Bu not işini fazla ciddiye almayın!
6 Mart 2015 01:00
Hakemlerin aldığı notu; KPSS, YGS veya LYS puanı gibi ciddiye alanlar var. Aziz Yıldırım, F.Bahçe-Akhisar maçının hakeminin 8,2 aldığını söylüyor. Şansal Büyüka, MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'na notu soruyor.
Yusuf Namoğlu ser veriyor sır vermiyor.
Şansal Büyüka sıkıştırmaya devam ediyor: "Sayın Namoğlu siz olsaydınız kaç puan verirdiniz?"
Namoğlu, "spekülasyon olur" deyip geçiştiriyor.
Bizim medya hakem notu haberlerine bayılır.
Halbuki bu notların hiçbir değeri yoktur. Not; maç vermek istemediğin hakem için güzel bir bahanedir.
NOTLARIN KARŞILIKLARI
Hakem 8.4 aldıysa; kusursuz bir maç yönetmiş demektir.
Hakem 7.9 aldıysa; bir tane siyah-beyaz hata yapmış demektir.
Hakem 8.3 aldıysa; bir tane sarı kartı yanlış göstermiş veya bir tane avantajı doğru uygulamamıştır.
Hakem 8.2 aldıysa; iki tane sarı kartı doğru ve zamanında kullanmamış demektir. Veya iki tane avantajın kriterlerine uymamıştır.
7.9, aslında 8.2'den daha yüksek bir nottur.
Hakem 7.9 almışsa maçta tek bir siyah-beyaz hata yapmış demektir.
Ama 8.2 almışsa iki küçük hata yapmış demektir.
Bunlar işin teknik tarafı.
Gözlemci 7.9 vermiştir. MHK isterse bu notu değiştirtebilir. Gözlemci direnecek olursa maç alamaz.
MHK bir hakeme maç vermeyi kafasına koymuşsa, nota hiç bakmaz. Zaten gözlemci de desteklenecek hakemi, desteklenmeyecek hakemi iyi bilir.
Kamuoyu şunu bilmeli.
7.9 alan hakem ertesi hafta maça gidebilir. Öyle hakemler vardır ki; 7.9'u seriye bağlamıştır. Her hafta maça gider.
8.4 alan hakemi MHK haftalarca dinlendirebilir.
Bu not işine bu kadar takılmayın!
Hakem FIFA kokardı taşıyorsa ya da Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Kamil Abitoğlu, Özgür Yankaya veya İlker Meral gibi bir iyi bir izlenim taşıyorsa notların hiç ama hiçbir önemi yoktur.
Hakemin adı maça gider. Hele de bu MHK zamanında.
Bu hafta 9 hakem maça gidiyor, 6'sı FIFA, diğer 3'ü de Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Kamil Abitoğlu.
Sen geçen hafta PTT 1.Lig'de ağzınla kuş tutmuşsun. Kimin umurunda?
STAT DEĞİŞTİ HAKEM DEĞİŞMEDİ
G.Saray-F.Bahçe, F.Bahçe-G.Saray (Cüneyt Çakır)
Bursa-Eskişehir, Eskişehir-Bursa (Fırat Aydınus)
Karabük-Trabzon, Trabzon-Karabük (Hüseyin Göçek)
Dileriz bu defa havada kalmaz!
Profesyonel hakemlik, sözleşmeli hakemlik; son 10 yıldır, her TFF Başkanı'nın yapmak istediği ama bir türlü gerçekleştiremediği bir konudur.
Bunun sözü defalarca verilmiştir.
Haluk Ulusoy döneminden bu yana hep konuşulur, durur. Sözler verilmiştir, ama hayata geçmemiştir.
Hatta zaman zaman basılan kitapçıklarda bile bu konu yer aldı.
Dün sevgili Cemal Ersen biraz da iddialı bir şekilde "Türk hakemliğinde devrim" başlığını kullandı.
"Federasyon ve MHK tarihi bir adım attı, Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek, Ali Palabıyık, Barış Şimşek ve Mete Kalkavan ile profesyonel hakemlik sözleşmesi yaptı" şeklinde bu haberi duyurdu.
Kafama şu sorular takıldı!
1)Bu adı geçen hakemlerle henüz bir sözleşme imzalanmamış. Kimisiyle görüşülmemiş bile.
2)Neden 3 aylık? TFF ya da MHK hazirandan sonra olmayacak mı? Fatih Terim'le 5+2 yıllık sözleşme yapmadılar mı?
3)Rakam 15 bin TL. Bu da çok havada bir rakam. G.Saray'da Sneijder ile Emre Çolak aynı ücreti mi alıyor?
Anlaşılan bu konu henüz yeterince olgunlaşmamış.
Kayıt bizi bozar!
6 hakemin maç esnasında kendi aralarında yaptığı konuşmaların kayda alınacak olması birçok insanı heyecanlandırdı.
Hele de hakemlerden nefret edenleri!
Sandılar ki, pazartesi günleri hakemle 6. hakem arasında penaltı esnasındaki diyaloglarını MHK Başkanı, kamuoyuyla paylaşacak.
UEFA bunu sadece eğitim amaçlı bazı maçlarda yapıyor. Ve bu kayıtlar asla yayınlanmıyor.
UEFA ve hukuk bunun açıklanmasına müsaade etmiyor.
Hele hakemin rızası olmadan bunu açıklamak suç!
9 maçta, 54 hakemin seslerini kaydedecek teknoloji ciddi bir yatırım gerektiriyor.
Bu kayıtların muhafaza edilmesi ve analizi ciddi bir maliyet ve çalışma ister.
Ben röportajlardan iyi bilirim, kamera ya da ses kaydı başlayınca doğallık kalmaz. Kimse risk almaz.