TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, seçildikten sonra ilk kapsamlı röportajını önceki gün yayıncı kuruluşa verdi.
Bir saati bulan canlı yayından benim çıkardıklarım şunlar;
1) TFF Başkanı seçildiği günden bu yana VAR’dakiler için “İki defa seyredince ben karar veriyorum, hata kabul etmiyorum” diyor.
Peki; bu kadar VAR eğitimi, VAR eğitimcileri, UEFA ve FIFA’nın VAR eğitim paketleri niye hazırlanıyor?
2) Başkan, hakemlerin iyi ücret almaları gerektiğini söylüyor. “Kirayı, çocuğunun okul masrafını düşünmemeliler” diyor. Evet, haklı. Peki, hakem sahaya çıktığında ya da VAR odasında bu defa da şunu düşünecek; “TFF Başkanı acaba arkamda duracak mı, kararımı destekleyecek mi?”
3) Sayın Hacıosmanoğlu diyor ki; “Seçildikten sonra Hakan Çalhanoğlu, aradı, ‘Gözümüz aydın’ dedi!”
4) Amed Sportif’in iç saha maçına gitme fikri, 2. Lig ve 3. Liglerde taraftarın arasında maç izleme gibi düşünceleri çok yerinde.
5) Kaçak yayınla ilgili çok emin konuştu. Önüne geçilebilirse, herkes kazanır.
6) Sayın Başkan, geçen sezonki ligdeki yarış için; “Adil ve adaletli bir düzen yok. İki takımı al yürüt, 99-102 puan. Figüran, tiyatro, dünyanın hiçbir yerinde yok” diyor.
Sayın Başkan iyi de; G.Saray ve F.Bahçe tarihlerinin en pahalı kadrolarını kurdu. Beşiktaş altı tane hoca değiştirdi. Trabzonspor kadroyu dağıttı. Başakşehir ilk dört hafta sıfır çekti. A. Demir, Rize iyi başladı, kötü bitirdi. Yarışacak üçüncü bir takım var mıydı?
7) MİT Başkanı’na da canlı yayında; “FETÖ’nün aşağılık elemanlarının hâlâ Türkiye’de klikleri var. Geçen hafta bana bir bilgi geldi, MİT toplantı yapıyor, Hacıosmanoğlu ile Sarallar’ın ilişkisi için ekip kuracaklarmış. Sayın İbrahim Kalın’ı tanırım, haberi yoktur diye düşünüyorum, varsa vahim bir durum. İnanıyorum ki, haberi yoktur” eleştirisi “teamüllerde” rastlanan bir durum değil.
TFF Başkanı, Yargıtay Başkanı’nı direkt hedef alan bir açıklamada bulundu.
Belli ki; TFF kurullarında yer alan “yüksek yargı mensupları” için izin alınmamış.
TFF Başkanı da bu işi telefonla çözebileceğini düşünüyor; Yargıtay Başkanı’nı arıyor. Geri dönüş olmuyor.
1) TFF kurullarında genelde emekli olmuş yargı mensupları oluyordu. Faale çok az rastladık. Yeni Yargıtay Başkanı’nın tasarrufu bu yönde olabilir. Müsaade alınmalıydı ki, “faal hâkimler” kamuoyunda ciddi eleştiri konusu oldu.
2) Faal yargı mensuplarının bu kurullarda yer almaları çok doğru değil. Futbol hukuku; uzmanlık ve biraz da kurumsal hafıza ister.
3) Emniyet mensuplarının “temsilciler kurulunda” ve “temsilci kadrolarında” çok tercih edilmesi de; yargı mensupları gibi TFF’lerin bir “nüfuz” arzusundan kaynaklanmaktadır. Güçlü TFF olmak isterler. Biz toplum olarak işimiz olsun olmasın, yargı ile emniyet ile yakın olmayı severiz. Bu tespiti de yapalım.
Üst düzey emniyet bürokrasisi de TFF bünyesinde görev almamalı. En azından bu oranda...
Ahmet Çakar; TFF Başkanı’na kızgın ve kırgın olduğunu söyledi. MHK ve hakemler konusunda fikrinin alınması gerektiğini uygun bir üslupla dile getirdi. İmza verdiğini ve desteklediğini hatırlattı.
Hakem yetiştirmek, hakemlerin sahada ve VAR’da doğru karar verebilmeleri de keşke Sayın Hacıosmanoğlu’nun anlattığı kadar kolay olabilse...