Ey hakem dünyası gelin küs kalmayın!
Şunu herkes kabul eder ki; hakem camiasını Türkiye'de şehir şehir iyi bilirim ve yakından tanırım. Geçmişte illerde çok derin ve keskin kutuplaşmalar yaşanırdı. Son yıllarda bu nispeten azaldı.
Hakem ya da gözlemci iseniz ilinizde bir tercih yapmak mecburiyetinde kalmışsınızdır. Dernek seçimleri bu camiayı paramparça etmiştir.
Dernek ve kişisel kavgalardan uzak durmayı başaran hakemlikte mesafe alabilmiştir.
Bunların neden yazdım?
Geçen hafta cuma günü eski Süper Lig hakemi Musa Eryılmaz Ankara'da vefat etti. Hasta olduğundan hiç haberim olmadı. Musa Eryılmaz, Mersin hakemiydi.
Mersin hakemliği kutuplaşmada ve kavgada yıllardır ilk sırayı başka şehirlere bırakmamıştır.
Mahkeme salonları; Mersin hakemliğini tüketmiştir.
Zarar görmeyen olmamıştır. Kazananı yoktur.
Mersin hakemliği ile ilgili son 10 yılda onlarca yazı yazmışımdır.
1-2 yıl kadar önceydi. Telefonum çaldı. Arayan rahmetli Musa Eryılmaz'dı. "Buyur Musa Hocam!" dedim.
Telefonu bende kayıtlı olduğu ve onu tanıdığım için çok sevinmişti.
"Ömer Bey, bizi unutmamışsınız, telefonunuzda kayıtlıymışım!" dedi.
"Olur mu hocam, unutur muyum?" dedim.
Özel bir arama sebebi yoktu, hâl hatır sorup telefonu kapattık. O aradığında o anda oturduğum mekân bile şu an hatırımda. İlginç, unutmamışım!
Hasta olduğundan haberim olsaydı; ziyaretine mutlaka giderdim. Cenazesine gitmeyi çok isterdim. Ankara'da olduğu için gidemedim.
Google'a "Musa Eryılmaz Ömer Faruk Ünal" yazdım. Bir sürü yazı çıktı karşıma.
Hakem camiasından çok insan Musa Eryılmaz'la helalleşemedi.
Belki rahmetlinin de helalleşmesi gereken çok insan vardı.
Ben buradan bu camiaya sesleniyorum;
Hele şu gözlemcilik yapan-yapmayan, eski-yeni MHK üyelerine!
Çoğunuzun yaşı 60'ın üstü, 50-55'li yaşlarda olanlar da var.
Gelin helalleşin! O yumrukları ve dişlerinizi artık sıkmayın!
İşi cami bahçesine ya da öbür tarafa bırakmayın.
Bir ya da iki "10 sene sonra" şu gözlemci kadrosunun ve bugüne kadar MHK üyeliği yapmış olanların yüzde 80'i toprak altında olacak.
Yüzde 20'si de evinde sağlık problemleriyle boğuşuyor olacak! İnanmayan bir kenara not düşsün!
Rahmetli Musa Eryılmaz Süper Lig'de en son 23 Kasım 2003'te Trabzon-Elazığ (2-2) maçını yönetmişti.
Mabeyn Köşkü!
26.hafta maçları G.Saray-F.Bahçe maçı dışında tamamlanmıştı.
Ertesi gün yani 21 Mart Pazartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımız, Mabeyn Köşkü'nde Kulüpler Birliği'ni kabul etti. Görüşme 1 saat 40 dakika sürdü.
O gün bu gündür; kulüp temsilcilerinin üslubunda bir "yumuşama" ya da "sakinlik" hissediyorum.
Canları yansa da "hakem" konuşmuyorlar. Yanılıyor muyum?
Deniz Ateş'e maç Salih'e forma yok!
Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta, hakem Deniz Ateş Bitnel'e kırmızı kart gösteren Salih'i maçtan 2 saat sonra basın toplantısında kahraman olarak takdim etmişti.
Salih, ertesi gün havaalanında omuzlara alınmıştı.
Yomra Belediyesi, Salih Dursun'un ismini ilçedeki bir caddeye törenle verdi.
Maçka Belediyesi, Salih Dursun'un yaptığı harekete destek vermek için "Temiz Futbola Başlangıç" heykeli yapma kararı aldı.
Ancak Hami Mandıralı, Salih'in 3 maçlık cezası bittikten sonra 3 lig maçında da forma vermedi.
Hami Hoca, bu konuda herkesten farklı düşünüyor galiba!
Bu bir tespittir!
Adam yıllardır hakemlere hakaret etti! El kol salladı, dudakları hiç durmadı! Kaç tane hakemin başını belaya soktu...
Yönetim bir defa olsun ceza kesmedi, uyarmadı bile! Hep arkasında durdu!
Bir kere Vitor Pereira'ya saygı sınırlarını zorlamış! Süresiz kadro dışı kaldı!
Benden size bir tüyo; hakem "ahı" almayacaksın! Önce özel hayatı, sonra futbolu ters gitmeye başladı!
Eş-dost dönemi!
Son dönemde Bölgesel Gözlemciler, 3.Lig'e gönderiliyor. Özellikle de 3, 6, 13 ve 14.bölgelerden belli isimler!
Şimdi isimlendirmeye girmeyelim. Herkes herkesin hangi güçle gittiğini biliyor.
Yaş haddinden gözlemciliği bırakacak olan bazı isimlere 3.Lig'de maç vererek onları onurlandırmanıza bir itirazımız yok.
Ancak bu konuda yoğun bir şikâyet var. Umarım Kuddusi Müftüoğlu, sorumluları ikaz eder. Biz de kimin kimlere kıyak yaptığını tek tek yazmayız.