Tarih 1 Ağustos. Yeri Silivri Klassis Otel. 30 gün önceki GTK Başkanı Kemal Dinçer, seminer salonundan içeri girer. Süper Lig ve A Klasman gözlemcileri MHK'nın da olduğu bir ortamda Kemal Dinçer'i ayağa kalkarak alkışlar, bağrına basar. Müthiş bir sevgi gösterisi. Kemal Dinçer, duygulanır ve yerine oturur. Ahmet Akçay, en kıdemli gözlemci olarak Kemal Dinçer'in yanına gelir ve gözlemciler adına sarılır ve öper. Oğuz Sarvan bu tablo karşısında diyor ki, "İnşallah biz de böyle alkışlarla bu görevlerden ayrılırız." Gözlemciler, MHK'nın huzurunda Kemal Dinçer'e olan saygılarını, sevgilerini mertçe ifade ettiler. Bu iyi işaretlerin habercisi. Kemal Dinçer Türk hakemliği ve gözlemciliği için bir model olmalı. Gözlemcilik kurumuna saygı ve güven kazandırmıştı. Maalesef ömrü yetmedi. Bizde âdettir, iyi giden işlere çomak sokulur. Kemal Dinçer'den Türk futbolu mutlaka ama mutlaka faydalanmaya devam etmeli. Bu kadar sevilen bir kurul başkanı bu federasyonun tarihinde olmamıştır. Yorumcular hazır mı? 30 Temmuz günü Silivri'de hakem ve gözlemcilerin katıldığı uluslararası seminer vardı. Bütün hakemler, gözlemciler, MHK, TFF yöneticileri, Larsen hepsi orada. Bir sezon boyu ahkâm kesecek, sürekli konuşacak, yazacak çizecek meslektaşlarımızdan maalesef Ömer Güvenç ağabey ve benden başka üçüncü bir gazeteci yoktu. Kameraman ve foto muhabiri arkadaşları ayrı tutuyorum. Silivri, İstanbul'a 60 km. Yarım saatlik mesafe. Hakemler sezona hazır. Ama ben yorumcuların hazır olduğunu sanmıyorum. TFF ayrım yapıyor Federasyonun internet sitesi veya basın bürosu hemen hemen her gün duyurular yapıyor. Site her geçen gün daha da derinlik ve kalite kazanıyor. Fakat anlayamadığımız işler de oluyor. Bazı gözlemciler sitede "yok" gözükmeye devam ediyor. Süper Lig gözlemcisi Hasan Ceylan, geçtiğimiz hafta Şampiyonlar Lig ön eleme maçına gözlemci olarak gitti. Federasyon tek satır yazı veya bülten yayınlamadı. Süper Lig gözlemci kadrosundan çıkarılan Sabri Çelik'in 23 Temmuz'da D.Tiflis-Liepajas Metalurgs maçındaki gözlemci olduğu haberini TFF basın bülteni yaptı, ayrıca sitesinden duyurdu. Hasan Ceylan'ın hangi maça gittiğini bilmiyoruz. Ama Sabri Çelik'i biliyoruz. Bu arada bu ay içinde FIFA gözlemci listesi yenilecek. Prosedüre göre kendi üst liginde görev yapmayanlar, listeden çıkarılıyor. Bakalım Sabri Çelik'in yerine kim girecek? Süper Lig gözlemcisi olabilmek Değerli meslektaşım Tayfun Bayındır'ın kulakları çınlasın!. Zaman zaman çarpıklıkları yazarken Uganda'dan örnek verip (!) ironi yapıyordu. Ben de ona özendim. Uganda'nın bir sahil kentinde (pardon sahili de yokmuş ya...) bir il hakem kurulu başkanı görev yapmaktadır. Özel hayatı bayağı bir problemlidir. Alkol ve kadın konusunda sınır tanımaz. Sezonu da şöyle tamamlar: Bu ilde bir 3.Lig'e terfi maçı oynanır. Bu maçı "bağladığını" söyler. Ve 12 bin Uganda Şilingi'ni cebine indirip tatile gittiği iddiası da Uganda'nın medya kentindeki hakem işlerine meraklı olan bir gazeteciye kadar ulaşır. Uganda MHK'sı, kulaklarını tıkar. Bu "il hakem kurulu başkanını" Süper Lig gözlemcisi yapar! Son bir not daha... Bu gözlemcinin, Uganda'da şampiyonluk yaşamış bir kulüple de mahkemesi devam etmektedir. İki tespit! 