Hakem işinde istatistik sizi çok yanıltır!
7 Kasım 2014 01:00
Son yıllarda hakem tayin edilince istatistiklere bakmak çok moda oldu...
Hakem istatistiğine "skor üzerinden" bakarsanız; kalecinizin, savunmanızın bireysel hangi hataları yaptığını asla göremezsiniz.
Orta sahanızın ne toplar kaybettiğini, forvetinizin hangi gol pozisyonlarını nasıl harcadığını göremezsiniz.
Teknik adamınızın hangi yanlış kadroyla sahaya çıktığını, hangi hamlelerinin netice vermediğini göremezsiniz.
Parasını alamayan futbolcularınızın kaprislerini hissedemezsiniz.
Yanlış transferlerinizin yanlışlığını gözden kaçırırsınız.
4 büyük takımın yöneticilerine buradan bir tüyo vereyim.
Şunu unutmayın. Bu hakemler de sizin kazanmanızı isterler.
Hatta net ve kemiksiz skorlarla...
Neden mi?
Hangi MHK olursa olsun, bir büyük takım kaybedince ve fatura da bir parça hakeme kesilince; o hakem o takımı bir sezon göremiyor.
Bir hakem için maddi-manevi en keyifli hafta; 4 büyüklerin maçına çıkılan haftalardır.
Bünyamin Gezer'in zaman zaman tekrarladığı bir konu var.
Diyor ki; "3 büyüklerin değil ama diğer takımlar arasındaki haftanın en kritik maçına çıkıyorsun. Ertesi gün eş-dost, yakınların sorarlar, 'hocam bu hafta niye maçın yoktu?' 3 büyüklerin maçında olmazsan, senden kimsenin haberi olmaz."
MHK çok malzeme veriyor çok!
Geçen hafta hakemler açıklandı, telefonum çaldı.
Arayan kişi, Eskişehir-Balıkesir maçına verilen kıdemli yardımcı hakem Süleyman Özay'ın Balıkesirli olduğunu söylüyordu.
Ben de maçtan önce böyle bir şeyi yazmanın doğru olmayacağını söyledim.
Telefondaki ısrarlıydı, "Balıkesir ofsayttan bir gol atsa, bunu kimseye anlatamazlar!
Ben de "öyle olsun" dedim ve telefonu kapattım.
Hakem atamalarını yapan arkadaşlar birkaç yıldır bu işi yapıyor. Üstelik bilgisayarla yapıyorlar. 80 yardımcı hakem var. Bu 80 hakem arasından henüz 8. haftada Balıkesirli hakemi Balıkesir maçına verebilmek ciddi bir beceri ister!
Sonradan öğreniyoruz ki, söz konusu hakem ve yardımcı hakem MHK'yı uyarmış. Ama "Bir şey olmaz" denmiş. Süleyman Özay, İlker Coşkun düzgün adamlardır. Ama hata olur.
Nitekim serbest atışta yakalanması çok kolay bir ofsayt atlanıyor. Ve bul pozisyon gol oluyor, sonuca etki ediyor.
MHK çok malzeme veriyor.
Geçmişte Kasımpaşa-Belediye maçına belediye çalışanını atamış bir MHK yoğurdu üflemeliydi. Hele de hakemler uyarmışken...
Geçmişte Kasımpaşa-Belediye maçına belediye çalışanını atamış bir MHK yoğurdu üflemeliydi. Hele de hakemler uyarmışken...
Hakemin arkasında önce MHK duracak
Bir Beşiktaş-Fenerbahçe maçı oynandı.
Önce Beşiktaş Başkanı, sonra Fenerbahçe Başkanı aklına geleni söyledi. Tıpkı 2 hafta önceki Galatasaray Başkanı gibi...
Maçtan sonra "kul hakkından korkan-korkmayan" yorumcular akıllarına geleni söyledi.
Birkaç yorumcu şunları dahi söyleyebildi:
- Fikret Orman bir koku aldı, hakemin değiştiğini öğrendi. Bu yüzden bağırmaya başladı.
- Bu hakem FIFA testinde koşamadı, nasıl derbiye çıkar. (Bizim derbi dünya derbisi ya!)
- Bu maçın hakemi Hüseyin Göçek olmalıydı. Bülent Yıldırım yanlış tayin.
Bir başka gazete manşet attı; "Derbi Fırat Aydınus'un" diye...
Maçtan önce bir iş bu kadar kirletilmeye çalışılırdı.
Maç saati geldi, Bülent Yıldırım derbi için santra noktasına adımını attı.
İçimden şu geçti; "Haftanın kurbanı!"
Daha maç oynanmadan, söylenebilecek her şey söylendi.
Maçtan sonra her kararı sorgulanacak. Gördüğü-görmediği, duyduğu-duymadığı...
Diyorlar ki, "Olcay'a çıkan 2 kart da doğru! Ama..."
Diyorlar ki, "Penaltı pozisyonunda 6. hakem görmeliydi. Ama..."
Olcay'ı 2. sarıdan atmasaydı; o televizyonda ballandıra ballandıra konuşan yorumcular; "Fikret Orman ne dedi? Gözümüz hakemin üstünde. 2.sarıdan, Olimpiyat'ta adam atmaya cesaret edemedi. Korktu. Yoksa hakemliği bitecekti!" demeyecekler miydi?
Bülent Yıldırım böyle bir cenderenin içinden çıktı.
9. haftanın hakemleri açıklandı.
Derbide görev alan Bülent Yıldırım dışındaki 5 hakeme de bu hafta maç verilmiş.
Bülent Yıldırım'a yok.
Siz hakeminizin arkasında durmazsanız, el âlem hiç durmaz! Tayinlerle de MHK hakeminin arkasında durduğunu hissettirmeliydi.
Kafama takıldı!
BJK Başkanı stattan çıkarken; "Uilenberg hakemlere, 2.sarı kart herkes tarafından kabul gören bir kart olmalı dedi" diyor.
Bunu BJK Başkanı'na anında ulaştıran kişi mutlaka ama mutlaka hakem kökenli biri. Acaba kim? Bence bu camianın en büyük sıkıntısı bu!