Eskişehir 2006!..

A -
A +

Geçtiğimiz pazartesi günü Eskişehir'de Hakem Derneği'nin (TFFHGD) genel kurulu yapıldı. Eskişehir'den İstanbul'a yalnız döndüm. 5-6 saat boyunca hep bazı sorulara cevap aradım durdum. Yorum ya da değerlendirme yapmıyorum. Olayları tarih ve yer vererek ortaya koyacağım. Yorum ve takdir sizlerin. Önce kafamdaki sorular. Camia bu sorulara cevap bulmalı diye düşünüyorum: 1- Ufuk Özerten MHK Başkanı olduğunda; Mustafa Çulcu başkanlığındaki dernek, Mevlüt Güzel ve Sabri Çelik'i TFF genel kurul delegeliğinden çıkarmamış mıydı? 2- Mustafa Çulcu bir gecede Osman Avcı ve Taner Yalçındağ'ı TFF genel kurulu delegesi yapmamış mıydı? Hakem kökenli olmayan Özerten'in altında çalışan O.Avcı'yı delege yapmak o gün yanlış değil miydi? 3- Genel Kurul'da verilen her önergede şu isimler peşpeşe sıralanıyordu: Ali Kunak, Sabri Çelik, Muhittin Boşat, Bülent Uzun.... Sabri Çelik'in başkan, M.Boşat ve Ali Kunak'ın da bulunduğu kurulda Bülent Uzun'un hakemliği bitirilmemiş miydi? 4- Çulcu konuşmasında ısrarla ve birkaç defa MHK'nın oluşumundaki 7+2'ye atıfta bulundu. Hakem kökenli olmayan iki kişinin bulunmasından rahatsızlıklarını dile getirdi hiç gerek yokken. Fethi Heper ve Hatip Çopur'dan çok mu rahatsız sorusu aklıma geldi. 5- Hakem kökenli olmayan Halim Çorbalı MHK Başkanı iken altında kimler vardı Sayın Çulcu bir hatırlatayım isterseniz; Hilmi Ok, Ertuğrul Dilek, Doğan Babacan, Talat Tokat... O salonda protokol koltuklarında oturan Hilmi Ok ve Ertuğrul Dilek de hakem olmayan birinin altında çalışmışlardı. O salondaki kesintisiz alkışlar bu iki duayeni incitmedi mi acaba? Halim Çorbalı'yı aradım. Kendisi Çulcu'nun ifadesine çok üzüldüğünü, benim aracılığımla camianın bu konuyu bilmesini istedi. 6- MHK, İsmet Arzuman'a soğuk. Geçtiğimiz hafta seçime gelebilsin diye bir 2 A maçı verilmiş olmalı. MHK istemediği bir hakeme dernek yönetim kurulu listesinde niye yer verdi? ...Ve tesbitlerimiz!.. 1- TFFHGD Genel Merkez Yönetim Kurulu'nda MHK üyesi Lale Orta ve GTK üyesi D.Cumali Sucu'nun bulunması doğru değil. Dernek yönetiminde MHK ve GTK'nın casusu var adeta. 2- Genel Merkez Yönetimi'nde Ankara ve İzmir Şube Başkanları var. İstanbul yok. Ahmet Erdoğan'ı Selçuk Dereli'nin istemediğini öğrendik. Yine Hamza Mısır'a da Ali Aydın mani olmuş. 3- Selçuk Dereli'nin heyecanına verdik ama bize tuhaf geldi. Yaptığı konuşmada "Türkiye'nin bir numaralı hakemi benim" dedi. Belki doğrudur, ama bunu kendisinin söylemesi yakışmadı. 4- Mevlüt Güzel haber gönderiyor, "Ahmet İbanoğlu salona gelirse, Denizli'nin işini bitiririm." Mevlüt Güzel abim, çok ılımlı ve mütevazı biri. İnanmıyorum böyle bir tehditte bulunduğuna. 5- Ufuk Özerten'i bu sütunlarda ağır bir şekilde eleştirdiğime herkes şahittir. Ufuk Özerten hayatta. Çarşamba günü telefonda şunu bana aynen ifade etti: "Çulcu bana 'Öl de öleyim, emrindeyim başkanım' diyordu." 6- Sabri Çelik ve Muhittin Boşat'ın seçim sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra Selçuk Dereli'ye dakikalarca sarılıp tekrar tekrar öpmeleri duygusal anların yaşanmasına sebep oldu. Büyük yarışı (!) kaybeden ise, yıllarca beraber hakemlik yaptıkları kendileri için hep "Dürüst ve sağlam adamdır" diyen Osman Avcı idi. 7- Seçim konusunda da büyük tecrübe birikimi elde ettim. İnanılmaz formüllere şahit oldum. Kötü örnek olacağı için bu formüller bende kalsın. 8- Mevcut yönetim Sabri Çelik'in işine son vermişti. 20 gün önce de Sabri Çelik'in UEFA gözlemciliği bitirilmişti. Çelik'in iktidarla aynı safta olmasına da bir mana veremedim. Bunu birisi çıkıp bana izah ederse sevinirim. 9- Tarih 15 Kasım 2005, Salı. Yer: Beyazıt'ta bir otel. Ufuk Özeten MHK Başkanı. M.