Artık ustalık dönemi olmalı!

A -
A +
TFF Genel Kurul öncesi Ankara'da Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören ve çok sayıda TFF yöneticisi ile görüştüm. Çarşamba günü gazetemizde yayınlanan röportaj özellikle internet medyasında geniş yankı buldu.
Genel kurul beklediğimizden sakin geçti. Bütün tedbirler alınmıştı. Sükûnet hâkimdi. Güvenlik kusursuzdu.
Bürokrat ve hukukçu tarafı da olan Mehmet Baykan başarılı bir Divan Başkanlığı yaptı.
Yıldırım Demirören'in yeni listesi çok güçlü. Belki de tarihin en güçlü federasyonu.
Demirören genel kurulda yaptığı kısa konuşmada yönetimine, kurullarına, Fatih Terim'e, Zekeriya Alp'e ve Cüneyt Çakır'a ismen teşekkür etti. Bu bir vefa örneğiydi.
Yıldırım Bey olanı biteni çok yakından takip eden etkin bir danışman ekibine sahip. Hele de Cengiz Zülfikaroğlu gibi iş bitiren bir sağ kolu var.
Riva ve yeniden yapılanma büyük ölçüde tamamlandı. Kurullar nitelikli ve üretken isimlerden oluşursa Türk futbolu için ümitli bir başlangıç olabilir.
Yıldırım Demirören, ülkede hem Kulüp Başkanlığı, hem Kulüpler Birliği Başkanlığı hem de TFF Başkanlığı yapan tek kişinin kendisi olduğunu söylüyor. Ciddi tecrübeler edinmiş olmalı.
Bu yeni dönemde çok farklı ve semeresini toplayan bir federasyon görebiliriz.
Bu dönem ustalık dönemi olmalı. Hatalar tekrarlanmamalı.
Kurullara hücum!
Ankara'da dikkatimi çok çeken bir şey oldu.
TFF kurullarında yer almak, temsilci olmak için ilgili-ilgisiz bir yığın insan çalmadık kapı bırakmıyor.
Kurul içindeki adam, başkan olmak için çalışıyor.
Dışarıdaki, kurula girmek için kendini yırtıyor.
Delege pazarlıklarında "kurul koltuklarının" yer alıp almadığını kurullar açıklanınca göreceğiz.
Hiçbir şey gizli kalmıyor.
Kimlerin bugün Ulusoy'un yanında ertesi gün Demirören'in yanında olduğunu gözlerimizle gördük.
Namoğlu kaçabilir!
Demirören, sohbetimizde kurulları acele etmeden belirleyeceklerini hatta önlerinde bir aylık bir süre olduğunu söyledi.
Bence bu defa yeni MHK için bazı hakem ya da gözlemcilerin fikri alınmalı. Hakemi yönetecek olan hakeme niye sorulmasın!
Kulüpler aracılığıyla MHK'ya girmek isteyen kişiler en tehlikeli isimlerdir.
Seni o kurula kulüp sokarsa, o kulüp senden yarın ne istemez ki!.
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu birkaç gündür çok mutsuz. Yakın çevresi bunun farkında.
Çarşamba günü kurulunu sürpriz bir şekilde İstanbul'da topladı.
Bence uykularını kaçıran 2 büyük sıkıntısı var.
1)Kuruluna girmek isteyen ama asla bir araya gelmeyi düşünmediği isimler var. Ayrıca kurulundan birkaç kelle isteniyor.
2)TFF Başkanı, 6 ya da 8 hakemi kafasında bitirmiş. Adı geçen isimlerin dışında sürpriz isimler de eklenebilir. Demirören bana şu ifadeyi kullandı: "İsim sorma ama çok şaşıracaksın!" Bu konuda kendisini çok kararlı gördüm. Başkanı bu noktayı ne getirmiş ya da kimler buna ikna etmiş, anlayamadım.
Bence Namoğlu bu iki durumdan çok rahatsız.
Görevi kabul etmeme ihtimali var. Kabul etse bile gönülsüz "evet" diyecektir.
Yıldırım Demirören genel kurul sonrası bu durumu bir daha gözden geçirmeli.
Dileriz, MHK'ların işine karışmayan ve onları hep özgür bırakan Demiören'in takdir gören bu tutumu devam eder. 
Genel kurulda hakem yoktu!
Bazen 1 oy yönetimi değiştirir. Aziz Yıldırım F.Bahçe'ye ilk başkan olduğunda bir oy farkla seçilmişti.
Dün Hakem Derneği Genel Başkanı Abdurrahman Arıcı, TFF genel kurul delegesi olamadı. 
Yani hakemler temsil edilemedi.
Neden?
Sayın Arıcı, faal gözlemcilik yaptığı için delege olmasına Hukuk Kurulu müsaade etmedi.
Hakem kökenli diğer delegelerin de zaten ne hakemlikle ne de hakem derneği ile alakaları var. 
Arıcı, keşke gözlemcilik yapmasaydı da bir oyla da olsa hakemleri temsil eden bir delege olarak dün orada yer alabilseydi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.