İlk sözümüz Hikmet Karaman'a. Hocam, geçen hafta G.Saray maçına saatler kala otel odasında maç taktiğini önce gazetecilerle paylaşmıştınız. G.Saray'ı nasıl yeneceğinizi anlatmış ve yenmiştiniz. Mecburen alkışlamıştık! Ama böyle maça 3 saat kala tahtada "maç taktiğini" medya önünde paylaşmak "pek sağlıklı bir durum" değildi. Manisa'daki medyaya fazla konsantre olamadınız galiba! Manisaspor, hem takım olarak hem de biresyel olarak çok ciddi hatalar yaptı. Bursa kalesine bile gidemediz. Bursa yüklendikçe yüklendi. Ömer Aysan ve kaleci Recep, Bursaspor'a "Çok zahmet ettiniz, siz yorulmayın" dercesine öyle fahiş iki hata yaptılar ki, Bursa devreyi 2-0 önde bitirdi. Ertuğrul Sağlam'ın Trabzon maçındaki kadrodan ve anlayıştan farklı bir tertip sahaya sürmesi ilk 45 dakikada tuttu. Insua ve Hüseyin'in olmaması orta sahaya belirgin bir çeşitlilik kazandırmıştı. Turgay ve sürekli ileri çıkan Batalla, Bursa'yı Manisa yarı sahasında tutuyordu. İlk yarıda Turgay'ın ağlara gönderdiği iki topa da yardımcı hakem Aleks Taşçıoğlu ofsayt bayrağını çekti. İkisi de doğru karardı. Bursa yol ayrımındaydı. Son 6 maçta kaybedilen 11 puan, "Acaba o tatlı rüya bitiyor mu?" sorularını akla getiriyordu. 13. hafta bir dönüm noktasıydı. Bursa bu virajı kayıpsız geçti. İlaç gibi galibiyet derler ya. İlaçtan da öte... Vitamin, ağrı kesici, antibiyotik hepsini ihtiva eden bir 3 puan bu!