O Olay yaklaşık 40 yıl önce bir Anadolu şehrinde yaşanmış.Anadolu'nun bu şirin vilayetinde şehrin tek profesyonel kulübüne bir türlü başkan bulunamaz.
Ligin bitimine 3 hafta kalmıştır.
Kulüp düşme hattındadır.
Futbolla hiç ilgisi olmayan şehrin ileri gelenlerinden bir beyefendiyi apar topar hafta içinde kulüp başkanı yaparlar.
Adam koltuğa oturur.
İlk maç iç sahada Balıkesirspor'ladır.
Mutlak kazanılması gereken bir maç.
Başkan, hayatında ilk defa geldiği statta protokoldeki yerini alır.
Ve maç Balıkesirspor'a karşı 1-0 kaybedilir.
Seyircide, takımda ve protokol tribününde müthiş bir moral bozukluğu vardır.
Kulüp Başkanı, koltuğundan fırlar ve duşlarını almış olan hakemlerin odasının kapısına gelir.
İçeriye girmek için müsaade ister.
Ve odaya girer.
Hakemlere, "Arkadaşlar ben salı günü başkan seçildim. Transfer yapamadık. Eksiklerimiz çok. Küme düşüyoruz. Sizden bir ricam olacak!"
Orta hakem yarı şaşkınlık içinde merakla "Buyurun başkan!" der.
Başkan hakemlere, "Ricam şu. Şu skoru 1-0 biz kazandık diye yazamaz mısınız? Skorun 1'i bize, sıfır'ı rakibimize. Bu defaya mahsus."
Hakemler kendi aralarında gülüşürler.
Başkan konuya bu kadar yabancıdır. Sanki bir resmi dairede basit bir iş için kolaylık istediğini sanmaktadır.
Yardımcı hakem hararetle söz ister:
"Başkan, tribünde 10 bin seyirci vardı. Böyle bir şey olur mu?"
Başkan, "Onların hepsi bizim buranın insanı. Kimsenin itirazı şikâyeti olmaz" der.
Başkan, bakar ki hakemlerin kendisini ciddiye aldığı yok, çaresiz bir şekilde odadan çıkar.
***
Aradan 2 ay geçer bir büyük vilayette Hakem Balosu tertiplenmiştir.
Bu söz konusu başkana da bir davetiye gelmiştir.
Başkan da baloya gider.
Baloda hakemlerden bu sezon yaşadıkları ilginç olay veya hatıralar varsa anlatmaları istenir.
Bir hakem söz alır. Ve bu başkanla yaşadıklarını noktası virgülüne anlatır. Kulüp, şehir ve başkanın ismini vermeden.
Salon kahkahalarla yıkılır.
Bizim başkan söz ister.
Mikrofonu eline alır:
"Arkadaşlar anlatılanlar doğrudur. O şehir ....'dır. O kulüp ...spor'dur. O başkan da benim.
Ama izninizle ben de bir espri yapacağım. Gecenize renk katacağım.
Ben o gün 3 günlük başkandım. Acemiydim. Hakemlerin odasına maçtan sonra gittim. Meğerse hakemlerin odasına maçtan önce gidiliyormuş!"
Salon müthiş bir kahkaha ve alkış tufanıyla coşar.
Hakem çok değerli!
Portekizli ünlü hakem Pedro Proença Oliveira Alves Garcia sezon sonunda hakemliği bıraktı. 45 yaşında ciddi bir hakemlik kariyeriyle UEFA Hakem Kurulu'na girdi.
Ancak sürpriz bir şekilde UEFA'daki görevinden istifa etti. Sebebi çok geçmeden anlaşıldı.
Pedro ülkesinde Kulüpler Birliği Başkanı oldu. Ve tabii ki Portekiz Futbol Federasyonu'nun da başkanvekili oldu.
Bizde hakemi yıpratmak, değersiz hale getirmek büyük marifet.
Ama elin oğlu hakemine "bırak UEFA'yı, sen bana lazımsın" diyor.
Hangi hakemin yarasına merhem oldun?
Yıllardır hakemleri yazarız. Problemlerini, yaşadıkları sıkıntıları... TFF başkan ve yöneticileri hakemin derdini bu köşeden öğrenirler. Kamuoyunun gündemine bu köşe taşır.
Genelde de netice alırız.
Hakemler paralarını düzenli alamazdı. TFF'ler geciktirmeyi marifet sayardı. Biz yazardık, aynı gün paralar yatardı.
Hakemler taksilerle seyahat ederdi. Bunu defalarca yazdık. Şimdi özel lüks araçlarla yol transferleri yapılıyor.
Hakemlerin ciddi oranda zam almaları gerektiğini ve bunu hak ettiklerini hep dile getirmişimdir. Bugün bu rakamlar tatminkâr hale yaklaşmıştır.
Şu anda 4. hakem eşgüdüm toplantısına gidiyor. Çoğu hatırlamaz bu uygulama ilk başladığında orta hakem gidiyordu. Bunun sakıncalarını yazmıştım. Bu uygulama o hafta kaldırılmıştı.
Hakemin kıyafeti, antrenman yapacağı saha, duş alacağı yerler böyle yüzlerce meseleyi dile getirmişimdir.
TFF'ler de bu yazılarımızı hep dikkate almıştır. İyi niyetle ve cesaretle konuların üzerine gitmişlerdir.
Bütün bunları niye yazdım?
Hakemliğe nokta koyan bir arkadaş geçen hafta seminerde henüz selamlaşmadan bana karşı şu ifadeyi kullandı:
"Hakemliği bıraktım, bakalım bundan sonra ne yazacaksın?"
Bu arkadaşın ilinden 2-3 tane hakemin ipini çekmişlerdi. 3 aydır bu konuda yazdıklarım ve verdiğim mücadele ortada.
Ama bu arkadaşın hayatında sadece kendisi olduğu için başka bir şeyi görme şansı yok. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanıyor.
Bu arkadaş yanılmıyorsam 2 dönemdir Hakem Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi.
Hangi hakemin yarasına merhem oldun?