Fırat Aydınus konusunda tespitlerim!
27 Mart 2015 01:00
1)Fırat Aydınus, F.Bahçe-Beşiktaş maçında kural hatası yapmamıştır. Maçın tekrarı olmaz.
2)Fırat Aydınus, önümüzdeki hafta olmasa bile 27. haftada en kritik maça çıkar. Bu MHK performansa değil isme bakıyor.
3)Fırat Aydınus, 4. hakemini ve yardımcılarını eğer suçladı ise de buna kimse inanmadı. Zaten ülkedeki futbol kamuoyu bütün sorumluluğun hakemde olduğunu kabul etti.
4)MHK, asistan hakemlere ısrarla şunu söyledi: "Siz sahadaki hakeme sadece bilgi vereceksiniz. Kart ya da kartın rengi gibi konularda bir şey demeyeceksiniz. Değerlendirme hakeme aittir!"
5)MHK talimatlarına göre; "f... of" küfür değil, kırmızı kartı da gerektirmiyor, "f...you" ise küfür sayılıyor, kırmızı kartı gerektiriyor.
Kara kutu yok!
Resmi kurumlar veya resmi görevi olanlar insanlar; kamuoyunu yanıltmazlar.
Net, sade ve doğru bilgi verirler.
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, 27 Şubat'ta yayıncı kuruluşta canlı yayına katıldı.
O gün oynanacak olan G.Saray-K.Erciyes maçıyla hakemlerin sahadaki konuşmalarının kayda alınacağını söyledi.
Beşiktaş Başkanı da şimdi haklı olarak çıkıp diyor ki, "Hakem ve 4. hakem arasındaki konuşmaları yayınlayın!"
MHK Başkanı, o gün şunu dese, kamuoyu doğru bilgilendirilse iş buralara gelmezdi:
"Ses kayıt sistemini sadece bu maçta deniyoruz. Hakemlerin müsaadesi olmadan bu ses kayıtlarının yayınlanmasına UEFA ve hukuk müsaade etmez. Yayınlanması asla söz konusu değil. UEFA, eğitim amaçlı hakemlerin rızasıyla bazı maçlardan ses kaydı alabiliyor. Bu kayıtları PFDK veya Tahkim kullanamaz. Delil olamaz. Talimatlarda bunun zaten yeri yok."
İşte doğru ve net bilgi verilmeyince ortalık böyle yangın yerine döner! Beyler şu anda hakemlerde ya da TFF'nin elinde böyle bir kayıt cihazı yok.
Tuzla-G.O.Paşa maçını izah edin!
Pazar günü 3. Lig 1. Grup'ta Tuzla-G.O.Paşa maçı vardı. 58 puanla lider olan Tuzla'nın takipçisi yine 58 puanlı Darıca GB.
Olaylar sebebiyle hakem 30. dakikada soyunma odasına gidiyor.
Talimatlarda şu çok net ve tartışılmaz; Hakem soyunma odasına gidince maç tatil edilmiştir. Eğer o hakem sahaya dönüp maça devam edecek olursa; hakemliği biter.
Kar, yağmur, elektrik kesintisi istisnadır. Yakın geçmişte Cüneyt Çakır, Kamil Abitoğlu, Hüseyin Göçek, Bülent Yıldırım, Fırat Aydınus gittikleri soyunma odalarından çıkmamışlardır.
Tuzla-G.O.Paşa maçının hakemi Bilal Emektar ortalık yatışınca sahaya dönüp maçı kaldığı yerden yönetiyor.
Ben buradan TFF Başkanı ile yönetim kuruluna ve hatta MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'na soruyorum:
1)Bu maçta MHK Üyesi Bedri Dölkeleş, olaylar sebebiyle sahayı terk eden hakemlerin odasına inmiş midir?
2)MHK Üyesi, hakemlere sahaya çıkıp maçı yönetmeleri konusunda herhangi bir telkinde bulunmuş mudur?
Bedri Dölkeleş'in hem Temsilciler Kurulu'nda hem de MHK'da görev yapması doğru değildir.
Maçın hakemlerini, temsilcilerini, gözlemcisini ata! Bir de maça git! Yetmedi bir de hakemlerin odasına in!
Onca olaydan sonra hakem de çıksın o maçı tamamlasın!
Bu maçtaki raporların sağlıklı ve reel olacağını bana kimse anlatamaz. Kaybolan sağlık raporu da haftaya kalsın!
Servet Yardımcı daha güçlü gelir!
UEFA 1. Başkanvekili Şenes Erzik, 33 yıllık UEFA kariyerini noktaladı. Platini 3. defa başkan seçildi.
TFF 1. Başkanvekili Servet Yardımcı, Şenes Erzik'ten boşalan UEFA yönetim kurulu üyeliğine seçilemedi.
Servet Yardımcı; merhum Hasan Doğan'la yola çıktığı günden bu yana örnek bir futbol yöneticiliği duruşu ortaya koydu.
Bütün kulüplere eşit mesafede durdu. 7 yıldır büyük bir birikim kazandı.
Bir tek gün polemiğin içinde ya da kulüplerle çatışmanın içinde olmadı. Hep ciddi ve vakur bir duruş sergiledi.
Donanımı ve kişiliği ile mutlaka bir gün UEFA'da hak ettiği yere gelecektir. Belki de bugünden daha güçlü!
MHK ses vermiyor!
MHK ile hakemler arasında iletişim sıfır!
Hükümet, "çözüm süreci" için bu kadar çaba harcıyor.
Diyeceksiniz ki, "ne alaka?"
Ülkemizin çözüm süreci ile ilgili olan illerindeki hakemler kan ağlıyor. Haftalardır maç alamıyorlar. Telefonlarına cevap veren bir MHK yok!
Sayın Namoğlu, bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Başta 1. Bölge olmak üzere ulusal gözlemci atamaları hangi kriterlere göre yapılıyor?