Eğri oturalım, doğru konuşalım!

TAYİNLERİN ANALİZİ Bir hakem bariz gol şansını atlıyorsa, yüzde yüzlük bir kartı es geçiyorsa, UEFA olsun, bizim MHK olsun çok rahatsız oluyor. Özellikle eğitimcimiz Jaap Uilenberg veya Avrupa'daki bir gözlemci "taça, kornere, top çizgiyi geçti geçmediye" pek bakmaz. Şimdi gelin, bu perspektiften haftanın tayinlerine bakarak bir analiz yapalım. KAMİL ABİTOĞLU Geçen hafta G.Antep-Sivas maçını yönetti. Son saniyede Sivas gol attı ve karşılaşma 2-2 bitti. Golün oluşumu şöyle: Frikik atışı öncesinde G.Antep'ten 72 numaralı Ahmet Arı ikaz edilmesine rağmen barajı bozuyor. Kamil Abitoğlu da kartı gösteriyor ve atışı tekrarlatıyor. Bu atış gol oluyor. Ders niteliğinde bir hakem uygulaması. G.Antep Başkanı feryat ediyor. Bakıyorsunuz Kamil Abitoğlu'na bu hafta maç yok. Oğuz Hocam, ben size inanıyor ve güveniyorum. Acaba Kamil, o pozisyonu görmeyip sırtını dönüp gitse, siz mutlu mu olacaktınız? İnanın bunu çok merak ediyorum. Acaba Abitoğlu'na bu hafta maç mı oturmadı diye düşündüm. Bir baktım, Abitoğlu mesela 24 Mayıs 2009'da yönettiği Beşiktaş-G.Saray (2-1) derbisinden bugüne kadar bir tane Beşiktaş maçı yönetmemiş. Neredeyse 11 ay oluyor. Yine işinize karışmak gibi olmasın ama bu sezon daha bir tane Belediye maçına çıkmamış. YUNUS YILDIRIM Öyle ya da böyle bu MHK'ya şunu kabul ettirdi: "Ben kart göstermem, penaltı çalmam. İşinize gelirse!" Öyle ki, dün Attila Gökçe, "Bu hafta penaltı çalar mı?" diye Öztürk Pekin'le canlı yayında iddiaya girdi. Yunus Yıldırım, Trabzon-G.Saray maçında Caner'in elle attığı golü iptal etti, sarı kartını göstermedi. Bariz gol şansından Sabri'yi atmadı. Bu iki pozisyon için neredeyse bütün Türkiye hemfikir oldu. Ara vermeden geçen hafta K.Yaka-Karabük, bu hafta F.Bahçe-Kayseri maçında. HALİS ÖZKAHYA Beşiktaş-Eskişehir herkesin keyif aldığı bir maç oldu. Bir hakem için de zor ve şanssız maçtı. Tartışılan çok sayıda karar var. Ofsayt gol var, penaltı tartışılıyor, gole faul diyenler var. Halis Özkahya bu hafta Sivas-G.Saray maçında. Beşiktaş-Eskişehir maçını Özkahya (veya 2-3 hakemin) dışında başka bir hakem yönetmiş olsaydı, minimum 2 hafta dinlenirdi. Hele birkaç tanesi 8-10 hafta Süper Lig'in yüzünü göremezdi! BÜLENT YILDIRIM Oğuz Hocam, doğrudur, Bülent Yıldırım Eskişehir-G.Saray maçında kötüydü. Ama uzun bir süredir bu maçtan başka kötü maçını pek hatırlamıyorum. 25, 26 ve 27. haftaları boş geçti. Bank Asya 1.Lig'de bile maç vermediniz. Şimdi Halis Özkahya ile Yunus Yıldırım'ın size duyacağı sevgi ve saygı ile Kamil Abitoğlu ile Bülent Yıldırım'ın sevgi ve saygısının bir olma ihtimali var mı? Oğuz Hocam, kurulunuzda hafızası ve analizi güçlü olan bir Ünsal Çimen, bir Galip Bitigen, bir Hamza Işın'la hiç mi fikir jimnastiği yapmazsınız? İnsanın bazen gözünden kaçabilir. MHK Avrupa'ya açıldı Geçtiğimiz hafta FIFA ve UEFA Madrid'de ortaklaşa "Hakem Eğitimcisinin Eğitimi" konulu bir seminer düzenledi. Aynı seminer daha önce de yapılmıştı. 13 ülkeden 27 üst düzey eğitimci katıldı. Toplam 5 gün süren bu seminere ülkemizden MHK Üyesi Zihni Aksoy ve Futbol Geliştirme Merkezi'nden Burçin Keskin katıldı. Yine Madrid'de hakemlerin atletik testleriyle ilgili seminere de Sürhat Müniroğlu gitti. Eğitimci seminerinin kapanışında bütün katılımcıları temsilen Zihni Aksoy'a söz verildi. Aksoy, Türkiye'deki hakem eğitimini ve yapılanları anlattı. Ve bir dahaki seminerin Türkiye'de olmasını talep etti. Bu talep hemen kabul gördü. Zihni Aksoy 2016 Avrupa Şampiyonası için destek de istedi. Ev sahibi olan İspanyol FIFA Hakem Eğitimcisi de Türkiye'ye ilgi ve desteğini gösterdi. Bu arada Dünya Kupası'nın olduğu yıllarda (bu yıl olduğu gibi) ciddi bir kural veya yorum değişikliği yapılmıyor.MHK hiçbir dönemde Avrupa ile bu kadar köprü kuramamıştı. Bu da istikrarın bir neticesi. Son iki yılda Avrupa'daki seminerlere aynı isimlerin katılması, aynı insanlarla temas netice veriyor. 2004-2008 arası bizde MHK ve diğer kurullar çok sık değişmişti. UEFA'da FIFA'da başkan ve yönetimlerine bakarsanız, 10 yıl 15 yıl hep aynı isimler görevde. Bu akşam TGRT Haber TV'de Başlama Vuruşu'nda konuğumuz spor yazarı Osman Tanburacı.