MHK, galiba puan cetveline güvendi!
Maçı hafife almış olmalı ki; Zorbay Küçük'ü atadı.
Puan puana olsalar bu kadar gergin ve tansiyonu yüksek maç olmazdı.
Büyük riskti! Hele de perşembe günkü kupa maçından buraya hakem biçmek!
Belli ki; MHK'nın aklında Zorbay Küçük yoktu!
Kırmızı ağır bir karar oldu!
Maç, müthiş bir seyirci baskısı ile başladı.
İki takım da birbirine nefes aldırmıyordu. Oyuncular aşırı hırslıydı.
Çok sıkı bir maç olacaktı!
Maçın kırıldığı an 18. dakika oldu! İrfan Can'ın atılması maçtaki tansiyonu bir kat daha artırdı.
İrfan Can, Siopis'in kaval kemiğinin üstüne bastı, biraz da yaylandı.
O an memleket ikiye bölündü; kırmızı diyenler, bir şey yok diyenler!
VAR çağırdı; hakemin kıpırdayacağı bir pozisyon değildi.
Hakeme öyle bir baskı vardı ki; monitöre çok zor gidebildi.
Sahada kendisi yakalasa sarı kartla işi kıvırabilirdi.
İrfan Can, topa gidiyor, basmak gibi bir niyeti yok. Siopis kayarak geliyor, oyuncu basmak zorunda kalıyor.
Kırmızı ağır kaçtı!
F.Bahçe oyundan düşmedi!
F.Bahçe 10 kişi kalmasına rağmen dayanışma ile 11 kişiymiş gibi bir mücadele verdi.
Tabiî; Nwakaeme gibi bir silahları yok.
Crespo'nun, Mert Hakan'ın çerçeveyi bulmayan bulsa da ağlarla buluşmayan şutları vardı.
İki takımın da puan kaybetme endişesi yoktu! Ama korakor bir mücadele seyrettik! Bereket; maç masaya gelmedi!
Sahada bitti!
MAÇIN ADAMI: Serdar Aziz