İskoçyalı hakemler bu hafta maça çıkmayacaklar İskoçya'da hakemler grevde. Bu hafta çok büyük bir ihtimalle maçlara çıkmayacaklar. Ama bu grev öyle ince ayrıntı ve mesaj dolu ki; Türkiye'nin medyasıyla, kulüpleriyle, federasyonuyla buradan çıkaracağı çok ciddi dersler var. İşkoçya, IFAB'ın (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) 4 üyesinden biri. Diğer 3 ülke İngiltere, Galler ve İrlanda. 4 üye de FIFA'dan katılıyor. Bu 8 üye, futbol kurallarını belirliyor. Yine bu İskoçya'nın Şampiyonlar Ligi'nde maç yöneten 2 hakemi var. UEFA Hakem Kurulu'ndaki üyelerden biri İskoçyalı Hugh Dallas. Yani hakem ve hakemlik konusunda önemli bir ülke. Gelelim esas konuya. Hakemler, kulüplerden ve federasyondan gereken saygıyı ve desteği göremedikleri için, yıpratıldıkları için "Maçlara çıkmıyoruz" dedi. İskoçya Fedrasyonu, Norveç ve İzlanda'dan hakem istedi. Ama bu iki ülke hakem vermedikleri gibi, İskoçyalı hakemleri desteklediklerini açıkladı. Galler Federasyonu atladı, "Biz hakem verelim" diye. Ancak Galli hakemler "Hayır biz kabul etmiyoruz ve İskoçya'ya maça gitmeyiz" dediler. İskoçya, bu hafta alt liglerdeki hakemlere maç verecek oldu. O genç hakemler de, "Biz bu durumda üst ligde görev kabul etmeyiz" dediler. Hakemler kulüplere de çağrı yaptı: "Bizi bu eylemimizde destekleyin!" Komşu ülkelerden İskoçyalı hakemlere büyük destek var. *** Peki bizde durum nasıl? İskoçya ile bizi kıyaslayın bakalım. Böyle güçlü bir hakem dayanışması olabilir mi? Alt liglerdeki hakemler, atlar mı atlamaz mı? Bugün bu ülkede Markus Merk, hakem kararlarına saygı çerçevesinde yorum yaptığı için eleştiriliyor. (Ben de Markus Merk'le bazı hakem kararlarında aynı fikirde değilim.) Markus Merk'e, "Çok yumuşak yorum yapıyor, biraz sert olmalı. Hakemi hakkıyla eleştirmiyor. Parçalamıyor, yıpratmıyor" diyenler var. "Ey yorumcu hakemi niye az eleştiriyorsun. Niye baskı yapmıyorsun" deniyor yani. Hakeme destek olan yok. Adamın biri çıkıp herkesin takdir ettiği, kuralları uygulayan hakeme "Futbolu bilmiyor" diyebiliyor. Avrupa'da kulüp takımlarımız nal toplarken Cüneyt Çakır ve Bülent Yıldırım çatır çatır maç yönetiyor. Kimsenin ilgisi ve desteği yok. Onlar ülke tanıtımına destek veriyorlar ama kimsenin onları desteklediği yok! Tanıtım fonlarımız var. Vazgeçtim. Kuru bir teşekkür bile göremiyorlar. Bırakın hatalarını, doğru kararlarında bile hakaret ve saldırı eksik olmuyor. Ankara kaynama noktasında! Ankara hakemliği, İstanbul'dan sonra hep lokomotif olmuştur. Güçlü MHK başkanları, güçlü MHK üyeleri, FIFA kokartlı üst düzey hakemler çıkarmıştır. Ama Ankara hakemleri şimdilerde tarihinde hiç olmadığı kadar huzursuz. Gün yok ki, 3. Bölge'den bir serzeniş bize ulaşmasın. Türkiye geneline baktığınız zaman 3. Bölge hakemleri yarı yarıya daha az maça gitmiş. Ortalamaları çok çok aşağılarda. Ankara hakemlerini