Fırat Aydınus, 14 Eylül pazar akşamı 20.00'de Trabzon-F.Bahçe maçını yönetecek. 16 Eylül salı günü de İsviçre'de UEFA'nın atletik testinden geçecek. Bu testler zor ve streslidir.
İstanbul-Trabzon, Trabzon-İstanbul, İstanbul-İsviçre... 48 saat içinde binlerce km seyahat. Bu kadar zorlu ve stresli bir maç ile kritik bir atletik test.
Fırat Aydınus kabul ettiyse mesele yok.
İnşallah MHK bu çakışmanın farkındadır. Farkında değilse vahim olan işte budur.
Bu arada F.Bahçe-G.Saray, Süper Kupa finalinde sakatlanan Serkan Ok yine bir F.Bahçe maçı ile sahalara dönüyor. Bu da "ekibi bozmadık" savunması ile geçiştirilemez.
Yanlış hesap Bağdat'tan döndü
MHK bir yanlıştan döndü. Geçen hafta yazdığımız yazı sayesinde.
1.haftada bazı maçlara yardımcı hakem kadrosundan 4.hakem atanmıştı. Bazı maçlara da orta hakemlerden 4.hakem atanmıştı.
Diyelim hakem sakatlandı.
Maçı 5. hakem mi yönetecek yoksa 4.hakem mi?
UEFA'ya göre 5 hakem, MHK'ya göre 4.hakem.
Biz geçen hafta bu konuyu sorgulamıştık.
MHK bu hafta 4.hakemlerin tamamını yardımcı hakem kadrosundan atamış.
Yani doğru olanı UEFA'nın uygulaması benimsenmiş.
Ünsal Çimen'in bilgisayarı!
Henüz 2.hafta. Hakem tayinlerinde pek özen yok gibi.
Halbuki Ünsal Çimen'in bilgisayarı var. Bunlar gözden kaçmamalı.
Tabii bilgisayara doğru ve reel bilgi gireceksiniz.
Ya da bendeki bilgisayar, sizdekinden daha kapsamlı, daha bir üst model.
Gelelim esas dikkat çekmek istediğimiz noktaya.
1.haftada Mersin İY-Beşiktaş maçı vardı.
Mersin İY, soldan Beşiktaş yarı sahasına indi ve ceza sahası içine bir orta kesildi. Ağlara giden top gol değeri kazanmadı.
Yardımcı hakem Adil Sinem, topun tamamının çizgiyi geçtiği gerekçesiyle bayrak çekti. Yani "taç" dedi. Hakem Tolga Özkalfa da yardımcısına uydu ve düdüğünü çaldı.
Bu hata başta yayıncı kuruluş olmak üzere TRT'nin bütün kanallarında defalarca dile getirildi.
Herkes yardımcı hakemin, hakemi yanılttığı konusunda görüş birliği içinde oldu.
Ama MHK'nın bilgisayarı aynı görüşte değil.
Geçen hafta görev alan 18 yardımcı hakemden, bu hafta sadece 2'sine görev verilmiş. Biri de Adil Sinem.
Ben buradan "hiç sevmediğim ama çok beylik olan bir soruyu" sorayım.
Bu top Beşiktaş ağlarına gitseydi, Ünsal hocam o bilgisayar bu hafta Adil Sinem'e maç verebilir miydi?
Benim aklıma 4 gerekçe geliyor.
1) Ya çok dalgınsınız!
2) Ya işi hiç ciddiye almıyorsunuz!
3) Ya Adil Sinem'e veya İzmir'e hiç kıyamıyorsunuz!
4) Ya da Zekeriya Alp'i zorda bırakmak istiyorsunuz!
"5'inci bir şık var" diyen beni lütfen arasın!
MHK şunu da doğru yapmış!
Üst üste maç alan diğer hakem de M.Cem Hanoğlu.
F.Bahçe-K.Karabük maçında M.Cem Hanoğlu yardımcı hakemdi.
K.Karabük'ün F.Bahçe ağlarına giden bir topuna ofsayt kaldırdı. Ders niteliğinde bir bayraktı. Çok ince ve doğru bir karardı.
MHK ödüllendirmiş, Akhisar-Sivas maçına atamış.
Ünsal Hoca'nın bilgisayarı burada hata yapmamış, başarıyı ödüllendirmiş.
Federasyonların yumuşak karnı
Ülke federasyonlarının 2 yumuşak karnı vardır. Milli Takım ve hakemler.
Fatih Terim'e çok büyük imkanlar sunuldu. Doğru olan da yapılmıştır. Bugün Fatih Terim klasında bir yabancı hoca da olsaydı aynı maddi imkanlar sunulacaktı.
İzlanda ile oynadık. TFF Başkanı ve yönetim kurulu tribündeydi.
Milli takım gözbebeğimiz. Bütün imkanlar emirlerine verilmiş. Güzel.
Ya hakemler?
Ahmet Çakar'ın tabiriyle "Şu anda ülke futbolunu dünyada temsil eden sadece Cüneyt Çakır ve ekibidir."
Hadi ben bir de Arda'yı ilave edeyim.
Cüneyt Çakır durmak bilmiyor. Son 15 günde çok kritik A.Bilbao-Napoli ve İsviçre-İngiltere maçlarını yönetti.
Hakeme yapılan harcamaya, yatırıma bakın; bir de Milli Takım'a...
Rakama - ayrıntıya girmek istemiyorum. Bu arada hakemlere yapılan zam da henüz yansımamış. Verilen onca söz var. Sayın TFF Başkanı ve yönetim kurulu hakeme kaynak ayırmaktan korkmayın. Hiç değilse geriye dönüşü var.