Ankara neden dibe vurdu İzmir niye tavan yaptı?

A -
A +
Her yıl hakem klasmanları açıklanır. Kimileri mutlu olur, kimileri de mağdur olduklarını iddia eder. Herkesi memnun edemezsiniz. Bunu baştan kabul edelim. 
İlk dikkati çeken şey; Ankara hakemliğinin eriyip bittiği oldu. Genel toplamda İzmir, Ankara'yı açık ara geride bıraktı. Mesela Ankara'nın Süper Lig Yardımcı Hakem sayısı 9'da kalırken, İzmir'inki 12'ye çıktı. 
Süper Lig yardımcı hakemleri Neşet Merdin ve Muharrem Yılmaz yaşları gereği düşmüş olabilirler. Ancak Ayhan Akgöz ve Ö. Fatih Kalaycı'nın düşmeleri hiç beklenmiyordu. Not ve atletik testlerde başarılı olmalarına rağmen ipleri çekilmiştir.
Süper Lig'den toplam 8 yardımcı hakem klasman düşüyor. Bunların 4'ü Ankara'dan... 
Şimdi cevap aranan soru şu;  Ankara neden bu kadar hızlı ve keskin bir düşüş yaşıyor?
Hâlbuki bir dönem Ankara, Kocaeli ve Ordu gibi merkezler çok önde illerdi. Kurul üyelerinin ciddi rüzgârı vardı. O ünlü kurul üyeleri gitti. Hakemlik de bitti.
Şimdi İzmir benzerini yaşıyor.  Bölgenizden kaliteli isim bulup çıkarırsanız buna saygı duyarım. Ayakta alkışlarım.
Dün Hüseyin Sabancı dediniz, bugün Kutluhan Bilgiç diyorsunuz. Siz yeter ki İzmir'den hakem çıkarın. Hak etmeyenleri arkadan itip durmayın. Duygularınızı kenara bırakın.
Bakın Ankara hakemliği bugün batmadı, mesela İstanbul hakemliği de bugün tavan yapmadı.
Bugün İstanbul hakemliği bu noktaya gelmişse, geçmişte Serdar Çakır'ın isabetli tercihlerini inkâr edebilir misiniz?
Hilmi Ok gibi bir efsaneden sonra Serdar Çakır İstanbul'da nice isimleri, bugün iftihar ettiğiniz hakemleri kazanmasını bilmiştir. Çok kişiyi de kızdırmıştır ama radikal kararlar alma cesaretini göstermiştir. TFF Başkanı'nın kapısına giderek "bu hakem klasman çıkmalı" diyecek kadar.  O hakem bugün senin en iyi hakemlerindense mesele yok.
Bakın Ankara hakemliğini daha kötü günler bekliyor. Neden? Doğru isimlere yatırım yapılmadığı için.
İzmir'in son 6 yıldır hakem tercihinde isabet oranı çok düşük kalmıştır. Yarın da İzmir hakemliği tıpkı Ankara gibi tükenmiş olacaktır.
MHK'nın puan cetveli; isabetli klasman ve isabetli hakem tercihleridir. Bu yıl Süper Lig kadrosu benim içime sinmemiştir. Bunu herkes görecek.

--------------------------------------------

Ah ulusal hakemler ah!
Önce bilmeyenler için şunu ifade edelim; "Ulusal hakem", 2. ve 3. Lig'de düdük çalan hakem kadrosunun resmi adıdır.  Ve Süper Lig'e buradan hakem seçilir. Buradan geçmeyen Süper Lig'i göremez.
Onlarca "Ulusal Hakem"le konuşuyorum. Sorular soruyorum, dinliyorum. Bulundukları şehirlerdeki itibar ve kredilerine bakıyorum. Saygınlıklarını ölçmeye çalışıyorum. Dünya Kupası'nı soruyorum, tespitlerini dinliyorum.
Sonuç şu:
MHK bu hakemleri asla ama asla tanımıyor. Çocuk defalarca 8.5 almış. Maça gidememiş. Kurul üyesinin bu durumdan haberi bile yok. İngilizce biliyor mu? Ne ölçüde biliyor?  Bilen, takip eden yok.  
Soruyorum "Seni bu yıl hiç MHK üyesi izledi mi?" 
'İzlemedi' diyor.
Hakem diyor ki, "MHK beni izlesin, izlettirsin, sonra bana desinler ki 'sen yetersizsin.' Ben buna saygı duyarım. "
160 hakem arasında Süper Lig'e çıkacağını umut eden hakem yok gibi. Arkamda kurul üyesi olmalı diyor. Atletik testine, alacağa notlara güvenmiyor. Bu çok tehlikeli bir gelişme.
Kulüpler nasıl futbolcu izleme komiteleri kuruyorsa, MHK da hakem takip ettirmeli. Farklı ve objektif gözler izlemeli.
Mevcut MHK'nın en başarısız olduğu konulardan biri de mentör işidir.
Mentörü kim denetleyecek? Hangi mentör, hangi hakeme ne kattı? Yoksa hakem geriye mi gitti? Genelde mentörü olan hakemler geriye gidiyor! 
Mentör işi çok ama çok kötü durumda. Adam mentör, televizyona çıkıp MHK'yı eleştiriyor. 

----------------------------------------------------------------
Busacca prensipleri!
Dünya Kupası'nı izliyoruz. Hakem tayinler çok ilginç. Ülke olarak almamız gereken çok ders var. FIFA Hakem Kurulu Başkanı Massimo Busacca'nın hiç taviz vermediği prensip şu:
Adam maça hakem buluyor. "Bu maça bu tip hakem çıkmalı" diyor.
Kıta kontenjanı, yok şu, yok bu dinlemiyor. 
Almanya'nın iki maçına üst üste aynı hakemi verebiliyor. Bakıyorsun Cezayirli hakemi değerlendiriyor.
Kendisini hiçbir kurala, kritere bağlamıyor.
Temel prensip; maçın selameti...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.