Geçen hafta cuma günü Süper Lig hakemlerine Hollandalı hakem eğitimcimiz Uilenberg, eğitim verdi. Hakemlerimiz, 4 haftada bir genel eğitimden geçiyor. Uilenberg ve MHK hakemlerden bir takım değişiklikler istedi. Bazı konularda köklü yenilikler dikte edildi. Hafta sona bunlar uygulandı. Peki, gözlemcilerin bunlardan haberi var mıydı? Üstelik aynı gün MHK'nın gözlemcilerden sorumlu üyesi Hamza Işın, Kıbrıs'taydı. Seyirci sayısını yazmayan gözlemcilere ceza puan gönderiliyor. Neredeyse stadın etrafındaki kaldırımların uzunluklarını da soracaklar. Gözlemcinin seyirci sayısı ile ne ilgisi varsa!.. Süper Lig'de "Gözlemci raporlarının" maçın hakeminin gerçek yönetiminin karşılığını vermediğini çok kolay anlıyorum. Bu raporlarda maalesef hakemin skandal yönetimi yer almıyor. Ofsayt goller, atılan dirsekler, uyduruk penaltılar raporlara girmiyor. Bunu isteyen olursa, maç maç da yazarız. Ama bazı gözlemciler rencide olur. Devre arası geldi. Şu ana kadar gözlemciler bir defa eğitime alındı. Gözlemci, hakemden isteneni bilmezse sağlıklı değerlendirme çıkmaz. Sakarya'da gergin saatler Geçen hafta Sakarya'da oynanan bir amatör maç sonrası karşılaşmanın hakemi C.Ş.A. ASKF Başkanı ve Futbol İl Temsilcisi'ne ağır sözler sarfediyor. ASKF Başkanı Hüseyin Kama İstanbul'a gelerek Federasyon Başkanı Mahmut Özgener'e durumu anlatıyor. Bunun üzerine Başkan Özgener de, Oğuz Sarvan ve Yüksel Okçuoğlu'nu dün akşam Sakarya'ya gönderiyor. Yapılan toplantıda taban birlikleri, ASKF Başkanı ve il temsilcisi, bu hakeme maç verilmesinden dolayı tepki gösteriyorlar. İl Hakem Kurulu Başkanı Mehmet Alemdar'dan da şikayetçi oluyorlar. Hakem Derneği Başkanı ve Yüksel Okçuoğlu arasında tartışma yaşanıyor. Ve ASKF Başkanı Hüseyin Kama, "Bu hakeme maç vermeye devam edin. Haftaya ben yine Mahmut Özgener'e giderim" diyerek salonu terkediyor. Üst üste maç almanın kriteri nedir? MHK'nın kendine göre haklı birtakım gerekçeleri olabilir! Ama bu haftaki gözlemci tayinlerine benim aklım ermedi. Hangilerine mi? Eleştireceğim konuda gözlemcilerin bir kusuru ya da kabahati olduğunu düşünmüyorum. Geçen hafta G.Antep-Trabzon maçında Bünyamin Gezer'in gözlemcisi Erdal Güleç'ti. Bu hafta Kasımpaşa-G.Saray maçında Özgür Yankaya'nın gözlemcisi Erdal Güleç. İki hafta Süper Lig'de üst üste gözlemcilik görevi almanın kriterlerini çok merak ediyorum. Yine Metin Aydoğan geçen hafta Bursa-Kayseri maçındaydı, bu hafta Güngören Bld.-Samsun maçında. Şimdi 2 hafta, 3 hafta maç alamayan gözlemciye ne diyeceğiz? Gözden kaçmış olmamalı. Mesaj kutusu! "İstanbul'da Bölgesel hakem eğitim semineri vardı. Kimseye tebligat yapılmadı. MHK bu konuda planlamalarına biraz daha dikkat edemez mi?" Seydi Karakuş! Seydi Karakuş, hakem camiasında saygı duyulan bir isimdir. Hakem camiasının çıkardığı önemli değerlerdendir. Milletvekilliği yaptı ki, "hakem camiası için çıkan birçok kanunda" katkısı vardı. Akademisyen kimliğiyle profesörlüğe kadar yükselmiş bir ilim adamı. Uzun süre yöneticilik yaptı. Futbol üzerine yayınlanmış kitapları var. Şimdi de Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğü'ne aday. Hakem camiası bir de "Rektör" çıkarmış olacak. Seydi Karakuş, milletvekili olunca o dönemin MHK'sı kendisine Süper Lig'de gözlemcilik görevi vermeye başlamıştı. Ve bütün toplantılara çağırıyordu. 5 yıl aralıksız Süper Lig'de kalmıştı. Federasyonun internet sitesine girdim, Seydi Karakuş'un gittiği son maçlara bakayım dedim. Kasım ayında 2 maça gitmiş. İkisi de 3. Lig maçı. Keçirörengücü-Kırıkkale ve A.Üsküdar-Isparta maçları. "Rektör" seçilince, il gözlemciliğine mi düşecek diye de içimden geçirdim. Ey Bernd Schuster!.. Schuster, Federasyonu, kuralları hiçe saymıştı. Akreditasyon kartını takmamak için 10 hafta direndi. Adamın demek ki, kural ve kanunla arası pekiyi değil. Dünya üzerinde pasaportunu yanına almayıp, bir başka ülkeye gitmeye çalışan teknik direktör hiç duymuş muydunuz? Adam bizim, pasaport kontrolünün de "akreditasyon kartı gibi" gevşek olacağını sandı! 2 saat bekleyince, ciddi bir ülkede yaşadığını anlamış olmalı! Herkes haddini bilecek! MHK, kendine saygı duyan hakemi, diğerlerinden ayırt etmeli. Kendisine posta koyan ve bunu alışkanlık haline getiren hakeme haddini bildirmeli. Bu kadar alttan alırsan, otoriten kalmaz! Daha da kötüsü şu... "MHK'ya meydan okuyan, hakem makbul" kanaati yaygınlaşıyor. Dilerim, bu posta koyan hakemleri ve karşılığında aldıkları tavizleri yazmamıza gerek kalmaz. En kötüsü bilgi kirliliği! En kötü şey bilgi kirliliğidir. Hakemlerin notlarının hakemden dahi gizli tutulması, kendisini "şeffaf" kabul eden federasyona, kendisini "adil" kabul eden MHK'ya yakışmıyor. Yeri geliyor, gazetelerde çeşit çeşit notlar yayınlanıyor. Herkes notu öğrendiği kaynağı hesapta saklıyor. MHK da bu bilgi kirliliğinden kârlı çıktığını sanıyor. Saklanacak bir şeyi olan, hata yaptığını düşünüyordur. Doğruyu yapan saklamaya ihtiyaç duymaz. HAKEM - METRE Maç Hakem Maç KK SK Penaltı Trabzon-Buca Cüneyt Çakır 9. maçı - 39 2 A.Gücü-Sivas Tolga Özkalfa 8. maçı 4 30 1 K.Paşa-G.Saray Özgür Yankaya 7. maçı - 28 2 Manisa-G.Antep Serkan Çınar 8. maçı 2 33 3 F.Bahçe-K.Karabük Bünyamin Gezer 10. maçı 4 43 5 Beşiktaş-Bursa Fırat Aydınus 7. maçı 2 26 1 M Park Ant-Belediye Aytekin Durmaz 5. maçı - 16 1 Konya-G.Birliği M.Kamil Abitoğlu 10. maçı - 44 1 Kayseri-Eskişehir İlker Meral 5. maçı - 9 1