Atmadı mı atamadı mı?

Koray Gençerler, FIFA yardımcı hakemi idi. Uzun bir yolu tercih etti. Önce B, sonra A hakemi, sonra da Süper Lig hakemi oldu. Boy bos, fizik sahaya yakışıyor. Güven veren bir siması var. Ligin ilk haftasında D.Bakır - A.Gücü maçını yönetti. Biz dahil bir çok gazete haftanın hakemi yaptı. 8.4'ün üzerinde bir not aldı. Bütün yorumcular takdir duygularını ifade etti. MHK da ödül olarak G.Birliği - Beşiktaş maçına atadı. Daha bir çok hakem siftah yapmamışken. Bu birçok hakemin arasında onun ilindeki (Manisa) FIFA kokartlı Yunus Yıldırım dahil. Koray Gençerler, Sivok'u atmadı ya da atamadı. İş burada düğümleniyor. MHK "atmadı" ya da "atamadı"yı çözerse; işi de çözer. Mesela benim aklıma hemen şu geldi: 2 Ağustos'ta Süper Kupa finalini Yunus Yıldırım yönetti. Beşiktaş ağır tepki koydu. Yunus Yıldırım o günden beri dinleniyor. Koray'da bilinçaltında böyle bir duygu mu gelişti? Koray, 22 Ağustos 2009 akşamına kadar FIFA kokartına en yakın hakemdi. Sivok'u atsaydı, FIFA'sı cebindeydi benim nazarımda. Koray sorgulandığı kadar MHK da kendini sorgulamalı. Acaba biz hakemlerde böyle bir kanaat mi uyandırıyoruz diye... Kadro daralıyor! Kayserispor, "Halis Özkahya, kulübümüz tarafından güvenilir olarak algılanmamaktadır" açıklamasını yaptı. Biz, MHK'ya hakem kadrosunu biraz geniş tutun derken, bunu kastediyorduk. Ligde henüz üçüncü hafta... Yunus Yıldırım Beşiktaş maçlarına, Halis Özkahya Kayseri maçlarına uzun bir süre çıkamayacak. 50 yıllık lig tarihimizde MHK'ların en fazla sahip çıktığı 10 hakemden biridir Halis Özkahya. Geçen sezon bayağı bir yalpalamıştı. Son Kayseri maçında gördük ki, bir namzet hakemin düşmeyeceği hatalara düştü. Kulaklığa sığınmayacaksın. Aut - korner tereddütün mü var? Ver autu, hiç kimsenin başı ağrımazdı. FIFA kokartın var. Bunu çözemezsen, yarın hangi kritik olayı çözeceksin? Denizi geçtin, derede boğuldun. Artık Kayseri - Halis Özkahya bir araya gelemeyeceği gibi Serkan Gençerler - Halis Özkahya da bir araya gelemez. Özkahya'nın 2 korner atış kararı, kendisini çok tutan MHK'nın bile güvenini sarsmıştır. Serkan Gençerler'de de bir problem var. Süper Kupa finalinde de yalpaladı. Geçen sezondan beri iyi gitmiyor. Şimdi oldu mu ey MHK? Bank Asya 1.Lig'de ilk hafta Samsun-K.Karabük maçının hakemi Hüseyin Sabancı idi. Hüseyin Sabancı İzmir Bölgesi hakemi. Yani Mahmut Özgener, Oğuz Sarvan, Ünsal Çimen'in ikamet ettiği şehrin hakemi. Samsun 3-2 galipken, 87'de tartışmalı bir gol yiyor maç oluyor 3-3. Samsun'daki mahalli basın isyanlarda... Tam sayfa hakemi suçlayan yorumlar, değerlendirmeler. Samsun'dan 2 oyuncu kırmızı kart görmüş. Maçın gözlemcisi Ahmet Erdoğan. Yılların eğitimcisi. Hakemi en iyi değerlendirecek odur. Notunu bilemiyoruz. Belki hakem de kararlarında haklı olabilir. Maçı mentörü Doğan Babacan da izlemiş. Buraya kadar herşey normal. Peki bu hafta Samsunspor'un maçı kiminle biliyor musunuz? Karşıyaka ile deplasmanda! Yani 3 aydır transfer yapabilmek için kapı kapı dolaşan Samsun, 2 as oyuncusundan mahrum olarak Karşıyaka karşısına çıkacak. Bilemiyorum ama İzmir hakemi Hüseyin Sabancı bir de Karşıyaka semtinde oturuyorsa ya da işyeri buradaysa, siz bunu Samsun'da kimseye anlatamazsınız diye düşünüyordum ki; İzmir'i aradım. Hüseyin Sabancı Karşıyaka çocuğuymuş! Bir süre Karşıyaka'nın altyapısında da bulunmuş. Üstelik yerlisi, orada büyümüş. Babası buranın eski bir esnafıymış. Hakeme de yazık, Samsun'a da yazık, ey MHK size de yazık! Bu tayinde kasıt yoktur. Ama gaflet var ise bence kasıttan daha da tehlikeli. Bank Asya'da 2.haftanın hakemleri açıklandı. Hüseyin Sabancı Ç.Rize-Bolu maçında. İşte bu hiç olmamış. Böyle olaylı ve tansiyonu yüksek bir maçtan hemen sonra maç verilmesi, Samsunspor'u incitir; hakemi de yorar. 5 gün arayla İzmir'den Karadeniz'e üst üste iki seyahat "Ne oluyoruz beyler?" sorusunu akıllara getirir. Temsilci hakem dikkat edecek Bu memlekette oynanan maçlardan sonra ertesi sabah o şehirden kalkan ilk uçakta hakemler, gözlemci, temsilciler genelde birlikte oluyor. O sabahın ilk uçağında o şehrin ileri gelen işadamları, siyasetçileri, öğrencileri, gurbetçileri de oluyor. Bir gün önce maça gidenler, bu "federasyon personelini" kıyafetlerinden kısa sürede tanıyor. Hakem, gözlemci, temsilci uçakta konuşmalarına dikkat edecek. Nasıl rapor yazacağını veya yazdığını sesli sesli anlatmayacak. Hakemlerle iştahlı bir sohbete girmeyecek. O uçaktaki insanların, sizin yabancı maddeleri nasıl topladığınızı, nasıl rapor edeceğinizi bilmek zorunda değil. O uçaktaki taraftar olan bir vatandaş sizinle tartışmaya girerse ne olacak? Söz konusu böyle birkaçı olayı gerekirse MHK ve TK'ya açıklarım.