Cesur yürek Yunus!..

A -
A +

Yunus Yıldırım Süper Kupa finalini yönetti. Beşiktaş kalecisi Rüştü yazılan rapor üzerine 3 maç ceza aldı. Mikrofonu gören yorumcu, yazar, otorite söze şöyle giriyor: "Rüştü yılların kalecisi. Milli Takım'ın gözbebeği. Kaptan. Küfür etmez." Bazıları "Küfür ettiyse de hakeme değil, ortaya etmiştir" diyor. Yani demek istiyorlar ki, "Hakem iftira attı." Yunus Yıldırım FIFA hakemi. Bir aile babası. Manisa'da bir Anadolu Lisesi'nde beden eğitimi öğretmeni. 20 yıla yakın bir süredir hakem. Bu raporu yazan hakem kendini ateşe atıyor. Neden mi? Şimdi bu MHK, Yunus Yıldırım'ı uzun süre Beşiktaş maçlarına vermeyecek. Belki bir süre F.Bahçe maçlarına da çıkamayacak. Raporuna bunu yazmayabilirdi. Küfürü yutkunurdu. Çatır çatır F.Bahçe ve Beşiktaş maçlarına çıkardı. Ama bir mertlik gösteriyor ve raporuna yazıyor. Vicdanen de rahattır. Acaba o cezayı 3 maçtan 2'ye indiren Tahkim Kurulu'nun vicdanı rahat mı? Hakem olabilmek! Son hakem seminerinin bir bölümünü izledim. Hakem yorumu konusunda biraz daha fikir ve kanaat sahibi oldum. Kulüpler, taraftar; ofsayt, penaltı peşinde olabilir. Ama hakem eğitimcileri; hakemin zekâsı, maçı yorumlaması, oyunu kontrol etmesi, algılaması üzerinde çok duruyor. Sezon mecburen erken açılmış, MHK talimat veriyor. Havalar sıcak, sahada ölümler olabilir, olumsuzluklar olmasın diye "su molası" istiyor. Ortalama dakikalar olarak da 25 ve 70 belirlenmiş. Hakemin biri çıkıyor. Dakika 25, düdüğü çalıyor. Su molası. Kardeşim bir sağına soluna bak. Top nerede, avantaj var mı yok mu? Top oyunda mı değil mi, belki kale çizgisinden içeri girecek gol olacak. Bir Süper Lig hakemine MHK, bunu da mı söylesin? Bu yetmiyor, hakem oyuncuyla didişiyor. Sanki 1 Mayıs'ta Taksim'de göstericiye karşı kendisini savunuyor sanırsınız. Oyuncuyu kucaklayıp dışarı atmaya kalkıyor. MHK bu tip hakemlerden "istediği kadar hoşlanmasın, kalite ve yeterlilikleri hakkında istediği kadar endişe taşısın" 2 hafta sonra yine biz bu hakemleri sahalarda düdük çalarken göreceğiz. Ya onları izleyen gözlemciler mi, o da derin ve ayrı bir konu. Federasyon çok hassas İnternette tesadüfen yakaladım. Bülent Yıldırım, önceki gün Tiran'da Arnavutluk-G.Kıbrıs maçını yönetti. (Maçı Arnavutluk 6-1 kazandı.) Futbol Federasyonu bunu basın bülteni yapmadı, duyurmadı. Güney Kıbrıs'ı tanımıyoruz ya... Federasyon çok hassas. Yahu kardeşim G.Kıbrıs'ın Şampiyonlar Ligi'nde düdük çalan hakemi var. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele veren takımı var. Tanımasan ne yazar?! Kuvvetler birleşti Yıllardır ülkemizde aynı kurulun hem hakemi hem gözlemciyi tayin etmesi tartışıldı durdu. Bu eleştiriler sonrasında kuvvetler ayrılığı denildi ve GTK doğdu. İyi kötü görev yaptılar. UEFA istedi, statü değişti. Kuvvetler yeniden birleşti. Oğuz Sarvan'ın olaya eski pencereden baktığı ortada. Yani ben gözlemci işlerini hakem işinden ayrı tutarım dedi. Ve MHK içinde organizasyonu bu şekilde yaptı. Sırayla atamalar yapılıyor. Geçen hafta G.Antep, Denizli ve Olimpiyat'taki maçlar seyredildi. Gözlemciler raporlarını yazdı. 3 hafta sonra gözlemci tayinlerinden bu işlerin 5 yıl evvelki tarza mı döndüğünü, yoksa çağdaş bir şekilde mi olacağını anlayacağız. Cesur yürek Yunus!..

