Demiören'den cesur karar

Geçen hafta bol dedikodulu ve akıl almaz senaryoların yazıldığı bir hafta yaşadık.

MHK geçen hafta açıklandı. Bizim analiz bugüne kaldı.

Yeni MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu hakemler arasında sevgi ve saygı duyulan bir isimdir. Az konuşur. Duygularını çoğu zaman tam bilemezsiniz.

2 yıl önce Alanya'da denizin ortasında birkaç saat süren bir sohbetim olmuştu. Sohbet gece yarısını bulmuştu. Ailesini, duygularını, hedeflerini dinlemiştim. Hele bir hayat hikayesi var ki. Yetimlik, yokluk, öğrencilik, yurt dışı, işadamlığı, patronluk. Ve çok ama çok örnek bir aile hayatı. Bunun altını ısrarla çiziyorum.

Kurulda çok genç, tecrübesiz ve sürpriz isimler var. Bu yönde endişe ve eleştiriler var. Bunların hepsine kabul.

Ama biz hayatında hiç hakemlik yapmamış, başkan ve kurul üyeleri de gördük. Yeni ekibin hepsi hakem. Hele bazılarının daha forması bile ıslak.

Son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde genç genel müdürlere, genç ceo'lara, genç işadamlarına dönüşüm var. Görev vermek için 60'lı yaşlar beklenmiyor.

Türkiye'de statükoları yıkmak hiç de kolay değildir. Bunu  günlük hayatmızda sıkça görüyoruz.

Koltuklar sanki hep birilerinin tekelinde gibi davranan anlayışa her yerde rastlamak mümkün.

MHK Başkanlığı için isim arandığında hep birkaç isim akla gelir. Yeni isimleri kabullenmek pek kolay olmaz.

Kurulun atanması biraz gecikince senaryolar yazılmaya başladı. Olayı hayal dünyasına taşıyıp camianın önde gelen isimleri hakkında sanal senaryolar başladı. Dedikodu yazanlar oldu. Ama ciddiye alan çıkmadı.

Tam bu noktada Sayın Yıldırım Demirören MHK Başkanlığı için çok cesur bir karara imza attı. Herkesi ters köşeye yatırdı.

Tecrübe önemlidir. Yalnız burada bir nokta var. Müftüoğlu'nun kişisel kariyeri pek çok kişiyle kıyaslanmayacak kadar iyidir. Birkaç lisan bilir. Hakemliği yeni bıraktığı için pek çok sıkıntıdan haberdardır. Uzun yıllardır bu işlere uzak kalanlara, kendini bir türlü yenileyemeyen yöneticilere göre konulara kat kat hakimdir.

Hakemlerin ismini, cismini, sülalesini tanır.

Doğru bir iletişimle ustaları ve katkı verecekleri de çözümün bir parçası yaparak ciddi bir performans yakalayabilir.

Bu heyecanı taşımıyor olsaydı; zaten bu göreve talip olmazdı.

Başarıya gidecek tek yol var. Uzağa gitmeye gerek yok. Cüneyt Çakır'ı Şampiyonlar Ligi Finaline, Dünya Kupası Yarı Finalini yönetmeye götüren yol haritasını izlemektir.

Müftüoğlu iki dönemdir Hakem Derneği Genel Merkez yönetiminde. Yani seçilmiş bir hakem yöneticisi. Halen Başkanvekili. Hakem Derneği, TFF Genel Kurulunda temsil edilmiyor diye eleştirilerimiz olmuştu. Ama içinden 2 kurul başkanı çıktı. Abdurrahman Arıcı da hakem kimliğiyle Temsilciler Kurulu Başkanı oldu.

İlk bakışta kurula çok genç ve tecrübesiz deseniz de pek çok kişide olmayan avantajlara sahipler.

Kurul bu özellikleriyle de Sayın Demirören'in güvenini kazanmış ki bu göreve layık görülmüş.

Hakem camiasında ellerini ovuşturanlar, mevcut kurul daha görev dağılımı dahi yapmadan başarısız ilan edenler var biliyorum.

Hele bir durun. İşleyişi görelim. Göreve gelip de hata yapmayan var mı? Merak etmeyin hata-kusur gördüğümüzde yazacağız. Kurullar benim için göreve hep 100 puanla başlar.

Bir önceki kurul hesapta çok tecrübeliydi. Ama hakem tayinlerinde yaptıkları hatalar hem kendilerini hem de birkaç hakemi bitirdi.

 Kuruldaki bir çok ismi yakinen tanıyorum. Onları birkaç cümle ile özetliyeyim.

Bünyamin Gezer: Hakemliğin her aşamasını doya doya yaşadı. Ekranı tattı, kalem tuttu. Şikayetçi ve haklı olduğu çok şey vardı. Kurulun belirleyici bir ismi olacaktır.

İsmet Cengiz: İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanlığı yapmış, haftada 1000 maça hakem atamış, iyi bir eğitimcidir. Her konuda katkı verebilir.

Sadettin Güler: MHK'ya 3.üncü girişi. Kurulun en tecrübeli isimlerinden. Hakemleri alt klasmanlar dahil en iyi tanıyan kurul üyelerindendir.

Hakan Özkan: Elektronik mühendisi. MHK'ya teknik anlamda fayda sağlar. Hakemlikte yaşadıklarını hatırlayarak en iyi empati yapabilecek isimdir.

Erdal Güleç: Emekli subay. Kibar bir insan. Uzun yıllar gözlemcilik yaptı. Saygı duyulan bir isimdir.

Hikmet Öksüzoğlu: Geçen hafta Karadeniz'den geçtim. Sevilen bir şahsiyet. Daha önce de kurulda bulundu. Geçmişte sorumlu olduğu illerde mutluluk var. Bir dönem yazdığı fizik kitabı liselerde okutuldu.

Yıldıray Arslan: Tıp doktoru. Camiadan uzak kalmıştı. Ama Diyarbakır'ı ve o yöreyi temsil etmesi bakımından kurulda bulunmasını önemsiyorum.  

Zafer Demir: Sürpriz bir isim. Hakemlikte hedeflerine ulaşamamıştı.  Çok genç yaşta böyle bir şans yakaladı.

Yeni MHK'nın ilk büyük sınavı

Yeni sezonda Süper Lig kadrosunda yer alacak hakem ve gözlemcileri 24-27 Temmuz açıklanacak.

Söz konusu 6 kadar hakem kendisini bu listede bulamayacak. Buna hazırlıklı olunmalı.

Hüseyin Sabancı, önceki gün bir dilekçeyle hakemliği bıraktı. Bence isabetli ve doğru bir karar. Bazen hayatı çok da zorlamaya gerek yok. Hayat hakemlikten ibaret değil.

Bu konuda çok yazı yazdım. Daha fazla yorum yapacak durumda değilim.

MHK, yardımcı hakem kadrosuna hiç dokunmayacak. UEFA'da olduğu gibi Ocak ve Temmuz aylarında bu kadroda sadece terfi yapacak.

Süper Lig için sınava Kürşad Filiz, Ümit Öztürk, Umut Meler, Arda Kardeşler, Bahattin Şimşek, Öner Fırat, Emre Atasoy, Yiğit Peşin, Caner Ak, Hasbi Dede ve Erkan Özdamar gibi isimler çağrıldı. Yeni MHK'nın en büyük sınavı buradaki tercihleri olacak. Bu seçimleri benim için de haklarında ciddi bir parametre olacak.

MHK, üst klasman için çağıracağı gözlemci ve hakem adaylarının talimatlara uyup uymadığı konusunda dikkatli olmalı.

Erzican'dan herkese iyi bayramlar.