Kulüpler Birliği, teklif ettiği konularda samimi olursa "hakem krizi" büyük ölçüde aşılır!
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören, geçmiş başkanlar gibi hakem işine meraklı ve hevesli biri değil. Geldiği günden beri hakemlere en iyi imkânları sunan ama işe asla karışmayan bir başkanlık yapıyor.
Ve kendisi açısından haklı olarak MHK'nın seçimini kulüplere bırakmak istedi. Belki de olmayacağını bile bile...
3 hakem kökenli MHK Başkanı adayı çıksa, 1 ay içinde "eteklerde ne var ne yok" hepsini ortaya dökerler.
3'ü de birbirini tüketir. Sonra da dışarıdan alakasız biri gelir MHK Başkanı olur.
Kulüpler Birliği uyanık davrandı, bu teklife atlamadı.
Tartışılabilir ve konuya yapıcı yaklaşan 5 madde sundu!
Kısaca özet halinde tartışalım.
1) Gözlemci notları denetlensin.
Süper Lig'de verilen gözlemci notları Türkiye'de semboliktir. Hiçbir değeri ve önemi yoktur. MHK'lar bu notları değil, kamuoyunun genel değerlendirmesini dikkate alır. 8,5 alan hakem 5 hafta dinlenir, 7.9 alan hakem ertesi hafta maç alabilir. Ancak şu yapılabilir, geçmişteki gibi GTK adı altında gözlemciler için yine ayrı bir kurul yapılır. Kemal Dinçer döneminde çok verimli olmuştu.
2) Denetim mekanizmasının içine, oyuncuları ve teknik direktörleri de ekleyelim. Maç içinde sergiledikleri hareketleri ve taşkınlıkları da analiz edelim. Böylece hakemlerimizi hata yapmaya zorlayan diğer etkenleri de ortadan kaldıralım.
Çok güzel! İşe dilerseniz Medipol Başakşehir Kulübü'nden başlayalım! Hakemin orta sahada çaldığı basit bir faul sonrası oyuncuları ve teknik kadroyu izlemeye var mısınız?
3) 22 hakem de profesyonel olsun ve hepsi aynı ücreti alsın.
TFF Başkanı sezon başında zaten 15 hakemin profesyonel olmasını istemişti. Ancak MHK bunu 9'da tuttu. Yeni sezonda 22 profesyonel hakem olabilir. Ama hepsi aynı ücreti alamaz. Sayın Gümüşdağ kendi kulübünüzde Edin Visca ile Enver Cenk aynı ücreti mi alıyorlar? Ya da İngiliz danışmanınız Nick Coward'a sorun, İngiltere'de bütün hakemler aynı ücreti mi alıyorlar?
4) Bazı oyuncuların kuralları tam olarak bilmediklerini fark ediyoruz. Oyuncu, hakeme karşı sergilediği hareketlerin karşılığının ne olduğunu öğrensin, kendisine çeki düzen versin, küfürden, kasti sertlikten ve seyirciyi provoke etmek gibi hakemlerimizin işini zorlaştıran hareketlerden uzak dursun.
Bu 4.maddeyi yüzde 50 oranında sağlayın, ülkedeki hakem kaos ve krizi yüzde 75 çözüme kavuşur.
5) IFAB ve FIFA nezdinde kuralların verdiği ölçüde hakemlerin doğru karar vermesine destek olabilecek tüm teknolojik alternatiflerin değerlendirilmesi ve uygulanmasını istiyoruz.
Olabilir, TFF bu konuda gereken adımları zaten atıyor ve atmakta. Bugüne kadar hiçbir şeyden kaçınmadılar.
Fikret Orman da MHK da haksız!
Torku Konya-Beşiktaş kupa maçına nüfus olarak Konya iline kayıtlı hakem Yaşar Kemal Uğurlu atandı.
Önce medya, sonra Beşiktaş Başkanı isyan etti!
MHK Başkanı, "Hakem Ankara doğumlu, Konya'da hiç yaşamadı" dedi.
Birçok tabu zamanla yıkılıyor.
Yıllar önce İstanbul hakemi İstanbul takımlarının maçına, Ankara hakemleri Ankara takımlarının maçlarına çıkamıyordu. Ancak il içindeki derbilere verilebiliyordu.
Bu zamanla değişti. Şimdi bu dikkate alınmıyor.
Konya'nın il nüfusu 2 milyon 150 bin, Ankara'nın il nüfusu 5 milyon 250 bin olmuş.
Konya nüfusuna kayıtlı ya da Konya doğumlu bir futbolcu Beşiktaş formasıyla Torku Konyaspor'a karşı forma giyemez mi?
Trabzonlu Şenol Güneş, Beşiktaş'ın başında Trabzonspor'a karşı teknik adamlık yapamaz mı?
Hakem, sezon başında MHK'ya "Ben Konyaspor maçlarına çıkmak istemiyorum" demedikten sonra bence bu tip tayinlerde mahsur yok!
Antrenör, futbolcu ne kadar profesyonelse; hakem de o kadar profesyoneldir.
Beşiktaş Başkanı, 2-0'lık mağlubiyetten sonra bu konuyu sığınılacak bir liman olarak görmüştür.
Ancak MHK da bu tayinde hata yapmıştır.
1) GS-Trabzon maç sonrası hakemlik ağır bir travma yaşarken, böyle bir tayinle tekrar "tartışılır" hale gelmeye gerek yoktu.
2) Beşiktaş'ın 2-0 mağlup olduktan 3 gün sonra böyle bir tayine itiraz edeceğini tahmin edememek, çok büyük acemilik ve saflık.