! Hakem ve gözlemci seminerlerinin yapıldığı salonların duvarları dile gelse de konuşsa... Eğitimlerde geçen yıl da bu yıl da denildi ki: "Mükemmel maç yöneten bir hakem, pozisyon olarak bariz gol şansını atlarsa notu 7.9'a düşer. Sarı kartı olan bir oyuncuyu da ikinci sarıdan ihraç etmezse notu 7.4'e düşer." Bunu anlamak için Almanya'dan gelmeye, MHK üyesi olmaya ya da Süper Lig gözlemcisi olmaya gerek yok. Türkçe ve futbolu anlayacak kadar bilen söyleneni anlar. Ama bu ülkede bunu anlamayanlar var. Anlamak istemeyenler var. Bir de milleti enayi yerine koyanlar var ki, ben en çok onlara uyuz oluyorum. Siz doğrusunu bilirsiniz! Büyük bir inatla ve istekle ulusal ve bölgesel kadroda bulunan hakemler 45 derece sıcakta atletik testlere tabi tutuldu. Bölgesel liglerin başlamasına daha 2 ay var. Hakemler buna rağmen, bu ağustosun sıcak ve neminde koşturuldu. Şimdi öğreniyoruz ki, fireler bazı bölgelerde yüzde 50, hatta yüzde 60'ı bulmuş. Telafi koşuları MHK'nın gündemine gelmiş bile. MHK içinde şu düşüncede olanlar var galiba: "Koşanlar nasıl koştu? Demek ki koşulabiliyormuş. Sıcak çok da önemli bir gerekçe değil o zaman." Yani "düz mantık" şu: Tamamı dökülmüş olsaydı, MHK sıcağı kabul edecekti. Aksi takdirde sıcak mazeret değil!. Talimatlardan habersizler! Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) 19 Ağustos'taki kararlarını okuyunca şaşırdım. Talimatlarda özetle deniliyor ki, "Kulüpler 2 tane medya temsilcisi istihdam eder." Bir tanesi yedektir, biri olmadığı zaman diğeri görev yapar. Bir kulüp, bir deplasmana iki tane medya temsilcisi ile gitmez. G.Saray Sivas'a bir tane medya temsilcisi göndermiş diye ihtar cezası aldı. Yine Sivas da eksik medya temsilcisi bulundurduğu için ihtar aldı. Medya temsilcisinin eşgüdüm toplantısına katılma mecburiyeti yok. Kayserispor Kulübü de bu yüzden haksız yere ihtar cezası aldı. Kulüpler bu "cezaları" yediler. Ama bizim gibi ve bu işi biracık takip ederek "yemeyenler" de var!. Tayinlere bakacak olursak MHK'nın Süper Lig'de bu hafta yaptığı atamaları değerlendirecek olursak şu kanaate varıyoruz: 1.haftada görev alan hakemler içinde sadece Kamil Abitoğlu ve Özgür Yankaya'dan memnun kalınmamış. Diğer 7 hakemin 3.haftada görevi var. Bu arada Tolga Özkalfa, geçen hafta Konya-Eskişehir maçını yönetti, bu hafta da K.Karabük-Beşiktaş maçında. 80 tane Üst Klasman Yardımcı hakemi var. MHK, bunların belli bir miktarını Bank Asya 1.Lig kadrosu içinde kabul ediyor. Olgunlaşmalarını bekliyor. (Bu arada bazıları da çürüdü ya.) Kabul!. Ancak, 1.haftada görev alan Mustafa İspiroğlu, Cemal Bingül, Mehmet Metin, Bahattin Duran, Tarık Ongun, Hakan Yemişken, Ekrem Kan, Nihat Mızrak, Cem Satman, Emre Eyisoy, Selçuk Kaya, Volkan Narinç, Kemal Yılmaz 3.haftada da maç aldı. Bunların birkaç tanesi hafta içinde milli maçlara gideceği için maç verilmiş olabilir. Ya diğerleri? Siftah yapmayanlar ne olacak? Bunları 1.haftada ağızlarıyla kuş mu tuttular da onlarca siftah yapmamış hakem varken bu hafta maç aldılar? Bu kural kafaları karıştırdı Bu yıl Süper Lig hakem-gözlemci seminerini takip edemedim. Penaltı kuralı ile ilgili değişikliği tam anlamış değilim. Bakıyorum, "Bölgesel Hakem Seminerlerinde" de bu penaltı vuruşu değişikliği için sağlıklı bir eğitim olmamış. Hangi hallerde penaltı vuruşu tekrar edilecek? Vuruşu kullanan oyuncu nasıl bir ihlal yaparsa atış tekrarlanır? Sarı kart ve endirekt serbest vuruş hangi hallerde uygulanır? Seri penaltı atışlarında oyuncu bir aldatmaca yaparsa karar ne olacak? Önümüzde kupa maçları var. Hakemlere buradan bir tüyo vereyim. Penaltı çalmayın, olsun bitsin!. Bu sezon, bu kural çok baş ağrıtacağa benziyor. Ama bence Markus Merk buna bir çözüm bulur!. Mesaj kutusu "MHK'nın çıkardığı yeni talimatlara göre Bölgesel Hakem Kurulu atamaları tam bir skandal. Kendileri yazdılar, kendileri bozdular. Bölgesel Hakem Kurulu'nda olmanın iki şartı var. 'Üst düzey hakem ve yüksek okul mezunu olmak.' İstanbul'da bu şartları haiz onlarca kişi olmasına rağmen, MHK kendi talimatını kendisi dikkate almadı. Bu konuda kırgın olan çok sayıda isim var. Ömer Bey, çok güvendiğiniz MHK'ya bunu hiç sordunuz mu?"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.