Bu yazıyı yazmamak için çok direndim. Çok düşündüm. Ama yazmaya karar verdim. Bu camiada herkes herşeyi bilmeli diye düşündüm. Niye bu kadar kin, niye bu kadar sevgisizlik? İşte size bunun cevabı!.. Sayın Ufuk Özerten, her zaman olduğu gibi cumartesi akşamı TGRT Haber TV'de hakem camiasındaki sevgisizlikten dert yanıyordu. Ufuk Abi, bu anlatacağım size de, benim gibi düşünenlere de cevap niteliğinde. Mali Genel Kurul bitti, temmuz başında federasyon kurulları değişirdi. Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu Başkanı Hilmi Ok gitti yerine Mevlüt Güzel geldi. Süper Lig gözlemci kadrosu yapılıyor. Yeni Başkan Mevlüt Güzel; Mustafa Çulcu, Lale Orta, Ali Aydın ve Ali Kunak'ı Süper Lig kadrosuna yazıyor. Hilmi Ok, şiddetle karşı çıkıyor. Mevlüt Güzel, "Çulcu benim kurul başkanımdı. Bu arkadaşlarla bu kadar süre beraber çalıştık. MHK'dan ayrılmışlar, zaten buruklar. Hiç değilse Süper Lig gözlemcisi olsunlar" deyince Hilmi Ok'tan şu karşılığı alıyor: "Yaralı bırakmayacaksın, öldüreceksin." Evet 77 yaşındaki bir adamın camiada insanlara bakışı bu. Siz sevgiden bahsedin. Bu camiada sevgi, şefkat, merhameti kim ekmiş ki, birileri biçsin, toplasın? Ondan sonra niye huzur yok? İşin başındaki adamın mantalitesi bu. Ondan sonra da ben saf saf aylardır her yerde herkese diyorum ki, "Oğuz Sarvan'lar, Turgay Güdü'ler, Osman Avcı'lar, Yüksel Okçuoğul'ları niye gözlemcilik yapmaz. Bu adamların suçu ne? Kime ne yapmışlar?" Adam beraber görev yaptığı kurullardaki insanlara böyle bir yaklaşım içinde. Başkalarına hayat hakkı tanır mı? >> Ey Türk hakemliği (2) Ahmet Çakar: "Çetin Sarıgül'ü tanımam. Hakemliğini de pek izlemedim. Ama Türk futbolunda onun hakkında düşünülenleri çok iyi biliyorum. Sarıgül'ün yaşadığı güven sorununun sebebi ne basın ne de hakem yorumcuları. Bizzat hakem camiasının kendisidir." Erman Toroğlu: "Çetin Sarıgül denildiğinde, benim aklıma sakat maçların hakemi geliyor. Bu arkadaşımız hangi maçta arzıendam etse, tuhaf şeyler oluyor, olaylar oluyor." Metin Tokat: "Sarıgül'ün isminden kaynaklanan güvensizlik sürüyor." Ömer Üründül: "Çetin Sarıgül hiçbir zaman yazmak istemediğim tarzda bir yazıya beni mecbur etti. Avrupa'da bir başka ligde böyle bir skandal yönetim olsa, o kişinin hakemlik hayatı biter. Bakalım gözlemcinin notu ve Sarıgül'ün geleceği ne olacak? Bir büyük üzüntüm de senelerdir inandığım, saygı duyduğum Hilmi Ok'u yeterince tanıyamadığımı anlamak oldu." .... İşte hafta içindeki bazı yorumcuların Çetin Sarıgül hakkındaki görüşleri. Ekranlardakini duydunuz. Eğer bunlar iftira ise, ey hakem derneğinin yöneticileri, ey MHK, ey federasyon, çıkın aslanlar gibi savunun. Hakeminizin arkasında durun. Eğer doğruysa, bir ses verin. Orda mısınız Sayın Hilmi Ok? Orda mısınız Sayın Sabri Çelik? Bu memlekette Ufuk Özerten'ler, Levent Kızıl'lar, Abdullah Avcı'lar, Arif Erdem'ler, Süleyman Hurma'lar, Erman Toroğlu'lar, Ahmet Çakar'lar, Metin Tokat'lar, Ömer Üründül'ler, Göksel Gümüşdağ'lar saf. Milletin gözü kör. Siz hakemi yönetenler uyanık!.. Öyle mi? Türkiye'de, Çetin Sargül'ün hakemlik yapmasına izin verenler de kazınmadıkça, Türk futbolu bir yere gidemez! >> Bunu da gördük Kocaeli'de bir il hakemi bu sezon klasmana çıkamıyor. İsmi Rahman Kalyoncu. Dil sınavından 36, kural sınavından 88 almış. Olay Tahkim'e gidiyor. Tahkim geçen hafta şu kararı verdi: "MHK tarafından gönderilen 2. bölge CKYH listesinde ve il hakemliğinden terfi ettirilen Erdinç Kükrek, Mehmet Ali Akkor, Murat Kur, Servet Reyhan isimli hakemlerden daha fazla puan almış olmasına rağmen CKYH kadrosunda yer almadığı anlaşılıyor. Yerinde olmayan MHK'nın kararının iptaline, hakem Rahman Kalyoncu'nun CKYH kadrosuna alınmasına..." (4 Ekim 2007 - K.2007/299) 8 hafta sonra klasmana çıkan hakemi gördük. Peki bu hakem, kursa çağrıldı mı? MHK'nın yaptığı testlere katıldı mı? Esas neyi gördük biliyor musunuz? Eğer bu emsal bir karar olursa, (Ki Tahkim'e itiraz süresi geçti), şu anda görev yapan hakemlerin yarısı talimatlara aykırı. 