Ciddi farklar

A -
A +

Bazı haftalar; bir hakemin, bir müsabakaya niye atandığı, kaçıncı maçı olduğu, daha önceki sonuçlar kamuoyunda tartışılıp durur. MHK'nın atamaları yaparken, muhakkak belirli kıstasları vardır. Geçmiş sezonda oynanan maçlar, hakemin performansı, tecrübesi, gözlemcilerden aldığı notlar diye bunlar sıralanabilir. Tabii, atamalar normal şartlarda yapılıyorsa. Süper Lig'de görev yapan FIFA ve tecrübeli hakemleri bir kenara koyalım. Gelelim sezon başına. MHK büyük umutlarla 9 tane hakemi 2 A kategorisinden, Süper Lig kadrosuna aldığını kamuoyuna duyurdu. "Bunların hepsinden umutluyuz. Bunlar Türk hakemliğinin geleceği" diye bizlere tanıttı. Bu hakemlerin maç sayıları şöyle: Barış Şimşek (10), Halis Özkahya (9), Bünyamin Gezer (8), Hakan Özkan (5), M.Kamil Abitoğlu (5), İlker Coşkun (4), Abdullah Yılmaz (3), Cemil Şensöz (3), Uğur Söylemez (2). Gördüğünüz gibi bazıları neredeyse FIFA hakemleri kadar maç almış. Bazıları ise yolun henüz başında. Maç sayılarının yanında bazen de şaşırtıcı derecede maç seviyelerini görüyorsunuz. Mesela bazıları ligin seyrini değiştirebilecek bir maçta. H.Özkahya, Denizli-G.Saray, A.Gücü-F.Bahçe gibi, veya son hafta Hakan Özkan, Sakarya-Kayseri maçında. Yine Barış Şimşek, Beşiktaş-Kayseri, G.Saray-Sivas gibi... Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Süper Lig'e yeni çıkan hakemlerin atanmasındaki standardı bile anlamakta zorlanıyoruz. Belki de gözlemci notları açıklansaydı, hakemlerin performanslarına göre atanıp atanmadığı konusunda bir fikrimiz olurdu. İlker Coşkun'un 15 haftadır niye görev almadığının cevabını bulabilirdik. Dışarıdan objektif baktığımız zaman, bu grup içinde fazla maç alan Halis Özkahya, Barış Şimşek veya Bünyamin Gezer'in lig maçlarında doğal olarak hatalar yaptığını da görebiliyoruz. İlker Coşkun'un, Hakan Özkan'ın veya Abdullah Yılmaz'ın bunlarla olan aralarındaki farkın dışarıdan bakıldığında ne olduğunu anlamak zor. Eksiklik nedir? Size Süper Lig tecrübesi sıfır olan 9 hakem arasındaki farkı veriyorum. Burada MHK'nın hakem atamadaki standardını bulmakta herkes zorlanıyor. ----------------- Kısa kısa... > MHK geçen hafta hakemleri bir gün önceden çarşamba günü açıkladı. Bu hafta ise maçların çoğu cumartesi günü oynanacak olmasına rağmen dün çok geç saatlerde açıklayabilirdi. Hakemler tebligatları geç alınca, ulaşım konusunda da sıkıntı yaşamış olmalılar. > Bursaspor Başkanı Levent Kızıl, Futbol Federasyonu'nda olağanüstü genel kurula gidilmesi için topladıkları imzalarla ilgili olarak 4 Nisan'da mahkeme olacağını açıkladı. > İlhan Cavcav diyor ki: "Haluk Ulusoy açıklama yaptı (haziran ayındaki mali genel kurulda delege seçim kararı alırsa ben buna uyacağım) dedi. Haluk Ulusoy'un, görevi bırakıp gitmesi, Türk futbolunun yeni bir kaosa sürüklenmesine sebep olur. Ben seçimin mali genel kurulda yapılmasını istiyorum" > G.Antep'te hakemlere saldırılar devam ediyor. 