Lale Orta güzel bir örnek! Salı günü Lale Orta'nın davetlisiydik. Kendisi kısa bir süre önce 18 Mart Üniversitesi'nde emekli olmuş, İstanbul'da Okan Üniversitesi'nde "Spor Bilimleri Bölüm Başkanı" olarak göreve başlamış. Lale Orta, "çalışan insanların" emeğinin karşılığını nasıl aldığına güzel bir örnek. Hayatı bir master konusu, tez konusu. Anadolu Yakası'nda Akfırat'ta 150 dönüm arazi üzerinde müthiş bir kampüs. Kampüsün 2-3 kat daha büyümesi çok yakın. Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan, kahvaltıda seçkin bir grubu ağırladı. Sayın Bekir Okan, üniversitesine aşık. Heyecanı ve duyguları gözünden okunuyor. Bütün kampüsü gezdirdi. Biz karşımızda ismini bile duymadığımız derme çatma bir üniversite beklerken, önümüze dev bir kompleks çıktı. Yeri, havası, mimarisi görülmeye değer. Herkesi bu üniversiteyi görmeye davet ediyorum. Lale Orta hakemlere, gözlemcilere de güzel bir örnek. Hep yazıyorum hep diyorum ya, "Hayatta her şey hakemlik, gözlemcilik veya kurul üyeliği değil." İşte Lale Orta, belki de hayatının en güzel günlerini yaşıyor. Lale Hocamı kurul üyeliği döneminden 10 yaş daha genç gördüm. Karşısına Bekir Okan gibi bir patron ve Okan Üniversitesi gibi bir şans çıkmış. Osman Avcı neden koptu? Osman Avcı MHK'da olmayınca, Süper Lig gözlemciliğini de kabul etmedi. Kuruldan ayrılan Adnan Şeker, O.Erdal Fırat ve Ahmet İbanoğlu Süper Lig gözlemci kadrosuna girdiler. Osman Avcı'nın, MHK'daki son döneminde iki konuda çok kesin ve net tavır koyduğunu öğreniyoruz. Birincisi, "9 bölgede 2. ve 3. Lig'in zor müsabakalarını yöneterek bölgelerinde 1. ve 2.'inci olan hakemleri Süper Lig'e alabilmek için kursa bile çağırmıyoruz. Hatta ikisine mentör vermiştik. Onları da çağıramıyoruz. Bunu kamuoyuna, hakemlere nasıl izah edeceğiz?" İkincisi, "Sezon boyunca maç vermediğimiz hakemleri klasmanda niye tutuyoruz? Bunun mantığı var mı?" Bu iki konuda MHK üyelerini ikna edemeyen Osman Avcı, kararlara imza atmayıp, hatta muhalefet şerhi de koymuş. Yani yutkunmamış. Kurulda yer almak isteyen bunu yapmazdı. Çünkü kurulda kalabilmenin önemli bir şartı fikir üretmeden, katkı sağlamadan denileni yapmaktır. Bravo İstanbul'a Çarşamba akşamı İstanbul'daki hakemlerin sezon açılışı için Burhan Felek Spor Kompleksi'ndeydim. İstanbul İstanbul olalı, hatta Cumhuriyet tarihinde böyle bir sezon açılışı olmamıştır. Ufuk ve vizyon sahibi insanlar böyle bir organizasyona cesaret edebilirdi. Sadettin Güler ile Ahmet Şahin ve yönetim kurulunu kutlamak gerekir. Yemen Ekşioğlu'nu kutlamak gerek. İçecek ve yiyecekte Mado, Seyidoğlu, Güllüoğlu, Manolya gibi ünlü markalar stant açmış. İkramlar sınırsız. Wenice 650 hakeme antrenman kıyafeti sunmuş. Çimin üzerine müthiş bir sahne kurulmuş. Ahmet Selçuk İlkan sunucu. Havai fişek gösterileri. Grup Majör ve Hüzün, Engin Kalender, Ümit Besen, Hakan Altun... Genç hakemler gelen bütün misafirlerle ilgileniyor. Hakem aileleri ve misafirlere unutulmaz bir eğlence sunuldu. Ve öğreniyoruz ki, bütün bu program için derneğin kasasından 1 kuruş para çıkmamış. Sponsorların ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün desteği ile olmuş. Kıbrıs'tan Coşkun Kutay, Nazım Burgul, Abdullah Özsusuzlu da vardı. Emeği geçen herkese bravo! Dernek Başkanı ve MHK Üyesi Sadettin Güler güzel bir konuşma yaptı. Hakemlere bloke edilen 180 bin TL'nin hesaplarına yattığı müjdesini de verdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.