21'inci sırada, 23'üncü sırada olup da Süper Lig'e terfi eden hakemleri görmedik mi biz bu sezon? >> Durum budur! FIFA listesini MHK üyeleri basından öğrendi. Bunu içine sindiremeyen 1-2 MHK üyesi var. Bölgendeki hakem FIFA oluyor, haberin yok. Haftanın en başarısız hakemi 6 hafta dinlenir diye beklenirken, büyük takımın maçında ismini görünce MHK üyesi olarak, "Hadi ya, yapma ya" deyip tayini hayretle karşılayan MHK üyeleri var. Sanki adam kurul dışında da başka MHK'yı eleştiriyor. Hilmi Ok başkanlığındaki MHK kamuoyundan ciddi bir güven ve pozitif rüzgâr almıştı. 8 haftada tükendiler. İnanan kalmadı. En büyük savunucusu Erman Toroğlu dahil. Türk futbolu ve federasyon Mustafa Çulcu MHK'sını arıyor. Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmak bu olsa gerek. >> Ankara'dan mektup var! "Mutluluk göreceli ve bir o kadar yaşanması güzel bir olgudur. Türkiye hakem camiası; mutluluğun unutulduğu yalan ve ahbap çavuş ilişkilerinin, adamcılığın ve dönüp duran koltuk sevdalısı yöneticilerinin oyun yeridir. Düşünün; Ankara Bölgesi SLYH Erdinç Sezertam hiçbir artısı olmamasına rağmen FIFA oluyor. Sürhat Müniroğlu Ankara Üniversitesi mezun ve öğrencilerini kolluyor. Bu grubun dışındakiler ağlıyor adeta, arkadaş aç bak 'kural18' yazıyor, kim kaç maça gitmiş? Antreman öncesi adamlarına özel eğitim veriyor. Diğerleri sadece seyrediyor. İyi niyettir diyoruz, ama sonuç maalesef hüsran. Yönetici açıklama yapıyor, Ankara bu sezon Süper Lig'de en fazla düdüğü çaldı, en fazla bayrağı salladı. Ya diğerleri İstanbul, Karadeniz, Antalya, bölgeleri 3-4 düdük yaparken, 5-6 maç bayrak sallarken, henüz maç yönetmeyen bir sürü hakem var. Ankara'da Sayın Müniroğlu hissiyatı bırakıp kafasını kaldırırsa görecek. Derneğin iftarına Mevlüt Yerli ve ekibi neden davet edilmedi, edildi ise niye gelmediler? Sonuç olarak bırakalım bu işleri ve gerçeklere bakalım. İdmana gelmeyen, yurtdışından döndüğü hafta maça giden hakemler ve idman kaçırmayan yalanları dinleyip polyanacılık oynayan hakemler acı ama doğru. Türk hakemliği bu kafayla değil Avrupa'da, Şam'da bile maç yönetemez." >> Kısa kısa... * Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Süheyl Önen istifa etti. Sebebini bilen yok. Can Çobanoğlu'nun Federasyonda işe alınma fikrine tepki gösterip istifa ettiği iddia ediliyor . Önen'in, Bülent Yavuz'un işe alınmasına da tepki gösterdiği konuşuluyor. * Geçtiğimiz cumartesi akşamı, Ufuk Özerten ile Osman Avcı Sarıyer Öğretmenevi'nde iftar yemeğinde buluştu. Abdurrahman Arıcı son anda Bakan Başesgioğlu'nun çağırması sebebiyle yoldan geri dönmüş. Bu yemeğe faal hakem ya da gözlemci katılmaya cesaret edemezdi. İftarda ben de vardım, MHK veya GTK katılanları merak ediyorsa, isimleri verebilirim. 50 kadar ismi yerim dar olduğu için yazamıyorum. * Kocaeli, Ordu ve Samsunlu hakemler yeterince maç alamıyor. İstanbul hakemleri maça doydu. Mustafa Çulcu ve Ali Aydın'dan sonra bu bölgeler ciddi şekilde mağdur olmaya başladı. * TGRT Haber TV'de bu hafta bayram sebebiyle programımız yok. Geçmiş bir programımızın tekrarı var. Gelecek hafta yani 20 Ekim'de konuğumuz Ahmet Güvener. * Selçuk Dereli 4 Ekim'de UEFA Kupası 1. tur rövanş maçında Club Brugge-SK Brann maçını yönetti. İlk maçı Brugge deplasmanda 1-0 kazanmıştı. İkinci maçı deplasmanda 2-1 Brann kazandı ve Brugge elendi. Selçuk Dereli, böyle çetin bir 90 dakikaya rağmen başarılı bir maç yönetti. Elenen Belçika taraftarının Dereli'ye en ufak bir tepkisi olmadı. * Türk Kalp Vakfı'nın 11 Altın Adam jüri toplantısına Sayın Hilmi Ok da katıldı. Ali Şen, yakın dostu Hilmi Ok'u yere göğe sığdıramadı. Hilmi Ok'a olan güvenini ve Türk hakemliğinin çok yukarılarda olduğu ısrarla vurgulandı. Hilmi Ok hiçbir soruya ama hiçbir soruya tatmin edici cevap vermedi. Ben bu toplantıda başka bir ülkede yaşadığımı düşündüm. İyi bayramlar diliyorum.