1) Son 5 yıl içinde izlediğim ve dinlediğim en iyi eğitimci Larsen'di. Çok başarılı sunumlar yaptı. Ahmet Güvener ve Burçin Keskin proje ve çalışmalarıyla 10 yıl önde gidiyor. İkisi de büyük şans. Ahmet Güvener çok kısa süre içinde FIFA veya UEFA'da önemli noktalarda görev alacak. Bu seminerden bunu çıkardım. 2) Sevgili kardeşim Vedat Yüksel, Hakem Derneği Genel Başkan Yardımcısısın. Ertelenmiş bir mahkeme kararı var. Senin ifadene göre 5 yıl içinde bir daha dernek suçu işlersen bu ceza işleme konulacak. Hakem Derneği Genel Merkez seçimlerini yapmadınız. Eğer sağlam bir hukuki dayanak yoksa ikinci bir ceza almıyasın? Sana en yakın olanlardan hep ciddi kazıklar yedin. Aman bu konuyu iyi araştır. İkinci bir zarar görme. Farklı hukukçulardan görüş al. Hakkı teslim etmek gerekir! İki sezondur, 600'ün üzerinde hakem, klasman gözlemcilerinin tamamı, il hakem kurulu başkanlarının tamamı Silivri'de eğitimden geçiyor. Üst klasman hakemleri ve yardımcıları 15 günü bulan bir kampa ve seminere tabi tutuluyor. MHK tam kadro. Eğitimciler ve üniversitelerden gelen uzmanlarla Silivri'de 1 ay boyunca büyük bir emek verildi. Geçen yıl yazmıştım. Türk hakemliğinde "SÖ" ve "SS" yani "Silivri'den önce" ve "Silivri'den sonra" diye ayrım yapılmalıdır diye... Silivri bir milat olmuştur. MHK uzun yıllardır yapılmayan veya yapılamayan bir sistemi kurdu. Türkiye'de hiçbir futbol takımı böyle akademik ve bilimsel bir ortamda kamp yapmıyor. MHK hakemleri tek tek inceliyor. Fikir sahibi oluyor. Fikir jimnastiği yapıyor. Başarıli bir organizasyon. Başta MHK yöneticileri olmak üzere çok kimsenin ciddi bir emeği ve fedakârlığı var. Haklarını teslim etmek gerekir. Horoz mu, tavuk mu? MHK acemiliği üzerinden atmış olmalı. Geçen sezondan ciddi bir tecrübe kazandılar. Artık bazı hatalara bu sezon düşmemeliler. Geçen sezon tayinlerin açıklanacağı saat ve gün konusunda çok bocaladılar. Çeşitli denemeleri oldu. "Tahmin edilebilir" tayin metodu tutmadı. Bu yoldan geri dönmek mecburiyetinde kaldılar. 8-9 hafta üst üste tayinlerin sonunda fahiş hataları gördüler. "Kart isteyene kart" konusunda standart sağlanamadı. 3 hakeme ciddi bir ayrıcalık tanındı. Bu 3 hakem antipatik oldu, dikkat çekti, gereksiz yere yıprandı. Geçen sezon 1-2 hakem "pansumancı" görüntüsü verdi. Adeta durumdan vazife çıkardılar. MHK'nın gereken dersi alıp almadığını göreceğiz. Hakemden hep yürekli olması istenir. "Boy bos değil, önemli olan yürektir" denir. MHK yöneticiliği de bilgi ve birikimin yanında yürek ister. Biliyorsunuz ki, bu ülkede MHK ağzıyla kuş tutsa yine eleştirilecek. Bir dik durarak eleştirilmek var, bir de eğilerek... Siz ilkini tercih edin! "Kırk gün tavuk yaşayacağına, bir gün horoz yaşa!" demişler.