Cüneyt Çakır hakem değil!

A -
A +

Cüneyt Çakır ve ekibi son 113 günde (18 Ağustos - 9 Aralık) ülke dışında 9 tane birbirinden zorlu maç yönetti. Avrupa'da ortalama 12 günde bir, kategorinin en zor maçı! Hatırlatmakta fayda var işte son 9 maçı!
> (18 Ağustos) S.Lizbon-CSKA Moskova Şampiyonlar Ligi play-off turu ilk maçı
> (7 Eylül) K.İrlanda-Macaristan EURO 2016 eleme maçı
> (30 Eylül) Malmö-R.Madrid Şampiyonlar Ligi maçı
> (11 Ekim) Polonya-İrlanda EURO 2016 eleme maçı
> (20 Ekim) Arsenal-B.Münih Şampiyonlar Ligi maçı
> (17 Kasım) Slovenya-Ukrayna EURO 2016 play-off rövanş maçı
> (21 Kasım) Astana-Kairat Kazakistan Kupası Finali
> (24 Kasım) Barcelona-Roma Şampiyonlar Ligi maçı
> (9 Aralık) Chelsea-Porto Şampiyonlar Ligi maçı
Kimse kimsenin kara kaşına, kara gözüne hele de Avrupa bu kadar zorlu maçı vermez!
Şu artık çok açık; UEFA zor ve kritik bir maça hakem atayacaksa akla ilk gelen Cüneyt Çakır oluyor!
Avrupa'da yönettiği her maçta çok fantastik bir kararı oluyor. Çok özel bir pozisyonun yaşanmadığı maçı hemen hemen yok gibi. Hüseyin Göçek, Barış Şimşek, Bahattin Duran, Tarık Ongun'un ders niteliği taşıyan işbirliğini ve uygulamalarını dünya alkışlıyor. Bunlar UEFA eğitimlerine örnek uygulama olarak taşınıyor.
Eğri oturup doğru konuşalım; FIFA listemizde ya da dışında olan çok değerli hakemlerimiz var. Ama bizim bir Cüneyt Çakır daha çıkarma şansımız en az 10 yıl yok.
Cüneyt Çakır, 2006'da FIFA oldu. 10 yılda buralara geldi.
Ama ne yazık ki; bu ülkede böyle bir değere ekranda ya da sütunlarda hakaret etmek birileri için neredeyse mutluluk kaynağı. Hem de reyting uğruna...
UEFA'nın çoğu yorumunu ya da talimatını bilmeden, oturdukları yerden sallamak çok kolay geliyor onlara.
"Cüneyt Çakır Avrupa'da başka, Türkiye'de başka maç yönetiyor" diyenler bence ikiye ayrılıyor:
1) Kural veya yeni yorumları bilmeyenler…
2) Bir kulübün fanatik taraftarı olanlar…
UEFA Hakem Kurulu, Cüneyt Çakır'ın Türkiye'deki her maçını ve her kararını takip ve analiz ediyor. Hazır ve iyi görmedikleri bir Cüneyt Çakır'a Chelsea-Porto maçını asla vermezler.
Ülkedekilere kalsa Cüneyt Çakır, Avrupa'da ön eleme maçı bile alamaz!
Aldığı maç paralarına kafa yorup hesap yapanlar; o haber kaynaklarına şunu da sorsalardı; "Şampiyonlar Ligi finali yönetti, kaç para ödül verdiniz?"

Bir Mete Kalkavan analizi yapalım!
Bu ülkede hakem olarak ağzınla kuş tutsan -hele de bir derbi maçı sonrası- alkışlanma şansın sıfırdır. Kaybeden için hakem değilsindir!
Beşiktaş-G.Saray maçının hakeminin geçen hafta yüzde 50 Mete Kalkavan, yüzde 50 de Ali Palabıyık olabileceğini yazmıştım. Belki benim yazdığım gün MHK'nın aklında da bu iki isim vardı.
Mete Kalkavan kariyerinde ilk defa bir Beşiktaş-G.Saray maçı yönetecek. 
Bu ikinci derbisi olacak. İlk derbisi 3 Mart 2013'teki Beşiktaş-F.Bahçe maçı olmuştu.
Tam 3 ay önce yönettiği G.Saray-Mersin İY maçı sonrası babası bir kalp krizi geçirmiş ve yoğun bakıma alınmıştı. 
Geçen hafta da babası ambülans uçakla İstanbul'dan Samsun'a nakledildi. Tedavisi Samsun'daki evlerinde sürüyor.
Mete Kalkavan, İTÜ Makine Mühendisliği mezunudur. Çok iyi derecede İngilizce bilir. Geçtiğimiz 1 Nisan'da işadamı kimliğini bir kenara bırakıp profesyonel hakem oldu.
Geçen hafta dinlendi, önceki hafta çok başarılı bir M Sivas-M Başakşehir maçı yönetmişti. Bu sezon formda. Allah ona ve arkadaşlarına hakem şansı versin. 

Fırsat eşitliği!
15. haftaya geldik, hakem atama işinde henüz bir çizgi tutturulmuş değil.
1) Alper Ulusoy Kasımpaşa-G.Saray maçında çizgiyi geçen topu göremeyerek fahiş ve skora etki eden bir hata yaptı mı? Yaptı! Bir hafta dinlendi. Bu hafta Alanya-Adana maçında. 
2) Ali Palabıyık geçen hafta Elazığ-Alanya maçında net penaltıyı vermedi. Bu hafta Ç.Rize-Trabzon maçında. 
3) Sarper Barış Saka'nın 12. haftadaki Akhisar-Bursa maçında performansını gördük. Sakın iyi not aldı demeyin. Hiç ara vermedi. Bir 5. hakemlik, bir PTT 1 .Lig yaptı. Bu hafta da Süper Lig'de. Seçilen maç da hiç öyle kolay değil.
Örneklerim bu haftalık bu kadarla sınırlı kalsın! Mesela bu 3 tayin benim aklıma yatmadı.
Hüseyin Göçek, Beşiktaş-M Sivas maçında kural hatası mı yaptı? İki hafta dinlendi, PTT 1. Lig'le dönüyor.
Süleyman Abay, bir hafta PTT 1. Lig, bir hafta istirahat!
M.İlker Coşkun, Çağatay Şahan hâlâ şans bulamadılar. Sizce bu şekilde fırsat eşitliği sağlanmış oluyor mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.