Sakarya Süper Lig'e daha arzulu ve favori diye düşünüyorduk. Sakarya BANK ASYA 1.Lig'de haftalarca lider kaldı. İstanbul ve D.Bakır maçları onları play-off'a itmişti. Yani iyi başlayıp, kötü bitiriyorlardı. Tıpkı dün geceki gibi. Sakaryalı oyuncular şimdi tatilde olacaklardı. Bu maçları keyif içinde ekrandan seyredeceklerdi. Ama dün gece de 2-0 öne geçtikleri maçta kan terlediler, penaltılarda kaybettiler. Maça Bolu hızlı başladı, ama golleri Sakarya buldu. Devreyi 2-0 önde tamamlamak "final bileti" demekti. Bolu bütün riskleri aldı. Zaten play-off'a kalmak da Bolu için bir başarıydı. Nitekim bu rahatlık ve alınan riskler Bolu'ya 58.dakikada golü getirdi. (1-2) Sakarya'da stres ve panik başlamıştı. Bunun en önemli göstergesi Coşkun Demirbakan'ın 76.dakikada bütün oyuncu değişikliklerini tamamlamış olmasıydı. Sakarya, uzatma ya da penaltıları hesaba hiç katmamıştı. Bütün mermilerini sarfediyordu arka arkaya. Bolu rakip kaleye sokulmaya başladı. Nitekim, oyuna sonradan dahil olan Cem ilk topla buluşmasında kafayla maçı uzatmalara götürdü. Sakarya'da panik arttı, Bolu daha olgun ve bilinçli oynuyordu. Sakarya soyunma odasına 2-0 önde giderken, "Finaldeyiz" düşüncesiyle gitmişti. Bolu'nun gardı düştü sanılıyordu. Bu tribünlere bile yansımıştı. Rakip küçümsenmişti. Bunun bedeli de ağır oldu. Sahaya yüreğini koyan bir Bolu vardı ikinci yarıda. Geçmiş yıllardan play-off'ların şöyle dikkat çeken bir yanı var. Hep favori olmayan, beklenmedik takımlar Süper Lig'e çıkıyor. Geçen yıl Kasımpaşa, ondan önceki yıllarda Şekerspor gibi. Yani iyi takım olmak, çok para harcamak yetmiyor!. Maçı denk getiren işi götürüyor. Zaten penaltılara kalan maçlardaki dram hiçbir şeye benzemiyor. Dün gece penaltı kaçırma yarışı vardı. Sakarya bu yarışta bir sezonun emeğini telef etti.