Memlekette hakem yorumcusu diye geçinenlerin her hafta bir fiyaskolarına şahit oluyoruz…
Karagümük-Beşiktaş maçına yorum yapan eski model hakem yorumcuları haftaya damga vurdu.
Hele biri var ki; bağırdı, çağırdı, isyan etti!
Karşısındaki moderatör de hayatında ilk defa duyuyormuş gibi bu yalan ve yanlış yoruma çanak tuttu.
Biz doğrusunu anlatalım. Gerçi memlekette “doğru bilginin” ne kadar değeri var, tartışılır.
1) VAR, herhangi bir ofsaydı kontrol edemez.
Penaltı, gol, bariz gol şansından çıkan kırmızı karttan; önceki ofsaydı inceleyebilir.
Eğer öncesi ofsayt çıkarsa, penaltı / gol ya da kırmızı kart iptal edilir.
Ofsayt çıkmazsa; kırmızı kart da, penaltı da, gol de geçerlidir.
Karagümrük-Beşiktaş maçında penaltıdan önceki ofsayt tespiti örnek bir uygulamadır.
Hakemin elinden penaltıyla ilgili yorum hakkını alamazsınız. Penaltıyı göstermeden “ofsaytla başla” dersen; penaltı kararını da VAR olarak sen vermiş olursun.
Yani hakemin ve VAR’ın yaptığı uygulama doğru. Kitap, kural, eğitimler bunu istiyor.
2) Beşiktaş’ın attığı gol öncesinde top Welinton’un koluna çarpıyor. Daha sonra Cenk’in önüne düşüyor ve gol oluyor.
İki yıl önce değişen kurala göre bu pozisyonlarda gol veriliyor.
Welinton’un kolundan direkt kaleye girseydi ya da koluna çarpıp önüne düşüp golü Welinton atsaydı; gol iptal olacaktı.
İki yıl önce ele kola çarpan toplar bu yorumlara bakılmaksızın iptal ediliyordu.
Tabiî yorumcular bundan da bihaberler!.
Yeni MHK’yı nasıl buldum?
1) Daha önce hiç denenmedik bir başkan ve ekibinin denenmesi iyidir.
2) Yaş ortalaması nispeten daha genç bir ekip. İçlerinde yakın tarihte hakemliği bırakmış olanlar var.
3) Ligde kalan 16 haftada hakem tayin edecekler, önlerinde bunun dışında fazla yapacakları bir şey yok. Bu yüzden kılı kırk yarmaları gerekir. Tabii algoritma ne kadar izin verirse...
4) Kurulda empati yapabilecek, çok değerli isimler var.
Lale Orta’nın mesajı bir iletişim başarısıdır!
MHK Başkanı Prof. Dr. Lale Orta hakemlere ilk gün birer mesaj gönderdi!
Çok kısa olan metindeki şu cümle dikkatimi çekti;
“Gücümüzü sizlerden ve sizlerin başarılı yönetimlerinden alacağız.”
İşte bütün mesele bu.
Hakem, MHK’ya güvenecek!
MHK hakemine güvenecek. Kimse kimseyi satmayacak!
Yeni MHK ne yapmalı?
Yeni MHK’nın önünde; yapabilecekleri çok radikal hamleler ya da zaman yok.
Ama neler yapılır, neler yapılmaz, söyleyelim.
1) Bizi, kamuoyunu, herkesi şaşırtın!
2) Gidenlerin, yaptıklarını yapmayın!
3) Bu işler moral işidir, hakemlerin moralini yüksek tutun.
4) Doğru ölçüm yapamayan gözlemcilerin üstünü çizin.
5) Sosyal medyaya, eski model yorum yapanlara kulaklarınızı tıkayın…
Ya siz demiyor muydunuz?
Hakemlik hakkında bilgisi olmayan belli çevreler, şu cümleyi ağızlarından sakız yaptılar;
“TFF’ler, değişiyor, MHK’lar değişiyor; hakemler değişmiyor! Hep aynı hakemler!”
Kadrolarda ciddi değişim oldu. Hemen hemen yüzde 50’ye varan... Ama değişimin bile farkında değiller.
Cihan Aydın atamasına şiddetle karşı çıktılar.
Bir Sabri Çelik geldi, geçti!
1) VAR kayıtlarının açıklandığı gün ya da içine sinmeyen bir iş olduğu gün istifa etseydi; kahraman olurdu.
2) Sezon başında gözlemci yaşını 70’e çıkardı. Dünya âlem “kurul”dakiler için yapılan bir talimat değişikliği olduğunu biliyordu.
Daha sonra bir özel görüşmemizde kendisi konuyu açarak gözlemcilik yapmayacağını söylemişti.
3) Ocak ayı başındaki son klasmanlarda çok büyük adaletsizliklere göz yumdu.
4) Şansını bir kere daha iyi kullanamadı.
5) Hakemliği bıraktığı günden bu yana hep sistemin içinde kalmayı başardı. Hangi özelliğinden, bilen varsa söylesin.