şöyle bir gözünüzün önüne getiriniz. Bülent Yıldırım dışında, yardımcı hakem kadrosundan da Cem Satman, Erdinç Sezertam, Mustafa Sönmez ve Muharrem Yılmaz'dan başka hayatından memnun hakem var mıdır acaba? Yeni isimler çıkmıyor. Ankara hakemliği duraklama dönemine girmiş durumda. Bu akşam Hakem Derneği Ankara Şubesi'nin düzenlediği bir gece var. Bu programa MHK'nın da katılacağı söyleniyor. MHK ile Ankaralı hakemler bir araya gelecekler. Umarız, MHK mutsuz ve keyifsiz hakemlerin farkındadır. Umarız, bu eşitsizlik ve kıyım konusunda hakemler ikna edilebilir. Sıkıntı Oğuz Sarvan'ın bilgisayarında mı? Yoksa Seyfi Gözaydın ve Zihni Aksoy'un adaletinde mi? Süleyman Abay'ın sırrı ne? Süleyman Abay, incelenmeye değer bir konu. Hakemleri bu kadar yakından takip eden biri olarak, bu kadar form grafiği yükselen bir başka hakemi uzun süredir hatırlamıyorum. MHK izin verse de bu formun şifrelerini Süleyman Abay'la konuşarak çözebilsem!. Mevcut MHK, ya da aklından ilerisi için MHK görevi geçenler Süleyman Abay'ı incelemeliler. Bu çocuk her maç, nasıl bu kadar üstüne koyuyor? Bu formun arkasında ne yatıyor? Beslenmesi mi değişti? Formunda eşi Birsen Hanımefendi'nin katkısı mı var? Cüneyt Çakır'la gittiği Şampiyonlar Ligi maçlarının havası mı iyi geldi? Bu konuda kendi görüşümü paylaşmak isterim. Süleyman Abay aynı Süleyman Abay! Geçen yıldan ya da önceki yıllardan farkı yok. Süleyman Abay son derece pozitif ve ferah bir insan. Soğukkanlı, dış faktörlerden asla etkilenmeyecek bir yapısı var. Hayatı hakemlik değil! Yarın hakemliğini elinden alsalar, geriye dönüp bakmaz bile!. Hobileri var. Golf oynar, fırsat buldukça yurt dışına tatile gider. Hayata küstüğünü gören olmamıştır. Kimseye kin beslemez. Uğradığı haksızlıkları mesele etmez. Geçen sezon kararlarında haklı olduğu G.Antep-D.Bakır maçı sonrası tam 8 hafta dinlendirildi. Üzerinde durmadı bile. Haa hata yapmayacak mı? Yapacaktır!. Bu işin tabiatında hata var. Benim bildiğim Süleyman Abay, kırılır ama eğilmez. Maçla, duygularını birbirine karıştırmaz. Sır bu olabilir. Bülent Yıldırım koşuyor! Bülent Yıldırım UEFA Avrupa Ligi'nde 2 önemli maç yönetti. Bu maçlardaki performansı ve notları yüksekti. UEFA Avrupa Ligi'nde perşembe günü 5. hafta maçları oynanacak. Bülent Yıldırım'a bu hafta iyi bir maç gelme ihtimali çok yüksek. Maç sayısının 3'e çıkacak olması, önünü daha da açacaktır. HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Eskişehir-Manisa Bülent Yıldırım 8.maçı 1 35 2 Belediye-F.Bahçe Halis Özkahya 8.maçı - 27 - Konya-Kasımpaşa Yunus Yıldırım 3.maçı - 5 - G.Birliği-Sivas Süleyman Abay 9.maçı 1 48 2 G.Antep-Trabzon Bünyamin Gezer 9.maçı 3 39 4 K.Karabük-A.Gücü Serkan Çınar 7.maçı 2 28 3 G.Saray-Beşiktaş Cüneyt Çakır 8.maçı - 33 1 Buca-M.Park Ant Abdullah Yılmaz 7.maçı - 32 1 Bursa-Kayseri M.Kamil Abitoğlu 9.maçı - 38 1