Çulcu Genel Başkan. Şekip Mosturoğlu Federasyon'un iki numaralı adamı. Dernek şube başkanlarının toplantısı var. Çulcu yaptığı konuşmada birkaç defa şiddetle ve ısrarla Osman Avcı'ya teşekkür ediyordu. Kendilerine verdiği destekten dolayı. Bu övgü dolu sözler yüzünden Avcı, diğer MHK üyelerine karşı mahcup oluyordu. Çulcu, federasyonun ve MHK'nın bir dediklerini iki etmediğini haykırıyordu yüksek sesle... Aynı Çulcu, 24 Nisan Pazartesi günü Eskişehir'de kendilerine hep köstek olunduğunu söyledi. İki salonda olan biri olarak işin içinden çıkamıyorum. 10- Bir şeyi daha çözemiyorum. MHK ve GTK işi bu kadar sıkmasaydı, Selçuk Dereli 200'e 150-160 yine kazanabilirdi. Niye bu iş bu kadar sıkı tutuldu. Her MHK üyesi bölgesindeki fireyi analiz ve tespit etmeye çalışıyordu. 11 - Sık sık kulağımıza geliyor. TFF genel kurulunda Haluk Ulusoy'a oy vermeyen kulüplerin canı kasıtlı olarak yanıyor. Ceza alıyorlar vs. iddiaları... Böyle bir şeye kim inanır? Ama karşı listede olan Sefer Altuntaş, Yavuz Karaozan, Seyfi Gözaydın gibi Süper Lig gözlemcileri maç alamazsa, ya da kadrodan çıkarılırsa bu iddialar ciddi şekilde inanındırıcı olmaya başlar. 12- Salonda kameralar vardı. Herkes ara ara zumlanıyordu. Ali Aydın'ın zafer yumruğu da dikkatlerden kaçmadı. Benim bildiğim uzun ve yorucu bir maraton yaşanır. Atbaşı bir seçim olur, kıl payı kazanırsınız. Büyük zaferdir. 301- 55'lik bir yarışta yumruk ve aşırı sevincin iki manası olur. Ya yukarıya mesaj vermek ya da Osman Avcı'lara, Oğuz Sarvan'lara, Metin Tokat'lara duyulan kindir. Ali Aydın'a buradan bir hatırlatma yapayım. Geçen dönem dernek, Lale Orta'yı Ali Aydın'ın hakem ve gözlemciler hakkında yazdığı yazıları takip etmekle görevlendirmişti. 13- Sonuç itibariyle demokratik şartlarda geçen (!) seçimde TFF + MHK +GTK + O.Avcı'yı ileri sürüp çekilenler: 301. Osman Avcı: 55. Sakın yanlış anlaşılmasın; Selçuk Dereli'ye karşı asla olumsuz bir kanaatimiz yok. Kendisi memleketim Erzincan'da 8 yıl kaldı. Her sohbetimizde Erzincan'ı konuşuruz. Fahri hemşehrimizdir. Kibar ve beyefendidir. Yönetim Kurulu listesindekilerle de çok yakın dostluk ve arkadaşlıklarım vardır. Selçuk Dereli ve ekibine başarılar diliyorum. Bu sütunlar kendilerine her zaman açıktır. Camianın menfaati için her şeyi yapmaya hazırız. Bu değerlendirmeleri yaparken, asla kişilerle bir alıp veremediğimiz yok. Tepkimiz tamamen sistemedir. Sistem belki insanları bu hale getiriyor. Hakkı teslim ederiz! Mustafa Çulcu'yu bu sütunlarda takdir ettiğimiz kadar ağır eleştirdiğimiz de oldu, olacaktır da... Özerten MHK'sının kendisine bir jübile maçı şansı vermediğini, bir dernek genel başkanı olarak 4. hakem gönderilmesinin yanlış olduğunu ağır bir dille ifade etmiştik. Döneminde derneğin bütün problemlerini kamuoyuna duyurduk bu sütunlarda. Sevgili hocamla asla kişisel bir problemimiz olamaz. Takdir edilecek derecede geniş bir hoşgörüsü olduğunu kabul ediyorum. Şunu da ifade ediyorum. Medya ile en iyi iletişim kuran MHK Başkanı olarak tarihe geçecektir. Geçen hafta bu köşede ağır bir dille eleştirdik. Kendisi son derece hoşgörü ile yaklaştı. Aynı eleştirileri kimin için yazsam, o hoşgörünün yarısını dahi göremezdim. Zaten görmüyorum da... Ekranlarda da pozitif enerji veriyor son günlerde. Dileriz geçmişteki hatalar tekrarlanmaz. Çulcu'yu beğenmeyen, nefret eden çok insanı da tanıyorum, biliyorum. Kendisinden nefret edenleri, kin duyanları O.Avcı'nın ya da O.Sarvan'ın yanında aramasın. Çok yakınındakilere dikkat etmesini tavsiye ederiz. Hataları, yanlışları her zaman yazacağız. Doğru yapılanların da hakkını teslim etmeye her zaman hazırız. * Trabzon-F.Bahçe maçına verilen Selçuk Dereli'nin Fortis Türkiye Kupası finali için şansı kalmadı. Fevkalede bir durum olmazsa finale Bülent Demirlek yakışır gibime geliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.