11 Mart 2007 tarihinde de klasman hakemlerinden Ömer Tevfik Özkoç'a saldırıldı. Çağlayan-Bostancı Kartal maçında Tevfik Özkoç dayak yedi. G.Antep hakemliğindeki başıboşluk ve dağınıklık almış başını gidiyor ve özellikle İl Hakem Kurulu devekuşu gibi başını kuma sokarak olayları görmezden geliyor. Nereye kadar? ----------------- Şükrü Koskale!.. Şükrü Koskale, Bursa İl Gözlemci Kurulu Başkanı.Bursa'da uzun yıllar il hakem kurulu başkanlığı yapmış. Dernek başkanlığı yapmış. En son C Klasmanı'na kadar yükselmiş. Kısa sürede de klasmandan düşmüş. Futboldan gelmiş. İyi hakem olduğunu söylüyorlar. Ama koşu problemi olduğu için hakemliği kısa sürmüş. Hakemden anladığını söyleyenler de var. Hatta kimin için "Bu hakem olur" derse, "o hakem oluyormuş" yorumlarını yapanlar da oldu. Bursalı hakemlerin kendisine sempatisi yok. Şükrü Koskale'nin en önemli özelliği hakemlerin tabiriyle "çiziyor". Yani sizin anlayacağınız notuyla doğruyor. Bir hakeme, "gözlemcin Şükrü Koskale" dendiğinde küçük çocukların iğneciden korkmasına benzer bir tepki ile karşılaşıyorsunuz. Bu konuda ciddi bir nam yapmış artık. Şükrü Koskale bu sezon 9 maça gitmiş. 5'i 2 A maçı. 4'ü Lig B maçı. Yani Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu iyi sahip çıkmış. İyi maçları bolca vermişler sağ olsunlar. Şükrü Koskale geçen hafta İstanbul hakemi Volkan Bayarslan'a Fethiye-Muğla maçında gözlemci gitmiş. Notu: 6.6. Volkan Bayarslan'ın bu yıl Lig B'de 4'üncü yılı. İstanbul'da en fazla maça giden hakem. Hakemliğini de sorduğum bir çok kişi "iyi hakemdir" diyor. Hatta şu yorumu yapanlar bile oldu: "Volkan Bayarslan'ın sahaya çıkması 7.5'tur." MHK, bu notu dikkate alırsa, Volkan Bayarslan bayağı bir dinlenecek. Belki bu yıl da A Klasmanı'nın kapısından dönecek. Bu hakem, hayatı boyunca Şükrü Koskale'yi unutabilir mi? Bu 6.6, MHK'nın ve GTK'nın dikkatini çekmiştir mutlaka. Zaten Koskale'nin şöyle geçmiş notlarına baktığınızda buna benzer çok sayıda notu var. Hayatımda ne Şükrü Koskale'yi gördüm, ne de Volkan Bayarslan'ı. Her ikisiyle telefon görüşmem dahi olmamıştır. Yolda görsem tanımam. Ama hakemlerde bir Şükrü Koskale stres ve korkusunu birkaç yıldır derinden hissediyorum. Kimseyi incitmek ya da rencide etmek istemeyiz. Bir durum tespiti yaptık hepsi bu... --------------------- HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Konya-G.Saray Hakan Sivriservi 4.maçı 2 13 - Bursa-F.Bahçe M.Kamil Abitoğlu 6.maçı - 14 - Beşiktaş-Erciyes Cem Deda 9.maçı 3 44 3 Trabzon-A.Gücü Aytekin Durmaz 10.maçı 4 40 3 G.Antep-Ç.Rize Bülent Yıldırım 13.maçı 1 43 1 V.Manisa-Sakarya Cüneyt Çakır 12.maçı 3 54 5 Kayseri-Antalya Fırat Aydınus 12.maçı 4 62 1 Denizli-G.Birliği Bülent Demirlek 12.maçı 2 54 2 Ankara-Sivas Cemil Şensöz 4.maçı 1 16 2

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.